Ergenekon
soruşturması kapsamında 9 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen "Zirve" dalgasında gözaltına alınan 6'sı muvazzaf asker 9 şüpheliden 7'si tutuklandı, 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. Dokuz şüpheli önceki gün Beşiktaş'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Ergenekon soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından dün saat 02.00'ye kadar ifadeleri süren şüphelilerden 7'si tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği'nce sorgulanan aralarında eski Malatya jandarma komutanı emekli albay Mehmet Ülger, istihbarat binbaşı Haydar Yeşil ile İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Ruhi Abat, Başçavuş Abdullah Atılgan, Başçavuş Murat Göktürk, Uzman Çavuş Mehmet Çolak, Uzman Çavuş Adil Akçay tutuklandı. Binbaşı Haydar Yeşil ile 2 astsubay ve 2 uzman çavuş Hasdal Askeri Cezaevi'ne, emekli albay Mehmet Ülger ile Ruhi Abat ise Metris Cezaevi'ne gönderildiler.
SES KAYDINI BİZ YAPTIK
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan askerlere "Zirve Yayınevi cinayeti" öncesinde ve sonrasında yapılan toplantının ses kayıtlarının dinletilerek, konuşmalarla ilgili sorular soruldu. Ses kayıtlarını kabul eden şüphelilerin "Olay sonrası yaptığımız toplantıda muhbirimiz, cinayetin nasıl ve kimler tarafından yapılmış olabileceğine ilişkin tahminlerini bizimle paylaştı" dediği belirtildi. Şüphelilerin, "Biz istihbarat şubede görevliyiz. Görevimiz gereği misyonerlik faaliyetleri konusunda çalışmalar yaptık. Görev alanımız içinde olan bölgede yaşananları aktif bir şekilde takip ettik. Yaptığımız çalışmalar yönetmelik ve hukuk içinde gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıları sık sık yaparız ve bir ses kaydı kullanarak 'muhbirimizin' verdiği bilgileri kaydederiz" diye ifade verdikleri kaydedildi. Şüphelilere, "Zirve Yayınevi cinayeti ile ilgili neler biliyorsunuz?", "Misyonerlik faaliyetleri konusunda ne gibi çalışmalarda bulundunuz?", "Ergenekon sanıklarından kimleri tanıyorsunuz?", "Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol'u tanıyor musunuz?", "Erenerol'un misyonerlik faaliyetlerine ilişkin yaptığı çalışmalara katıldınız mı?" sorularının sorulduğu belirtildi. Soruşturma kapsamında Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e gönderilen 3 adet imzasız ihbar mektubu olduğu, bu mektuplarda "Zirve Yayınevi cinayetinin kimler tarafından ve nasıl organize edildiğinin" anlatıldığı ifade edildi. Şüphelilerin ise imzasız ihbar mektuplarında yer alan iddiaları kabul etmediği belirtildi.