Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Seçim sandığı ufukta görününce birileri milleti hatırladılar. Alelacele popülist projeler üretmeye başladılar. Sivil itaatsizlik diyorlar. Allah aşkına bunların neresi sivil? bugüne kadar hiç kendi iradenizle hareket ettiniz mi?'' dedi.
Adana'da düzenlenen toplu açılış ve TOKİ Anahtar Teslim törenine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, seçim sandığı ufukta görününce birilerinin milleti hatırladığını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
''Birileri dikkatinizi çekiyorum seçim öncesinde gerilimi artırarak, tahriklere başvurarak, milleti galeyana getirerek, oy avcılığının peşine düştüler. İşte Doğu'da Güneydoğu'da görüyorsunuz. 4 yıl beklediler şimdi seçime haftalar kala ellerine taş alarak, polisin üzerine yürüyerek, gençleri tahrik ederek, seçim sürecini etkileme gayreti içine girdiler.
Kardeşlerim, ben sizleri ayırım yapmaksızın, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle, Romanıyla, yaratılanı yaratandan ötürü seviyorum. Sivil itaatsizlik diyorlar. Allah aşkına bunların neresi sivil. Bugüne kadar hiç kendi iradenizle hareket ettiniz mi? Şiddete hayır derler, şiddet uygularlar. Demokrasi derler, anayasa değişikliğine karşı çıkarlar. İnsan hakları derler, yazarlara, sanatçılara tehdit, baskı uygularlar. Barış derler, çatışmadan, gerilimden tahrikten medet umarlar. Sizin nereniz sivil? Meclis'te anayasa oylamalarında kendi iradelerini kullanıp gidip sandıkta oy dahi veremediler. Özgürce konuşamıyorlar, özgürce hareket edemiyorlar. Talimat almadan adım atamıyorlar. Ondan sonra çıkıp (sivil itaatsizlik) diyorlar. Bunlar sadece oyun. Bir tarafta normal cuma namazı kılınıyor, bunlar harmanlama kendilerine göre cuma namazı kılıyorlar. Bu ayrımcılık değil de nedir?''
''Bizim inancımızda bu tür ayrımcılığa yer yok'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu ayrımcılığa zemin hazırlayanlar asla dikiş tutturamazlar. Bizim dinimiz dirlik dinidir. Bizim dinimiz sevgi dinidir. Bizim dinimiz barış dinidir. Bu dine kimse istismarı sokamaz. Bunlar sadece senaryo. Millete diyorum ki gelin 12 Haziran'da bu oyunu bozalım. 12 Haziran'da bu kirli senaryoları tamamen açığa çıkaralım. Doğuda batıda, en uçlarda siyaset yapıp, etnik kökenler üzerinden siyaset yapıp birbirini besleyen partilere 12 Haziran'da tam bir demokrasi dersi verelim.''
''Adana'nın yiğit, mert ve dürüst insanlarıyla birlikte olduğunu'' belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Adanalı vefakardır, kadirşinastır, kendisine hizmet edeni gönlüne misafir eder, baştacı eder. İşte bizim 81 vilayette meselemiz bu. Biz derviş Yunus gibi söylüyoruz, (ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim). Türkiye'nin tamamında tek bir meselemiz var, gönüller yapmak, gönüller kazanmak. Sekiz yıldır meselemiz, derdimiz, gayemiz bu. Sekiz yıldır Türkiye'yi ve soframızdaki ekmeği büyütmenin mücadelesini veriyoruz. Biz hayal ticareti yapmıyoruz, umut tüccarlığı yapmıyoruz. Biz sandık görününce proje üretenlerden değiliz. Ufuk görününce milletin içine girenlerden değiliz. Sekiz yıldır milletin içindeyiz.
İşte bugün de Adana'ya toplu açılış töreniyle bir kalemde 75 farklı eser ve hizmeti resmi olarak kazandırıyoruz. Adana, bugün eğitim yatırımlarından sağlık yatırımlarına, tarım, köy konutlarından meslek yüksekokullarına, müze kütüphanesinden emniyet binasına, banka şubelerinden özel sektör yatırımlarına varıncaya kadar, 75 büyük yatırımla buluşuyor.''
