Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜ- SİAD), Türkiye'nin, okul öncesi eğitim çağı nüfusundaki azalmayla eş zamanlı olarak atılım dönemine gireceğini ve okul öncesi eğitim hedeflerine ulaşma bakımından gelecek 10 yıl içinde önemli bir fırsata sahip olacağını açıkladı. TÜSİAD ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) "2050'ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim" projesi çerçevesinde, Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan "2050'ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış" başlıklı rapor, TÜSİAD heyeti tarafından Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e sunuldu. Türkiye'nin genç nüfusunun azalacak olmasının eğitim açısından fırsata dönüştürülebileceği yönündeki bilgileri Bakan Dinçer'e sunan, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, "Türkiye nüfusu giderek azalıyor. Aşamalı olarak okul öncesi eğitim yaşını Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 3'e indirmeliyiz" dedi. Bakan Dinçer de, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmanın Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014 Strateji Hedefleri arasında bulunduğunu belirterek, uzun vadede aynı hedefte olduklarını bildirdi.
'FIRSAT DEĞERLENDİRİLMELİ'
Raporda, okul öncesi eğitim çağındaki nüfusun 2010'dan itibaren sürekli azalma eğiliminde olacağı tahmin edildi. Türkiye'de okul öncesi eğitimin uzun vadeli gelişimi konusunda 2010-2050 dönemini ve büyüme eğilimlerini içeren iki değişik senaryo oluşturularak, net okullaşma oranı hedefleri öngörüldü. Raporda, Türk eğitim sisteminin geleceği 2 senaryo halinde ele alındı. İlk senaryoya göre, okul öncesi eğitimde uzun vadede ılımlı düzeyle bir artış seyri öngörülüyor. 2023'te okul öncesi eğitimde yüzde 50'lik bir okullaşma oranı beklenen ilk senaryoya göre, Cumhuriyetin 100. yılında 2 milyon okul öncesi öğrenci hedefleniyor. Gerçekleşmesi daha olası ikinci senaryoya göre, okul öncesi eğitim uzun vadede hızlı bir artış gösterecek. Gelecek 10 yılda okullaşma oranının yüzde 70'ye sıçraması bekleniyor. Bu senaryoya göre de, 2023 yılında okul öncesi öğrenci sayısının 3.5 milyona çıkması hedefleniyor. Raporda, Türkiye'nin gelecek 40 yılda nüfus yapısına bağlı olarak en büyük fırsatının okul öncesi eğitimi artırmak olduğu belirtilerek, "Türkiye okul öncesi eğitim hedeflerine ulaşma bakımından önemli bir fırsata sahip olacak. Bunu değerlendirmek gerekiyor" denildi.