İrticayla Mücadele Eylem Planı davasında dinlenen gizli tanık Efe, "Erzincan'da, Balyoz'dan daha büyük bir seminer yapıldı. Darbe planı görüşüldü. Ben katılmadım ama içeriğini albaylardan öğrendim" dedi. Savcı olduğunu açıklayan Efe, bir toplantıda gördüğünü iddia ettiği Albay Dursun Çiçek'in "Üniformam ne renkti?" sorusuyla karşılaştı. Efe; önce yeşil, sonra beyaz cevabını verdi. Çiçek ise, "Denizciler kışın siyah üniforma giyer" diye konuştu.
ÖZBEK'İN REFERANSIYLA GİTTİM
Kamuoyunda AK Parti ve Gülen cemaatini bitirme planı olarak bilinen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" davasının 19'uncu duruşması dün yapıldı. Duruşmada, gizli tanık "Efe" önce özel odada ifade için hazırlandı. Ancak "Efe" heyete, "Karşınızda ifade vermek istiyorum" deyince, izleyiciler ve haberciler mahkeme salonundan çıkarıldı. Sorgusuna başlanan gizli tanık, "Kimlik bilgilerimin açıklanmasını istemiyorum ama cumhuriyet savcısı olduğumu söyleyebilirim" dedi. Gizli tanık, "Bunu söylemek zorundayım, yoksa söyleyeceklerimin yüzde 40'ı, 50'si eksik kalacak. O bölgede 40- 50 tane savcı olduğu için, kendimi deşifre etmediğimi düşünüyorum" diye konuştu. Üst düzey bürokratların Erzincan'a bir amaç doğrultusunda tayin edildiğini, kendisinin de HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in referansı ile gittiğini söyleyen gizli tanık, Erzincan'da, 2009'un başında Balyoz'dan daha büyük bir seminer yapıldığını öne sürdü. Gizli tanık, şöyle devam etti: "Bu seminerde darbe planı görüşüldü. İçeriğini albaylardan öğrendim. Kendileri öyle bir seminer olduğunu kabul ediyorlar ama içeriğini kabul etmiyorlar. Nitekim Balyoz sanıkları da semineri kabul ediyor ama içeriğini kabul etmiyor."
'Üniformam ne renkti?'
Duruşmada
Erzincan'daki darbe seminerlerine Dursun Çiçek'in de katıldığını iddia eden gizli tanık ile Çiçek arasında ilginç bir diyaloğun yaşanmasına neden oldu. "Efe" Erzincan Orduevi'nde Dursun Çiçek'i 14-15 kişilik bir masada net biçimde gördüğünü söyledi. Çiçek, üzerinde ne renk elbise olduğunu sordu. Gizli tanık, önce 'yeşil" yanıtı verdi. Çiçek'in "Ben denizciyim" uyarısı üzerine Efe "düzeltiyorum beyazdı" dedi. Çiçek'in yanıtı ise "Ocak ayında denizciler siyah giyer" dedi.
"Cihaner dosya topluyordu"
İlhan
Cihaner'in Erzincan Başsavcısı olduğu dönemde İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmaları bizzat yürüttüğünü söyleyen gizli tanık, "Cihaner, Türkiye'nin bütün adliyelerinde, bu cemaatlerle ilgili ne kadar bilgi, belge varsa hepsini istemişti. Bütün savcılardan arındırarak çok geniş kapsamlı bir dosya oluşturuyordu. İstihbarat Şube Müdürü, Alay Komutanı, 3. Ordu Komutanı, MİT Bölge Müdürü'nün bilgisi dahilinde sık sık toplantı yapıyorlardı. Beni birkaç defa bu toplantılara götürdü" dedi.
Ortamın gerilmesi için eylem
Jandarma
istihbarat şubedeki özel odada yapılan birkaç toplantıya katılınca işin vahametini anladığını söyleyen gizli tanık ifadesini şöyle sürdürdü: "3. Ordu'dan gelen askeri istihbaratla ve İlhan Cihaner başkanlığında yapılan toplantılardı bunlar. Ancak o toplantıya katılan siviller de vardı. Alperen gençliğinin Ali Osman isimli lideri vardı. Daha sonra Giresun'a kaçtı. Birkaç tane işadamı vardı. Benim katıldığım birkaç toplantıda İlhan Cihaner'den ortamın gerdirilmesi, bunun için de terör eylemlerinin artırılması gerektiği yönünde sözler duyuyordum. Terör eylemlerinin artırılması derken şehir içerisinde bir korku salınması, ortamın gerilmesi düşünülüyordu. Çünkü çok geniş kapsamlı planlanan şeyler vardı Erzincan'da."