Erdoğan, TOKİ tarafından yapılan Seyhan, Ceyhan, Kozan, Feke, Sarıçam ve Karaisalı'da üç anaokulu, 12 ilköğretim okulu, 13 lisenin açılışını resmi olarak bugün yaptıklarını ifade ederek, ''Bu okullar içinde özellikle liselerimiz son derece önemli. Adana ve ilçelerinde, bir kız lisesini, iki fen lisesini, iki Anadolu lisesini, iki kız meslek lisesini, Anadolu öğretmen lisesi, güzel sanatlar lisesi, sosyal bilimler lisesi ve spor lisesini bu açılış töreniyle resmen Adana'ya kazandırıyoruz'' diye konuştu.
Ceyhan Öğrenci Pansiyonu, 300 kişilik Çukurova Kız Lisesi Pansiyonu, bir öğrenci yurdu ile iki spor salonunu da bugün resmen hizmete sunduklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Yine Çukurova Üniversitesi bünyesinde Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunu sizlerin hizmetine sunuyoruz. Tüm bu okulların, eğitim kurumlarının yapımında emeği geçen, başta Milli Eğitim bakanlığı ve TOKİ olmak üzere kurumlarımıza şahıslara, özellikle hayırsever vatandaşlarımıza şahsım, milletim, Adanalılar adına şükranlarımı sunuyorum.
Hani Adanalı Karacaoğlan diyor ya (Ak elleri kalem tutar, yazar elif elif diye). Biz Adanalı gençlerin eli kalem tutsun, Adanalı gençler, okusun, meslek sahibi olsun diye, Adana'da cumhuriyet tarihimizin en önemli yatırımlarını gerçekleştiriyoruz.
Burada eğitim noktasında bir de müjde veriyorum, Adana'da, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kurulmasıyla ilgili kanun tasarısı 24 Mart'ta komisyondan geçti, genel kurulun gündemine girdi. Meclis kapanmadan bunu görüşerek, çıkaracak, böylece Adana'ya ikinci bir devlet üniversitesini kazandıracağız. Şimdiden hayırlı olsun.
Açılışlarımız bunlardan ibaret değil, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan Devlet Hastanesi Entegre Acil Servis ünitesi, Karataş Abdullah Tekin Devlet Hastanesini bugün resmi olarak açıyoruz. Kültür Bakanlığı eliyle Dişçi Ethem Konağı Karacaoğlan Edebiyat Müze Kütüphanesine dönüştürüldü. Türkiye'nin ikinci müze kütüphanesini Adana'da açmış oluyoruz. Adana'da TOKİ tarafından yapılan, 113 adet Yüreğir tarım köy konutlarının açılışını yapıyoruz. Ziraat Bankası ve Garanti Bankası şubeleri ile Aladağ Emniyet Amirliği binasını resmi olarak hizmete alıyoruz.''
ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI
Erdoğan, sanayinin merkezi olan Adana'nın, bugün özel sektör tarafından yaptırılan 33 hizmet ve eserle buluştuğunu ifade ederek, ''Tekstilden kimyaya, makineden inşaata kadar 33 adet özel sektör yatırımının açılışını gerçekleştiriyoruz'' dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Az önce Kahramanmaraş merkezde Hacınınoğlu, Ceyhan'dan bağlantısı olan ve yaklaşık 150 milyon dolara mal olan 142 megavat kurulu gücünde bir hidroelektrik santralının açılışını yaptık. Sabancı ailesi ve Avusturya ortaklığı bir yatırım. Bu tesislerden dolayı özel sektörümüzü kutluyorum. Her bir firmaya şükranlarımızı sunuyorum.
Özellikle havalimanından buraya gelene kadar bu heyecanı paylaşan belediye başkan vekiline de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Aynı şekilde odalarımıza teşekkür ediyorum. Mesele bu. Çünkü biz bir olursak, biz diri olursak, bizim önümüzde hiç bir güç duramaz, bunu bilin. Çukurova'nın göz bebeğine, Adana'ya yakışan işte budur, bu.''
