TÜSİAD'ın hazırladığı, anayasada "değiştirilmesi teklif dahi edilemez" denilen iki maddeyi değiştirmeyi öneren yeni anayasa raporu, İstanbul For Seasons Otel'de dün gerçekleştirilen bir toplantıyla açıklandı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in ev sahipliğinde düzenlenen "Yeni Anayasa Sürecinin Beş Temel Boyutu" adlı özel oturumda, rapor üzerine çalışan 22 uzman adına Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Turgut Tarhanlı TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'ne raporu sundu. Özbudun ve Tarhanlı oturumda, yeni anayasaya ilişkin raporu açıkladı. Özbudun ve Tarhan, yaptıkları sunumda mevcut anayasanın değiştirilemez denilen 2'nci ve 3'üncü maddelerinin değiştirilerek devlet odaklı değil birey ve insan odaklı bir hale getirilmesi gerektiğini belirtirken, Özbudun konuyla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı: "Teklif dahi edilemez bize has bir özellik. Laiklik yeni bir şey değil. Tanzimat'ta başlayan bir şey. Türkiye'nin eğilimleri ne olursa olsun laiklikle sorunu olan bir toplum değil. Şeriat devleti isteyenler yüzde 8-9'dur. Onlara da ayrıntılı sorular sorulduğunda oran yüzde 1'e düşüyor. Türk halkı laikliği yeterince korur, zorlamalara gerek olduğunu tahmin etmiyorum."
MECLİS'TE BAŞÖRTÜSÜ
Tarhanlı devlet şekli olarak cumhuriyetin değiştirilemezliğinin kapsam dışı olduğunu söylerken, öneriler şöyle sıralandı:
2011 seçiminde daha düşük bir seçim barajı uygulanması yeni anayasayı kabul edecek parlamentonun temsil gücünü artırır.
İfade özgürlüğünü sınırlayan ceza mevzuatındaki bir dizi kanun hükmü değiştirilmeli ve yeni anayasa tartışma süreci, ifadenin özgür olduğu bir atmosferde cereyan etmeli.
Vatandaşlık tanımlanmasında 'Türklük' kavramına yer verilmemeli. Yabancıların anayasal statüsü yeniden ele alınmalı.
Kültürel haklar ayrıntılı biçimde yer almalı. Devlet memurları için geçerli olan grev yasağı kaldırılmalı ve uluslararası standartlara uygun şekilde düzenlenmeli.
Vicdani ret hakkı, bireyin kişisel özerkliği, çevre hakkı, bilgi edinme hakkı gibi hakları tanımalı.
Üniversite öğrencilerinin, milletvekillerinin, öğretim üyelerinin ve belli kurallar dahilinde kamu görevlilerinin başörtüsü kullanmalarına engel bir gerekçe bulunmamalı. Bununla birlikte hakim, savcı, polis, asker gibi devletin egemenlik yetkisini doğrudan kullanan ve tarafsızlığın öne çıktığı meslekleri icra eden kamu görevlilerinin, çocukların etkiye açık olmaları nedeniyle okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretimde görev yapan eğitimcilerin, reşit olmamaları sebebiyle, üniversite öncesi eğitim alan öğrencilerin din veya inancı belli eden simgeler taşıması uygun değil.
ANADİLDE EĞİTİM
Nüfus kağıtlarında din hanesi bulunmamalı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlu ders olmamalı.
Siyasi partilerin devletten aldıkları ödeneklerde eşit davranılmalı. Parlamenter sistem benimsenmeli.
Cumhurbaşkanı yetkileri sınırlandırılmalı.
Ulus kavramı hukuki nitelik taşımadığından, anayasada "Türk Milleti" veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler ve etnik çağrışımı olan vurgular yer almamalı.
Anadilinde eğitim ve anadilin öğrenimi konularında adım atılması için gerekli toplumsal ve pedagojik (öğretmen yetiştirilmesi, müfredat hazırlanması) altyapının oluşturulmasına ilişkin tedbirler alınmalı.
Milli Güvenlik Kurulu anayasal bir kurum olmaktan çıkarılmalı Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı.
İlk 4 madde
1. Madde: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2. Madde: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
3. Madde: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.
4. Madde: Anayasanın 1'inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.