Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun, yüksek yargıda rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'ı Yüce Divan'a göndermesiyle Yüce Divan, tarihinde ilk kez bir yüksek yargıcın davasına bakacak.
İstanbul Dünya Ticaret Merkezi ile CNR Fuarcılık arasındaki bir davada rüşvet verildiği iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan hakkındaki soruşturma, suç tarihinde görevi başında bulunması nedeniyle Yargıtay'ca yürütüldü. Yargıtay Başkanlar Kurulu dün verdiği kararla Erdoğan'ın Yüce Divan'a gönderdi.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 148. maddesine göre, Cumhurbaşkanı'nı, Bakanlar Kurulu Üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılıyor. Anayasa'nın bu maddesinde geçen yıl yapılan değişiklikle TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanının da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanmalarının yolu açılmıştı.
Daha önce kesin olan Yüce Divan kararlarına, yeniden inceleme yolu da geçen yıl yapılan Anayasa değişikliği ile açıldı. Buna göre, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışan Anayasa Mahkemesi heyeti, Yüce Divan yargılamalarını, Başkanın veya Başkanın belirleyeceği bir Başkanvekilinin başkanlığında en az 12 üye ile yapacak. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucu verdiği kararlar kesin olacak.
Ceza davası prosedürü izlenen Yüce Divan yargılamalarında, Yüce Divan'da savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya vekili yapıyor.
1928'DEN BU YANA YARGILAMALAR
Yüce Divan'a ilk sevk kararı 26 Ocak 1928 yılında alındı. Bahriye Nazırı İhsan Eryavuz ile Bilecik Milletvekili Dr. Fikret Onuralp, Yavuz Zırhlısı'nın onarımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla o zamanki adıyla Divan'ı Ali'ye sevk edildi. Eryavuz 2 yıl ağır hapis, Onuralp ise 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Daha sonra Ticaret Bakanı Ali Cenani, ''un ve zahire fiyatlarının yükselmesini önlemek için Ticaret Bakanlığı emrine verilen 500 bin liranın harcanmasında usulsüzlük yapıldığı'' gerekçesiyle 14 Nisan 1928'de Yüce Divan'a sevk edildi. Yüce Divan, Ali Cenani'ye 14 Mayıs 1928 tarihinde 1 ay hapis ve 170 bin lirayı tazmin etme cezası verdi.
Bahriye Bakanı Mahmut Muhtar Katırcıoğlu Paşa, Anadolu Demiryolu Kumpanyası ile ilgili İngiltere'de Times Iron Works fabrikalarına 20 bin İngiliz lirasını kefaletsiz ödeyerek hazineyi zarara uğrattığı suçlamasıyla 30 Mayıs 1929'da Yüce Divan'a sevk edildi. Katırcıoğlu'nun yargılanması 3 Kasım 1929 tarihinde sona erdi. Yüce Divan, şirkete ödenen 22 bin Türk altınının yüzde 5 ıskonto edilmek suretiyle Mahmut Muhtar Paşa'dan tahsiline karar verdi.
Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Suad Hayri Ürgüplü ise ''kibrit üretimi ve kereste alımında yolsuzluk yaptığı'' iddiaları üzerine 1946 tarihinde kendi isteği üzerine Yüce Divan'a sevk edildi ve beraat etti.
1964'te ''Arpa Davası'' olarak bilinen dava nedeniyle Yüce Divan'a sevk edilen eski Ticaret Bakanı Mehmet Baydur da beraat etti.
Sosyal Güvenlik Bakanı Hilmi İşgüzar, 1981'de ''kayırma, usulsüzlük'' gibi suçlar nedeniyle yargılandığı Yüce Divan'da 9 yıl 8 ay hapis ve para cezasına çarptırıldı. İşgüzar ile birlikte yargılanan 53 kişiden çoğunluğu beraat etti.
Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı, rüşvet aldığı iddiasıyla 27 Nisan 1981'de yargılandı ve 36 yıl ağır hapis, para cezası ve memuriyetten temelli yoksun bırakılma cezasına çarptırıldı.
Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi ise 1982'de rüşvet almak ve görevini kötüye kullanmak iddialarıyla Yüce Divan'a sevk edildi. Elçi, rüşvet suçundan beraat etti, görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği gerekçesiyle 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bayındırlık Bakanı Selahattin Kılıç, 1982 yılında yargılandığı Yüce Divan'da beraat etti.
Devlet Bakanı İsmail Özdağlar da rüşvet almak ve görevini kötüye kullanmak iddiasıyla 1985'te yargılandı. Özdağlar, 2 yıl hapis ve 30 bin lira ağır para cezasına mahkum edildi.
Eski Bayındırlık ve İskan Bakanları Sefa Giray ve Cengiz Altınkaya, otoyol ihaleleri sözleşmelerinde fiyat farkı ödenmeyeceğine ilişkin hüküm bulunmasına karşın, fiyat farkı ödedikleri iddiasıyla 20 Ocak 1993 tarihinde Yüce Divan'a sevk edildiler. Giray ve Altınkaya suçsuz bulundu.
Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve eski Devlet Bakanı Recep Önal, ''Türkiye Halk Bankası A.Ş. bankanın zarara uğramasına sebep oldukları'' iddiasıyla 2004'te Yüce Divan'a sevk edildiler. Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Özkan ile eski Devlet Bakanı Önal beraat ettiler.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakan Yüce Divan'a sevkedildi. Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Güneş Taner hakkında, Yüce Divan'a sevk kararı, 13 Temmuz 2004 tarihinde alındı. Yüce Divan, 23 Haziran 2006 tarihinde davanın kesin hükme bağlanmasını kamuoyunda ''Rahşan affı'' olarak bilinen 4616 Sayılı Kanun uyarınca erteledi.
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan de enerji ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle 13 Temmuz 2004 tarihinde Yüce Divan'a sevk edildiler. Çakan 2007'de beraat ederken, Ersümer'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Ersümer'in cezası ertelendi.
Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın'ı da 24 Şubat 2004;te yargılamaya başlayan Yüce Divan, 5 Ekim 2007'de Aydın'ın beraatına karar verdi.
Yüce Divan'da son yargılama 2004 yılı Kasım ayında eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu'nun davası oldu. Topçu hakkındaki davanın da kesin hükmü bağlanması, 4616 sayılı kanun gereğince ertelendi.