Kendilerinin gizli, saklı bir şeylerinin olmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ben Adana'da işsizliğin olduğunu biliyorum, ama, bu ülkeye başbakan olduğum zaman Adana'da bundan daha az değildi işsizlik. Daha fazlaydı şimdi daha az. Bir gerçeği her zaman söyledik, istasyon meydanı ve tüm Adanalılar şahittir. Biz (ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız) dedik. Hep böyle geldik huzurunuza. Her yıl tüm Türkiye'de olduğu gibi Adana'da da işsizliği kademe kademe düşürüyoruz. İşsizlik küresel kriz nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de artış gösterdi. 2009 yılında yüzde 14'e kadar ulaştı. 2009 sonundan itibaren Türkiye'de işsizlik düşmeye başladı.
Şu anda dünyada işsizlik artıyor, küresel krizin etkileri devam ediyor ama biz de tam tersine işsizlik düşüyor. En son 2010 yılı genelinde yüzde 11.9'a kadar çektik. Şimdi son geldiğimiz nokta 11,4.
Türkiye genelinde 2010 yılında işsizlik 2009'a göre yüzde 2.1 gerilerken bu bölgede yüzde 5.3 geriledi. Bu düşüş devam edecek. Kriz öncesi oranlara ineceğiz, ardından işsizliği daha da aşağılara çekeceğiz.''
Erdoğan, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde 2002 sonunda 171 firma faaliyet gösterirken, bugün bu sayının 314 olduğunu vurgulayarak, ''Artış oranı yüzde 84. 2002'de OSB'de kaç kişi çalışıyordu. 12 bin kişi çalışıyordu. Sevgili Adanalılar şimdi OSB'de 25 bin kişi çalışıyor. 12 bin nire, 25 bin niree... Artış oranı yüzde 108'' dedi.
OSB'de tüketilen enerjinin de yüzde 171 arttığını anlatan Erdoğan, ''Bu ne demek. Demek ki üretim daha fazla, tüketilen su miktarı da arttı. Tekstilde sağladığımız teşviklerle Adana yeniden tekstil merkezi haline geldi. İşsizliği daha da aşağılara çekeceğiz. Adana tüm Akdeniz havzasının en büyük sanayi merkezi haline geliyor'' şeklinde konuştu.
HEDEF 2023
Erdoğan, büyük düşündüklerini ve büyük hedefler belirlediklerini belirterek, şunları kaydetti:
''2023 itibarıyla Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacak. Milli gelirimiz 2 trilyon dolara, ihracat 500 milyar dolara, kişi başına milli gelir 25 bin dolara çıkmış olacak. Şimdi çıkıyor bazı aklı evveller, ne diyor? Diyor ki (şimdi senin cebine 25 bin dolar giriyor mu)diyor. Bir defa bu söylenen rakam, herkesin cebine 25 bin dolar giriyor anlamında değil ki. Dünyada büyüme, gelişmişlik bu hesaplarla yapılır. Biz bu hesabı söylüyoruz. Herkesin cebine bu para giriyor, denilir mi. Makineden mamul mü çıkarıyorsun, herkesin cebine aynı para girecek. Bu mümkün mü? Ama, kafaları karıştırmak için ne söyleyebiliriz. Bir şey bulamayınca bunu söylüyor. (Senin cebine 25 bin giriyor mu) diyor. O beyefendiye sormak lazım acaba sen 25 binle mi idare ediyorsun. Onu, ona sormak lazım.''
