İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin sanık ve avukatlarının taleplerinin alınacağını açıklaması üzerine tutuklu sanık Bedirhan Şinal söz istedi.
Memleketi olan Rize'nin Ardeşen ilçesine gittiğinde Trabzon'a da gittiğini anlatan Şinal, ''Alperen Ocaklarına yakın olduğum için Trabzon'a gittiğimde Dink davasında yargılanan Tuncel diye biriyle görüşürdüm. Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın tutuklu sanığı Yasin Hayal ile birkaç defa karşılaştığımızı olaylardan sonra öğrendim. Yazışmaya başladık. Yasin Hayal bana mektuplar göndermiş ama mektuplara ulaşamadım. Sadece 2 tanesi elime geçti'' dedi.
Dink davasının sanığı Yasin Hayal'in kendisine gönderdiği mektupları okuyan Şinal, daha sonra bunları mahkeme heyetine sundu.
Şinal, ''Emniyet içindeki bir örgütlenmenin komplosu sonucu sanık Sedat Peker'in adamlarının bu davada sanık durumuna getirildiklerini'' öne sürdüğü polislerin adını da mahkeme heyetine verdi.
''İsim istediniz verdim. Bunlar hakkında gereğini yapın. İşlem yapılırsa, isimlerin devamını açıklayacağım''' diyen Şinal, ''Mahkemeden adalet talep ediyorum. Yeter ki gerçekler ortaya çıksan, 40 yıl yatmaya hazırım'' dedi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Alparslan Arslan da laik hukuk devletinde kanunlara bağlı olduğunu ifade ederek, ''Danıştay olayıyla bir ilgim yok. Terör ve terörizmle ilgili olaylarla da bir alakam yok. Devletimi ve hükümeti seviyorum. Tahliyemi istiyorum'' diye konuştu.
DİĞER SANIK BEYANLARI
Tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin de yaklaşık 2 yıldır tahliye talebinde bulunmadığını belirterek, ''Çünkü yargı özgür değildir. Özgür olduğunda tahliye kendiliğinden gelir'' dedi.
Sanık Boğaç Kağan Murathan da polisin komplosuna kurban gittiğini ve masum olduğunu ileri sürerek, kendisine Sedat Peker hakkında itirafçılık teklifinin yapıldığını, ancak gelen bu talebi reddettiğini söyledi. Murathan, bu nedenle polisin bu olaydan sonra kendisine düşman kesildiğini öne sürdü.
Tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay da ''Ergenekon'' diye bir örgütün bulunmadığını öne sürerek, mahkeme salonunda bulunan tutuklu sanıkların polisin komplosu sonucu yakalandığını iddia etti.