Tam bir asır önce 1911- 1912 yıllarında Trablus, Bingazi, Derne ve Tobruk'ta İtalyanlara karşı savaşan Türk askerlerinin torun ve yakınlarının Libya operasyonlarında görev almak için gönüllü olduğu ortaya çıktı. Libya'yı savunmak için Mustafa Kemal ile birlikte bu ülkeye giden Türk askerinin torunları ve yakınlarının "Sefere bizi de yazın" başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde duygusal bir ortamın oluşmasına neden olan bu gelişme, TSK unsurlarının yurtdışında görevlendirilmesine yönelik Hükümet tezkeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesinden sonra yaşandı. Libya'ya ilişkin lojistik ve personel planlamaların yapıldığı sırada bazı personel "gönüllü olmak istiyoruz" başvurusunda bulundu. Yapılan inceleme sonucunda gönüllü personelden bazılarının dede ve akrabalarının Libya'da Mustafa Kemal ile birlikte İtalyanlara karşı savaştıkları ortaya çıktı. "Sefere bizi de yazın" başvurusunda bulunan gönüllülerin "Libya kardeş toprağı, onları bizden başkası anlayamaz. Biz destek için, başkaları ise işgal için gider" değerlendirmesinde bulundukları öğrenildi.
SAT VE SAS'LAR
Libya hazırlıklarını sürdüren Genelkurmay Başkanlığı, bölgede görev yapacak deniz unsurlarında Arapça bilen personel de görevlendirdi. TSK'nın bölgede görev yaparken olası bir olumsuzlukla karşılaşmaması için tüm alternatif planlar yapıldı. Donanma Komutanlığı bünyesinde görev yapan SAT ve SAS komandoları bölgede konuşlandırıldı.
AKSAZ YARDIMCI
Bu arada Libya operasyonlarının harekat merkezinin İzmir olmasından sonra Güney Deniz Saha Komutanlığı'nın önemli unsurlarının bulunduğu Akdeniz Bölge Komutanlığı, Ege Bölge Komutanlığı, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı, Çıkarma Filosu Komutanlığı ve Deniz Gözetleme Komutanlığı görev yapacak. Aksaz Deniz Üs Komutanlığı, NATO Harekat Merkezi haline gelen İzmir'e lojistik destek sağlayacak. Bodrum'da bulunan radar üssü de Akdeniz'de hava sahasındaki tüm gelişmeleri yakından takip edecek. Türk deniz unsurlarının Libya'da görev yapacağı süre içinde bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmek için Güney Deniz Saha Komutanlığı, Donanma Komutanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahlarında özel bir masa oluşturuldu. Buraya gelen tüm bilgilerin güncel olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e sunulacağı öğrenildi. Önümüzdeki günlerde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile Donanma Komutanı Oramiral Emin Murat Bilgel'in Libya'da görev yapacak deniz unsurlarının üs ve lojistik merkezlerinde incelemelerde bulunacağı öğrenildi.
Trablusgarp savaşı
Trablusgarp
savaşı olarak bilinen tarihi savunma 1911'de İtalyan birliklerinin Libya'ya saldırması ile başladı. 26 Eylül 1911'de silah ve cephane taşıyan bir Osmanlı gemisi Trablusgarp'a ulaştı. Bir gün sonra İtalya, ültimatom vererek, 48 saat içinde Trablusgarp'ın İtalyan yönetimine bırakılmasını talep etti. 29 Eylül'de İngiliz ve Fransız hükümetlerinin desteğini de arkasına alan İtalya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti ve 30 Eylül'de Trablus şehri bombardımana tutuldu. Kenti savunmaya çalışan 8 bin kişilik Osmanlı kuvveti dayanamadı ve 5 Ekim'de İtalyanlar şehri ele geçirdi. 18 Ekim'de Derne'yi, 20 Ekim'de de Bingazi'yi ele geçiren İtalyanlar, buralara asker çıkartmaya başladılar. 1911 yılı sonlarında Mustafa Kemal'in kurmay binbaşı olarak yer aldığı Osmanlı subayları da gizli yollarla Trablusgarp'a gelip buradaki kuvvetleri düzenlediler. Yemen'deki isyanlar, Balkanlardaki gelişmeler nedeniyle Osmanlı askerleri çekilmek zorunda kaldı. Sonuçta 15 Ekim 1912'de Uşi anlaşması imzalandı ve Libya İtalyanlara bırakıldı. 1911 ve 1912'de Libya'da 25 bin dolayında Türk askeri savaştı.