''Hep birlikte büyüyeceğiz, başaracağız. Yarınlar bugünlerden daha iyi olacak'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Dün neydik bugün ne? Bir tane muhalefet partisinin lideri var, ileri geri konuşuyor, bu ara iyice dengeleri dağıttı. Diyor ki (Sekiz yıl önce mutfakta ne vardı) diyor. Benim Ayşe ablama, Fatma kardeşime soruyor. (Bugün daha iyiyseniz yine gidin, AK Partiye oy verin) diyor. Ben şimdi başka bir şey söylemiyorum. Bak her zaman bu meydanda söyledim. Eğer sekiz yıl öncesi asgari ücretle aldığın yumurtadan, aldığın sütten, aldığın ekmekten, aldığın peynirden daha az alıyorsan bize oy verme. Ama diyorum ki daha fazlasını alıyorsan o zaman bu beyefendiler bu işi bırakıp gidecek mi. Gidemezler. Dürüst değiller, samimi değiller.
Şimdi biz 2023 vizyonunu ortaya koyduk. Çünkü biz (3 Kasım 2002'de çıraklık devri başlıyor, 22 Temmuzda kalfalık devri) dedik. Sevgili kardeşlerim, 12 Haziranda ustalık devri başlayacak.''
Dünyada artık gündemi belirlenen Türkiye'nin olmadığını, dünyada gündeme ortak olan, gündem belirleyen bir Türkiye'nin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bunu böyle bilin. Şimdi bizi takdir etmeye başladılar. Hafıza kaydınızı tazeleyin. Eskiden birileri bir şeyler söylüyordu. Ne diyordu eskiden bazı liderler (Kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum) diyorlardı. Hatırlıyorsunuz değil mi. Şimdi çıkıyorlar 2023 hedeflerimizi taklit ederek meseleyi sulandırmaya çalışıyorlar. Bizim ayaklarımız yere basıyor. Hiçbir zaman ayaklarımız yerden kesilmedi, hesabımızı en ince detayına kadar yapıyoruz, hedeflerimizi ona göre açıklıyoruz. Sevgili Adanalı kardeşlerim taklitlerinden sakınınız.''
''DIŞ POLİTİKAMIZI İLKELER ÜZERİNDEN YÜRÜTÜYORUZ''
Başbakan Erdoğan, bölgede çok önemli gelişmelerin olduğunu, Tunus ve Mısır'ın ardından Libya'da, Bahreyn'de, Yemen'de en sonunda Suriye'de halkların değişim taleplerini güçlü şekilde dile getirmeye başladıklarını ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Lider halkı için vardır. Lider, ülkesinin geleceği için vardır. Değişimi yönlendirecek olan, milletine istikameti çizecek olan liderdir, liderlerdir. Lider değişime direnirse halkın taleplerine kulak tıkarsa zalimleşir. Lider halkına kulak verirse halkının taleplerini karşılarsa o zaman da gönüllerde, tarihte dualarla yerini alır.
Ortadoğu'daki, Kuzey Afrikadaki liderlere her zaman söylediğimizi bugünde söylüyorum, (Halkınıza silah doğrultmayın, halkınızı anlamaya çalışın. Haykırışları bastırmak için değil, dinlemek için çaba gösterin, statükoyu değil değişimi tercih edin).
Biz dış politikamızı ilkeler üzerinden yürütüyoruz. Biz dünyanın her yerinde, her ülkesinde, her bölgesinde adaletten yanayız, hukuktan, demokrasiden ve haktan yanayız. Biz çıkarlar peşinde değiliz. Biz insanların ölmesi pahasına, insanlara zulmedilmesi, insanların ezilmesi pahasına çıkarlarımız var diyerek zulme, işkenceye, şiddete, hukuksuzluğa sessiz kalamayız.
