Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'ye yılda 75 milyon metreküp içme ve sulama suyu temin edecek Alaköprü Barajı'nın temelini atmakla ''Asrın Projesi''nin ilk halkasını hayata geçirdiklerini belirterek, ''Gerçekten muhteşem, küresel ölçekte büyük bir proje, yani Türk milletine yakışan bir projeye imza atıyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Mersin'in Anamur ilçesinde, Alaköprü Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, ''çok büyük bir hayali gerçeğe dönüştürdüklerini'' vurguladı. Dünyada ilk kez denenen bir yöntemle çok uzak bir mesafeye su temini noktasında örnek bir projeye hep birlikte şahitlik yaptıklarını belirten Erdoğan, ''KKTC'nin verimli topraklarına, anavatan Türkiye'den hayat suyu götürmek pek çok hükümetin hayaliydi. Benim de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemdeki hayalimdi. Bu büyük hayali gerçeğe dönüştürmek, KKTC'nin susuzluğuna çare üretmek amacıyla kolları sıvadık'' dedi.
Bu kapsamda, geçen yıl temmuz ayında hükümetler arasında anlaşma imzalayarak proje için ilk adımı attıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye tarafı, bugün temelini attığımız Alaköprü Barajı'nı, KKTC tarafı da Geçitköy Barajı'nı inşa edecek. Buradan KKTC'ye kadar 107 kilometrelik hat döşeyip yılda 75 milyon metreküp suyu ileteceğiz. Bu hattın yaklaşık 80 kilometresi denizin altından geçecek. 1,6 metre çapındaki borular, deniz yüzeyinin 250 metre altında, askıda duracak. Borular 500 metrede bir deniz tabanına sabitlenecek. Gerçekten muhteşem, küresel ölçekte büyük bir proje, yani Türk milletine yakışan bir projeye imza atıyoruz.
Bu proje sadece KKTC'ye su temin etmekle kalmayacak, Alaköprü Barajı'nda elektrik de üreterek, ilave bir fayda elde edeceğiz. Ayrıca, Anamur bölgesindeki 3 bin 293 hektarlık arazinin sulamasını da bu barajdan yapacağız. KKTC'nin 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak bu büyük proje, kısa bir sürede tamamlanmış olacak.''
FERHAT İLE ŞİRİN'İN HİKAYESİ
Başbakan Erdoğan, kültürümüzün önemli bir zenginliği olan, tarihinde en büyük aşk hikayesi olarak bilinen ''Ferhat ile Şirin'' hikayesini anlattı.
Dünyalar güzeli Şirin'in babasının, Ferhat'tan en olmayacak, hayal dahi edilemeyecek bir şeyi istediğini, şehre su getirene Şirin'i vereceğini vaat ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ferhat da eline kazmayı almış ve dağlara aşkla vurup delerek su kanalları açarak, bir olmazı gerçekleştirdi ve şehri su ile kavuşturdu. Bunu yaparken de hep şunu söylüyordu; 'çoğu gitti azı kaldı'. Çünkü o aşıktı. O Şirin'e ulaşacaktı.
Evet şimdi bu anavatanın insanları olarak sizler de Şirininize denizin altından ulaşıyorsunuz. İşte biz, böyle bir aşkla hareket ediyoruz. Millete hizmeti, kardeşlerimize hizmeti, kutsal bir aşk olarak görüyor, dağları delerek, ovaları, çölleri, hatta engin denizleri aşarak kardeşlerimize ulaşmak için gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız.''
Yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir vatandaşının yalnız olmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Yeryüzünde bizim hiçbir soydaşımız, akrabamız, kardeşimiz asla ve asla yalnız değildir. En yakınımızdan başlayarak dalga dalga, adım adım kardeşlerimize, komşularımıza, hatta tüm insanlığa ulaşıyor, kimin neye ihtiyacı varsa imkanlar ölçüsünde gidermeye çalışıyoruz'' dedi.
