Başbakan Tayyip Erdoğan, KKTC'den AB'ye, BM'ye, Yunanistan'a, Rumlara ve Kıbrıs Türklerine mesaj verdi. Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 37. yıldönümü çerçevesinde Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılan Erdoğan, ilk kez AB'ye açık bir mesaj verip, "Bıçak kemiğe dayandı. Kıbrıs sorunu çözülmeden 2012'de Rum tarafının AB dönem başkanlığını üstlenmesi halinde açıkça söylüyorum, Türkiye AB ilişkileri tamamen donacak" dedi. Erdoğan'ın verdiği mesajlar şöyle:
1-AB'YE: BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
Kıbrıs sorununda geçmişte de günümüzde de güçlü çözüm iradesi gösteren taraf, Kıbrıs Türk halkı ve garantör Türkiye'dir. Uzlaşmaya ve barışa yüzde 75 ile 'hayır' diyen Güney Kıbrıs ödüllendirilmiş, 'evet' diyen Türk halkı cezalandırılmıştır ve hala bu süreç devam etmektedir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Biz, çözüm hedefine samimiyetle inanıyoruz. Fakat şunu da unutmayalım, artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağı herkes tarafından artık idrak edilmelidir. Arzumuz, bugüne kadar sarf edilen çabaların heba edilmemesi, zamanın boşa harcanmamasıdır. Zira yarım asırlık Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için daima yapıcı ve dinamik açılımlar ortaya koyan Kıbrıs Türk tarafının maruz kaldığı haksızlık artık tahammül sınırlarını zorlamakta, vicdanları sızlatmaktadır. Buradan bir kez daha seslenmek istiyorum; Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum tarafının 2012'de AB Dönem başkanlığını üstlenmesi halinde, açık net söylüyorum, Türkiye'nin AB ile ilişkileri tamamen donacaktır. 6 aylık Güney Kıbrıs Rum yönetiminin dönem başkanlığında bizim AB ile herhangi bir görüşme yapmamız söz konusu olmayacaktır. AB Dönem Başkanı da olsa Rum tarafıyla aynı masaya oturmamızı hiç kimse bizden beklemesin.
2- BM'YE: ANNAN RAPORU'NU AÇIKLAYIN
Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs'ta hukuki temeli olmayan bu duruma son verme sorumluluğu vardır. Zira şu anda Kıbrıs diye bir devleti biz tanımıyoruz. Böyle bir devlet yoktur. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vardır, KKTC vardır. Bu itibarla AB'den beklentimiz üzerine düşeni yapmasıdır. BM Genel Sekreteri Sayın Ban Ki-moon'dan beklentimiz sadece Özel Temsilcisi Downer'i buraya göndermek değil, Sayın Annan'ın Mayıs 2004'deki raporunu açıklamasıdır. Bu raporda neler var, bunu açıklamasıdır. Artık oyalanmak istemiyoruz. Bunu yapmaları gerekir. BM ekibinin yoğun çabalarını desteklemesi, müzakere sürecine gereken desteği Sayın Ban Ki-moon'un vermesidir.
3- RUMLAR'A: KAYGILARDAN KURTULUN
Rum halkına çağrıda bulunacağım, Mesnetsiz kaygılarını bırakmaları gerekir. Şu anda Güney Kıbrıs bir olay yaşıyor. Kuzey Kıbrıs hemen onların sıkıntılarını gidermeye yönelik adım attı. Ama Güney Kıbrıs'ta kilise açıklama yapıyor. 'O elektriği kullanmak haramdır. Gerekirse mum yakın, gaz lambası yakın' diyor. Bunlar daha önce de Kuzey Kıbrıs'ın peynirini almanın caiz olmadığına hükmediyorlardı. İşte bunlar çağların çok gerisinde yaşıyorlar. Ben Güney Kıbrıs'taki Rumlara şunu söylüyorum; Sizin sorununuz içinizdedir, bunu halledin. Türklerden insanlara hiçbir zaman zarar gelmez, bunu böyle bilin.
4- YUNANİSTAN'A: GÖREVİNİZİ YAPIN
Bizim amacımız barıştır, özgürlüktür ve biz barışa, özgürlüğe çağrı yapıyoruz. Bunun dışında bir başka çağrımız yoktur. Rum halkının makul olması gerektiğini ifade etmek istiyorum, ön yargılardan sıyrılmalarının gereğini hatırlatmak istiyorum. Aynı çağrımı Yunanistan'a da yapıyorum: Garantör ülke olarak siz de üzerinize düşeni yapın. Türkiye olarak, biz zaten hazırız. Ön yargılardan lütfen sıyrılın diyorum. Bu yol aklın yoludur, bu yol barışın yoludur, bu yol çözümün yoludur.
5-KKTC'YE: MARJİNALLERİ TEMİZLEYİN
Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüm, günlük siyaset kaygılarına veya zihinlerde yer etmiş zehirli ön yargılara feda edilmemelidir. Sizlerden bir ricam var. Marjinal düşünenlere benim Kıbrıslı Türk kardeşlerim inanıyorum ki prim vermeyecek. Kıbrıs Türkleriyle ebedi kardeşliğimiz ve dayanışma ruhumuz ilk günkü kadar taze ve diridir. Türkiye nasıl ki gücünü birleştirerek, yüzyılın en büyük kalkınma hamlesini başardıysa KKTC vatandaşları da tarih sahnesinde izzetli yerini alacaktır. Yeter ki, arızi sorunlara takılıp kalmayalım, ydönemsel sorunları aşabilmek için büyük fotoğraftan, milli davamızdan gözümüzü bir an ayırmayalım.
Talat'la görüştü
BAŞBAKAN Erdoğan, KKTC'nin İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı Lefkoşa'daki çalışma ofisinde ziyaret etti. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da katıldı. Mehmet Ali Talat görüşme sonrası yaptığı açıklamada hem Kıbrıs sorununu hem de ülkedeki durumu değerlendirdiklerini söyledi. Talat "Yararlı bir görüşme oldu. Sonuçta uygulamaya dönük bir görüşme değildi, görüş alışverişiydi'' dedi.
Şafak nöbeti
HAREKÂTIN 37. yıldönümü, çıkarmanın yapıldığı yerde ''Şafak Nöbeti'' ile karşılandı. Yavuz Çıkarma Plajı'nda İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlik, sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. . Mücahitlerin gazilerle buluşma anı sırasında binlerce havai fişek atıldı.Yk yüzlerce insanın elinde meşalelerle gerçekleştirdikleri "Şafak Nöbeti" sabah ezanının ardından şehitler için dua okunmasıyla sona erdi.