Ortadoğu'daki, Kuzey Afrika'daki değişimin sancısız ve sorunsuz şekilde gerçekleşmesi için adeta çırpınıyoruz. Bir yandan tüm taraflarla aralıksız temaslarda bulunuyor, bir yandan uluslararası platformlarda barış için çaba harcıyoruz. Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da hem kendi vatandaşlarımızın hem oradaki kardeşlerimizin burnu dahi kanamasın diye gece gündüz çabalıyoruz. Türkiye'nin sözünün bugün tüm dünyada ağırlığı var. Türkiye her denklemde yer alıyor. Türkiye çözüm çabalarını, diyalog ve uzlaşma girişimlerini her platformda cesurca dile getiriyor. Bakın sadece iki hafta içinde, Rusya'ya, Tataristan Cumhuriyeti'ne, Suudi Arabistan'a gittik. Yarın sabah Irak'a gidiyoruz. Ardından İngiltere'ye gideceğiz. Bu süreçte ABD Başkanıyla, İngiltere Başbakanıyla, Hollanda Başbakanıyla, Suriye Devlet Başkanıyla, Libya'daki Başbakan ve taraflarla sürekli telefonla görüşmeleri yaptık. Türkiye herkesle diyalog halinde, herkesle iletişim kurabiliyor.
8 yılda bir yandan ekonomiyi büyüttük, bir yandan Türkiye'nin itibarını, gücünü, etkinliğini arttırdık. İnşallah bu şekilde devam edeceğiz. Bölgemizde ekonomisiyle demokrasisiyle daha güçlü bir ülke haline geliyoruz. Bu ülke, millet her şeyin en iyisine en güzeline layık. İnşallah Türkiye'yi daha yükseklere taşıyacağız.''
Türkiye'yi sekiz yılda bu seviyelere kardeşliğin getirdiğini anlatan Erdoğan, ''Hamdolsun tüm oyunlara rağmen kardeşlik getirdi. Daha üst seviyelere de kardeşlik taşıyacak. Bu başarıları, sevinçleri, kardeşlikle dayanışmayla başardık. Elele verip daha fazlasını hep birlikte başaracağız. Hiç endişeniz olmasın'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Adana'da düzenlenen Toplu Açılış ve TOKİ Anahtar teslim töreninde, kente 2002'den beri yaptıkları yatırımları tek tek saymanın saatler alacağını söyledi.
''Ben burada sadece birkaç başlığı paylaşmak istiyorum'' diyen Erdoğan, ''8 yılda Adana için gerçekten büyük yatırımlar yaptık. Adana'yı bir sanayi, ticaret kenti, uluslararası bir marka kent, Akdeniz'in yıldızı bir kent haline getirmek için yoğun çaba sarf ettik'' şeklinde konuştu.
Eğitimde 8 yılda Adana'da 4 bin 182 dersliğin yapımını tamamladıklarını, okullara 18 bin 40 bilgisayar gönderdiklerini ifade eden Erdoğan, Çukurova Üniversitesinde hukuk ve iletişim fakülteleriyle Biyoteknoloji Araştırma Merkezinin devreye girdiğini bildirdi.
Adana'da 2011 yılı yatırım programlarında, bin yatak kapasiteli yüksek öğretim yurdu projelerinin bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Adana'da ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilerimize 38 milyon 35 bin ücretsiz ders kitabı dağıttık. Artık kitaplara para veriyor muyuz? Sevgili kardeşlerim üniversite öğrencilerimiz 45 lira burs alıyordu. Şimdi üniversite öğrencimiz 240 lira burs alıyor. Yurtlarda kalıyorsa 150 lira da beslenme yardımı alıyor, eder 390 lira. Nereden nereye geldik.
Aynı şekilde, ilkokuldaki, ortaöğretimdeki çocuklarımıza da sosyal güvencesi yoksa ayrıca burs veriyoruz.
Sağlıkta hastanelerden geri çevrilme dönemi kapandı. Hastanelerde rehin tutulma dönemi sona erdi. Cenazenizi bile vermiyorlardı. Ne günler yaşattılar bize. Bizden önce bir iktidar vardı. MHP, DSP, ANAP. Bu iktidar döneminde cenazeleri alamıyorduk hastaneden cenazeleri... Şimdi istediğin hastaneye gidebiliyor musun? İstediğin eczaneden ilacını alabiliyor musun? Bugünlere geldik. Eksiklerimiz yok mu var? Ama bunlar da giderilecek, daha iyi olacak.
Devletin hastanelerinde artık sigortalı, Bağ-Kur'lu, memur ayrımı yok. Bunları kaldırdık. Bununla da yetinmedik özel hastaneleri hizmetinize sunduk.