KKTC'NİN YERİ
KKTC'nin ayrı bir yeri bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''KKTC, soydaşımız, akrabamız, kardeşimiz olmanın yanında hiç tartışmasız bizim göz bebeğimizdir, yüreğimizin, kalbimizin bir parçasıdır. KKTC, bütün engelleme ve ambargolara rağmen, dimdik ayakta durmayı, tüm dünyaya varlığını hissettirmeyi başardı. Biz de Türkiye olarak her hal ve şart altında KKTC'nin şanlı mücadelesini destekledik, şehitler verdik, gazilerimiz oldu, desteklemeye devam ediyoruz, sırt sırta bu mücadele devam edecek.
Her hal ve şart altında biz KKTC'nin yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. KKTC'li kardeşlerimizin derdini, sıkıntısını, sorununu, kendi derdimiz, kendi sıkıntımız ve sorunumuz bildik, o şekilde bilmeye devam ediyoruz. Bugün attığımız temelle, inşa edeceğimiz bu muhteşem eserle, aslında tüm dünyaya en güzel mesajı veriyoruz. Bu büyük projeyle Kıbrıs Türkü'nün yalnız olmadığını ve asla yalnız bırakılmayacağını bir kez daha güçlü şekilde tüm dünyaya ilan ediyoruz. Böyle altyapı projeleri yanında KKTC'nin ekonomisin güçlendirecek atılımları da hep birlikte yapmak zorundayız. Bunun için siyasi ve diplomatik alanda kararlı bir duruş göstermemiz gerekiyor. Özelilikle KKTC'de kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması yönündeki programı bu bakımdan çok önemsiyorum. Ekonomik dönüşüm sürecinde de her zaman olduğu gibi Türkiye olarak Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Zira ekonomik açıdan kendi ayakları üzeride duramayan bir KKTC'nin siyasi iddialarına ulaşmada yetersiz kalacağını biliyoruz. Bu nedenle KKTC ekonomisin güçlendirmek için imkanlarımızı seferber ediyoruz.''
Erdoğan, bir ülkeyi, bir topluluğu, bir aileyi zaafa uğratmanın en etkili yolunun ''fitne çıkarmak ve nifak tohumları ekmek'' olduğunu belirterek, ''Türkiye on yıllar boyunca bunun acısını çekti. Fitne, fesat, nifak oluşturmak isteyen çevreler, içerden ve dışardan Türkiye'nin zayıflatılacağını sandı. Milletimiz bu oyunlara hiçbir zaman prim vermedi, tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi'' dedi.
Başbakan Erdoğan, KKTC'ye yılda 75 milyon metreküp içme ve sulama suyu temin edecek Alaköprü Barajı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bu projeden tüm adanın faydalanması yönünde samimi arzuları bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs'ın güney kesiminde de su sıkıntısı yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, ''Bu projenin barışa somut bir katkı olacak şekilde değerlendirilmesi bizi ayrıca memnun eder. Bu temelin Kıbrıs'ta kalıcı bir uzlaşmanın da temeline katkı sağlamasını diliyorum'' diye konuştu.
Türkiye ile KKTC arasında nifak tohumları sokulmak istendiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bir ülkeyi, bir topluluğu, bir aileyi zaafa uğratmanın en etkili yolu fitne çıkarmak ve nifak tohumları ekmektir. Türkiye on yıllar boyunca bunun acısını çekti. Fitne, fesat, nifak oluşturmak isteyen çevreler, içerden ve dışardan Türkiye'nin zayıflatılacağını sandı. Milletimiz bu oyunlara hiçbir zaman prim vermedi, tezgahlara gelmedi, tuzağa düşmedi. Bu çirkin senaryoları bozdu.
Şimdi bu oyun Türkiye ile KKTC arasına nifak sokmak için devreye alınıyor. KKTC'nin elini zayıflatmak, KKTC'yi ulusal ve uluslararası alanda zayıf düşürmek için fitne girişimlerinde bulunuluyor. KKTC'deki kardeşlerimizle ilişkilerimizi bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz.
