İnternet Andıcı davasında İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce hakkında yakalama kararı çıkarılan 7'si muvazzaf general toplam 14 kişi arasında yer alan emekli Orgeneral Hasan Iğsız dün tutuklandı. Iğsız, hakkındaki darbe suçlamasını hatırlatarak savunmasını isteyen mahkeme başkanına "Bu aşamada bir şey söylemeyeceğim. Sözü avukatıma bırakıyorum" dedi. Avukat Orhan Önder ise "Bu siteler 10 yıldır çalışıyor. Faturası en son müvekkilim ile andıcın altında imzası olanlara çıkmıştır" diye konuştu. Hava İstihbarat Albay Fuat Selvi'nin önceki gün teslim olmasının ardından dün de eski 1'inci Ordu Komutanı emekli Org. Hasan Iğsız, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin telefonla yaptığı çağrı üzerine Beşiktaş Adliyesi'ne geldi. 09.30'da avukatı eşliğinde makam aracıyla adliyeye gelen Iğsız'a öğleden sonra gelmesi söylendi. Adliyeden ayrılan Iğsız, öğleden sonra tekrar gelerek mahkemeye çıktı. Saat 13.00 sıralarında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınan Iğsız'ı mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Hasan Bey buyurun, ayağa kalkar mısınız?" diyerek heyet huzuruna çıkardı. Iğsız, kimlik tespitinde emekli subay olduğunu belirterek aylık gelirinin 5 bin TL civarında olduğunu ve askeri lojmanda 800 lira kirada oturduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Özese, iddianamede yer alan hakkındaki suçlamaları okuduktan sonra "Suçlamalara ne diyorsunuz?" diye sordu. Iğsız ise "Bu aşamada bir şey söylemeyeceğim. Sözü avukatıma bırakıyorum" yanıtını verdi. Bunun üzerine avukatı Orhan Önder, meslekte 50 yıl geçirdikten sonra müvekkiline terör suçlaması yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyleyerek "10 yıldır bu siteler çalışıyor. Genelkurmay da bunu kabul ediyor. Faturası en son müvekkilim ile andıcın altında imzası olan kişilere çıkmıştır. Müvekkilimin 'illegal faaliyetlerin üstünü örttüğü' iddia ediliyor. İllegal faaliyetlerin üstünü örtmek için yazılı belge hazırlamak, suçu ifşaya girer. Ortada yazılı belge olduğuna göre illegal durum söz konusu değildir. Çünkü yazılı belge ile illegal durumun üzerinin örtülmesi mümkün değildir" dedi.
"GENELKURMAY'A SUNULDU"
Andıcın, devletin normal silsilesi içinde yapılmış bir faaliyet olduğunu savunan Önder, "Yüzbaşıdan İkinci Başkana kadar bir silsile içinde andıç hazırlanmıştır. En üst makama da sunulmuştur. Bu silsilede yer alan subayların hepsinin terör örgütüne üye olması hayatın olağan akışına uygun değildir" ifadesini kullandı. Kara propaganda sitelerine 10 yıllık süreçte neler konulduğu, kim tarafından ve ne zaman konulduğu hususunun iddianamede açıklanmadığını öne süren Önder "Bunlar tespit edilmeli. Bu hukuki illiyet kurulsaydı, gerçek suçlular ortaya çıkacaktı. O zaman suçlamalar, 'hükümete hakaret ya da görevi kötüye kullanma' olabilirdi. 'Cebir ve şiddet' çok ağır bir suçlama. Belki 'terör örgütü üyeliği' de olabilirdi. Ama biz bu delillerle bunu diyemiyoruz" diye konuştu. Iğsız'ın suç tarihlerinde üstlendiği Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevinin, Bakanlıklardaki müsteşarlık statüsüne denk olduğunu vurgulayan Önder "Bu konumdaki müvekkilimin bir yüzbaşı ve albayla böyle bir faaliyete gireceği düşünülemez. İnternet siteleri, İrtica ile Mücadele Eylem Planı ile irtibatlandırılabilir ama andıcın kendisinin irtibatlandırılması çok saçma" dedi. Önder, müvekkilinin istendiğinde ifade vermeye gittiğini, kaçma şüphesi bulunmadığını, tutuklama kararının adil olmayacağını söyledi.
'TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ'
Verilen aranın ardından mahkeme, "Dosyadaki mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti, dosya içeriği kuvvetli suç şüphesi, delilleri gizleme veya karatma ihtimalinin bulunması" gerekçesiyle Iğsız'ın tutuklanmasına karar verdi. "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçlamalarıyla tutuklanan Iğsız, hakkındaki yakalama kararı yüzüne okunduktan sonra tutuklandı. Mahkeme Başkanı Özese, tutuklama kararına karşı 7 gün içinde İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz hakkının bulunduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, ayrıca iddianamenin bir örneğinin Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilmesini kararlaştırdı. 2010 YAŞ kararlarında 1'inci Ordu Komutanlığından Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanmayı bekleyen Hasan Iğsız'ın terfisi, "İnternet Andıcı" soruşturmasındaki iddialar nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından engellenmişti.