Eskiden devlet ve sigorta hastanelerde bir muayene odası olur, diğer hekimler özel muayenelerinde hasta beklerdi. Sistem böyle çalışıyordu. Unutmayın sizi muayenehaneye davet ediyorlardı, parayı orada alıyor, sonra hastaneye gelin diyorlardı. Öyle mi? Şimdi böyle bir şey var mı? Bizim farkımız bu. Gözü olup da bunu görmeyenler var. Benim milletim, halkım bunu onlara gösteriyor, gösterecek. Hastanede her hekime özel muayenen odası tahsis ettik. Artık devlet hastanelerimizde istediğiniz hekimi seçebiliyor musunuz? Ona gidip muayene oluyorsunuz.''
AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI
Erdoğan, Adana'da Mayıs 2008 itibarıyla aile hekimliğine geçildiğini hatırlatarak, ''Artık hepinizin özel doktoru var mı? George, Hans, Helga'nın olacak da benim Ahmetim'in, Mehmetim'in, Ayşem'in, Fatmam'ın niye olmayacak ya. Bunu hallettik. Bunu yaptık. Bu bizim görevimizdi, sorumluluğumuzdu, bunu başardık. Adana'da hükümetimiz döneminde sağlık hizmetleri için harcanan para ne kadar biliyor musunuz? Eski rakamla söylüyorum 315 trilyon'' dedi.
Adana'da TOKİ aracılığıyla bugüne kadar 10 bin 290 konut uygulaması başlattıklarını vurgulayan Erdoğan, bunun 9 bin 194'ünü sahiplerine teslim ettiklerini ifade etti.
2002 yılında Adana Havalimanına gelen-giden yolcu sayısının 686 bin olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''2010 yılında yüzde 314 artışla 2 milyon 814 bin oldu. Nasıl oldu bu? Çünkü biz gelmeden önce havayolu kaymak takımının yoluydu. Ama, şimdi havayolu halkın yolu oldu. Rekabete açtık. Sadece THY yok artık. Şimdi 6 tane farklı havayolu var. Mesele bu'' diye konuştu.
Erdoğan, Adana'nın bir tarım şehri olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Adana bereketli toprakların şehri. Adanamız'da çiftçilerimiz için Cumhuriyet'in en büyük destekleri sağlandı. Halep oradaysa, arşın Çukurova'da. 2003-2010 döneminde Adana'da toplam 1 milyar 203 milyon Türk lirası tarımsal destek verdik. Ne demek bu? 1 katrilyon 203 trilyon destek verdik.
Mazot desteğini, gübre desteğini bunlara girmeyeceğim. Bunları zaten ayrıca veriyoruz. Çiftçilerimize Adana'da toplam 752 trilyon prim desteği verdik. KÖYDES çalışmalarıyla 834 kilometre asfalt, 234 kilometre stabilize yol yaptık.
Çevre ve Orman Bakanlığı aracılığıyla Adana'ya 450 trilyon liralık yatırım yaptık.
Bunlar 8 yılda yaptıklarımızın sadece bir kısmı. Bizim yaptıklarımız, zaten bizi anlatıyor. Biz bunu yeterli bulmuyoruz. Daha yapacağımız çok şey var. Daha büyük projelerle geniş bir ufukla geniş bir vizyonla durmak yok, yola devam diyoruz.''
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma Bakanı Mehmet Habib Soluk, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Adana Valisi İlhan Atış ve diğer ilgilerle toplu açılış törenini gerçekleştirdi. Erdoğan, TOKİ'den ev alan hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.
Konuşması sık sık ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganlarıyla kesilen Erdoğan, vatandaşlara, ''Biz de sizle gurur duyuyoruz'' karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını keserek, tören alanında bayılan kişiye müdahale edilmesi için sağlık ekiplerine talimat verdi.
Erdoğan, kürsüye çıkarken bir vatandaşın yanına giderek, konuştu.