Türkiye'ye karşı tahrik edici sloganlar kullananların, gösteriler yapanların, medyayı yönlendirmek isteyenlerin kimler olduğunu, neyi amaçladıklarını da biliyoruz. Hiç kimse endişe etmesin, biz Kıbrıs'taki kardeşlerimizle aramızdaki kardeşlik hukukunu asla kimseye çiğnetmeyiz. Kimsenin çiğnemesine de izin vermeyiz. Adada yaşayan birileri unutmuş olabilir ama biz Kıbrıs'ta verilen mücadelenin anlamını, önemini, değerini unutmadık. Şehitlerimizi, gazilerimizi asla unutmadık. Kıbrıs Türkü'nün yaşadığı dramı da asla unutmadık. Türkiye olarak bütün çabamız, bütün gayretimiz, özellikle Kıbrıs Türkü'nün güçlü bir devlet, güçlü bir ekonomi olarak onuruyla varlığını devam ettirmesidir.''
KIBRIS TÜRKÜ'NÜN SABRININ SINIRI
Türkiye'nin geçmişte Kıbrıs halkının bağımsızlık mücadelesini desteklediği gibi, bugün de çözüm çabalarını desteklediğini belirten Erdoğan, ''Kıbrıs sorununun çözümü yönünde varılacak uzlaşmanın Doğu Akdeniz'de barış, istikrar ve işbirliği vizyonumuzun hayata geçirilmesine büyük bir katkı teşkil edeceğini düşünüyoruz. Adada halen devam etmekte olan müzakere sürecinde ortaya çıkacak çözüm fırsatının, 2004 yılında olduğu gibi heba edilmemesi herkesin menfaatine olacaktır. Kıbrıs Türk tarafı gerekli iradeyi ortaya koyuyor, yapıcı adımlar atarak çözümü zorluyor ancak, çözüm ve uzlaşma iradesi karşılıklı olduğu takdirde sonuca ulaşabilir'' dedi.
Güney Kıbrıs'ın ise Kuzey Kıbrıs'ın gösterdiği yaklaşımın tam aksini yaptığını belirten Erdoğan, ''Rum tarafının böyle bir irade ortaya koyduğunu söylememiz maalesef mümkün değil. Zamana oynuyorlar. Acaba KKTC ne zaman zayıf düşer, bunu bekliyorlar. Ama boşuna bekliyorlar. Bu anlamlı günde Kıbrıs Rum tarafını bir defa daha hakkaniyet ve eşitlik esasında bir çözüm için gösterdiğimiz çabalara karşılık vermeye çağırıyoruz. Yaşanan sıkıntılara 47 yıldır tahammül eden, çözüm çabalarına öncülük eden Kıbrıs Türkü'nün sabrının sınırı olduğunu hatırlatmak istiyorum'' diye konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN, SÜREYİ KISALTTI
Başbakan Erdoğan, konuşmaların tamamlanıp, temel atma törenine geçiş sırasında, yeniden kürsüye gelerek, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun doğum günü olduğunu öğrenince ona bir sürpriz hazırlamak istediğini söyledi.
Alaköprü Barajı'nın yapımını üstlenen firma yöneticisini yanına alan Başbakan Erdoğan, işin tamamlanma tarihini yeniden değerlendirdi. Normal şartlarda 48 ayda planlanan tamamlanma süresini daha erkene almak isteyen Erdoğan'ın sözleri üzerine, firma yetkilisi, projenin açılış töreninin, 7 Mart 2014 saat 13.00'de yapılacağı sözünü verdi.
Başbakan Erdoğan daha sonra, butonuna basarken Mersin'de 2013'de yapılacak Akdeniz Oyunları'na da dikkati çekti.
Erdoğan, Yunanistan'da yaşanan sıkıntıların ardından konuyu yakından takip ettiklerini, gerekli teminatları verdiklerini anımsatarak, ''2013'de Mersin'de Akdeniz Oyunları'nı yapacağız. Yoğun bir şekilde, süratle altyapı ve üstyapı çalışmalarını yetiştireceğiz. Mersin, 2013 Akdeniz Oyunları ile inşallah başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere uluslararası camiada adını çok daha farklı bir şekilde duyurmuş olacak'' dedi.