Balyoz davasında 59'u general ve amiral, 163 subaya verilen tutuklama kararının ardından korgenerallerin ast rütbeli subaylar tarafından cezaevi nakledilmelerine, "Siz bizi götüremezsiniz. Buraya bir orgeneral gelsin" diyerek direnmeleri krize neden oldu. Yaklaşık 4 saat süren direnişin, TSK yetkililerinin "Direnmeyin yasa böyle" mesajıyla bittiği öne sürüldü. İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, önceki gün 16.00'da savcının tutuklama istemi üzerine duruşmaya karar arası verdi.
Savcının talebi salonda şok etkisi yaratırken, Mahkeme Başkanı Ömer Diken sanıkları, karar açıklanana kadar binayı terk etmemeleri konusunda uyardı. Böylece gergin bir bekleyiş başladı. Yaklaşık 5 saat süren bekleyiş, mübaşirin "duruşma başlamak üzeredir, herkes yerlerini alsın" anonsuyla daha da gergin bir hal aldı. Mahkeme salonunda daha önce hiç görülmemiş bir halde güvenlik önlemi alındı. İki albay, üç binbaşı, üç yüzbaşı ile çok sayıda astsubay ve uzman çavuş salonda konuşlandırıldı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, kararı üye hakim Ali Efendi Peksak'ın okuyacağını söyleyerek, elindeki listeyi Peksak'a uzattı. Ancak karar okunmadan yerlerinden fırlayan avukatlar, "Görüşümüz alınmadan, tutuklama kararı veremezsiniz" diye tepki gösterdi, bazıları cüppelerini çıkarıp salonu terketti.
HARBİYE MARŞI OKUDULAR
Hâkim Peksak, tartışmaların bitmesini beklemeden kararı yüksek sesle okumaya başladı. 20. maddeyi okuyan Peksak, "Sanıklardan Özden Örnek, Halil İbrahim Fırtına, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Alan, Şükrü Sarışık, Ayhan Taş, Ramazan Cem Gürdeniz, İzzet Ocak, Süha Tanyeri..." diye isimleri sıralayınca salon karıştı. Hâkim Peksak kararın sonunu güçlükle okuyabildi. Sanıklar ve avukatları öfke ile kararın hukuksuz olduğunu söylerken, izleyiciler de heyete yönelik tepki gösterdi. Ağlayan sanık yakınlarından bazıları fenalık geçirdi. Duruşmaya izleyici olarak katılan Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, sanık yakınlarını yatıştırdı. Bu sırada sanık sıralarından birisi parmağını hakimlere doğru uzatarak, "Siz bizi tutuklayamazsınız. Orgeneral gelsin buraya" diye bağırdı. Hakimleri yuhalayan izleyiciler, kararı alkışlarla protesto etti. Ayağa kalkan sanıklar ise hep bir ağızdan Harbiye Marşı'nı söyledi. Ardından denizci subaylar Deniz Harp Okulu Marşı'nı okudu.
SUÇ DUYURUSU
Başkan Diken, salondaki herkesi eylemlerini sonlandırması için uyardı ancak protesto sürünce Hâkim Peksak, "Salondaki olayla ilgili işlem yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine müzekkere yazılmasına karar verilmiştir" dedi. Başkan Diken de jandarma görevlilerine talimat vererek, "Çıkarın herkesi, derhal salonu boşaltın" dedi. Sanıkların, karşı gelmesi üzerine de tekrar, "Size boşaltın diyorum. Takviye birliklerinizi de devreye sokun, çabuk boşaltın burayı" dedi. Ancak salonu boşalttıramadı. Sanıklardan Koramiraller Kadir Sağdıç ile Mehmet Otuzbiroğlu ve bazı generaller kendilerini götürmek isteyen jandarma binbaşıya "Sen bizi götüremezsin. Aramızda bir korgeneral var. Bizi ancak bir orgeneral götürebilir" dedi. Binbaşı da "Peki komutanım" dedi. Komutanların direnmesi üzerine yaklaşık 4 saat süren gergin bir bekleyiş başladı.
12 KİŞİ TUTUKLANDI
Kriz haberleri üzerine 1. Ordu, İstanbul Jandarma Bölge, İstanbul Merkez ve İl Jandarma Komutanlığı'ndan rütbeli subaylar duruşma salonuna geldi. Bu sırada salona jandarma astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan yaklaşık 30 kişilik güvenlik timi takviye edildi. Duruşma salonunda kriz masası oluşturuldu. Söz konusu komutanlık yetkilileri arasında sıkı bir telefon trafiği yaşandı. Kriz saat 01.30'da çözüldü. "Talep edilen prosedür gözaltına alma işleminde gereklidir. Mahkemede verilmiş tutuklama kararı için bu işleme gerek yoktur. Bir orgeneral gelmesi gerekmez" açıklaması yapıldığı öğrenildi. Bu açıklama üzerine gerekli prosedüre uyacaklarını söyleyen komutanların, orgeneral isteklerinden vazgeçtiği iddia edildi. Yakalama emri çıkarılan Tuğamiral Soner Polat, Albay İbrahim Koray Özyurt, Albay Nihat Altunbulak, Albay Mehmet Ferhat Çolpan, Albay Mustafa Koç, Albay Nihat Özkan, Yarbay Meftun Hıraca, Yarbay Yunus Nadi Erkut, Binbaşı Mustafa Yuvanç, Üsteğmen Erdinç Atik ve Astsubay Abdurrahman Başbuğ tutuklanıp Hasdal Askeri Cezaevi'ne konuldu. Emekli Albay Hakan Sargın da dün tutuklanıp Metris Cezaevi'ne konuldu.
İÇ HİZMET KANUNU
N) ASKERİ İNZİBAT KUVVETLERİNİN VAZİFE, TEŞKİL VE YETKİLERİ
Madde 92 - c) Subay ve askeri memurlarla astsubaylar hakkında askeri inzibat vazifeleri; ancak üst veya kendi rütbelerindeki inzibat subay ve astsubayları tarafından yapılabilir. Ancak ağır cezayı müstelzim meşhut cürüm halinde subayları, askeri memurları ve astsubayları dahi yakalamaya askeri inzibatlar, polisler, jandarmalar ve herkes mezundur.