Kırgızistan'daki temaslarını izleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Mısır'da ok yaydan çıktı" derken halkın iradesine karşı koymanın imkansız olduğunu vurguladı. "Türkiye Ortadoğu'yu tribünden izleyecek bir ülke değil" diyen Erdoğan, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmayı sürdürdü. "Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi" diyen Erdoğan, sorular üzerine şu açıklamaları yaptı:
ORTADOĞU VE TÜRKİYE
Mısır'da ordu halkı evlere dönmeye davet etti. Çatışmalar çıktı. Değerlendirmeniz nedir? Halkın iradesine karşı çıkmak ırmağı tersine çevirmek gibi bir şey. O ırmak neyi gerektiriyorsa er veya geç olacak. Ok yaydan çıkmaya görsün. Mısır'ın içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Ancak Ortadoğu'da on yıllardır bir sıkıntı çekiliyor. Bunun acısını bölge halkları çekiyor. Bizler Ortadoğu'yu tribünden izleyecek bir ülke değiliz. Gittiğimizde bize soruluyor.
Ok yaydan çıktı mı diyorsunuz? Ok yaydan çıktı gözüküyor.
Çevreye yayılır mı? El Cezire'nin yayımladığı Filistin belgelerini nereye koyacaksın? Mısır'daki belgeler de öyle. Bu halklar bırakın bu belgeleri görmeyi, bizzat yaşıyor. Şarmelşeyh'de dört başbakanın konuşmacı olarak katıldığı 2500 kişilik bir toplantıda bir bayan kalktı, sorusundan gazeteci olduğunu anladık ve bana 'Sizin ülkenizde seçimler kaç haftada yapılıyor?' diye sordu. Sorunun cevabını tabii ki biliyordu. Ben kendisine, '24 saatte kesin sonuçlar alırız ama aynı gece 10-11 gibi durumu anlarız' cevabını verdim. Bayan gazeteci dedi ki bizde de bir ayı aşıyor. Mısır Başbakanı Ahmet Nazif'te ses yok.
Bu gelişmeler Büyük Ortadoğu projesinin (BOP)aşağıdan yukarıya gerçekleşmesi diyebilir miyiz? BOP, Türkiye'deki kadar hiçbir yerde yanlış anlaşılmadı. Kılıçdaroğlu bana 'Obama'nın eş başkanı' diyor. Ama projede ilk aşamada üç ülke, Türkiye, İtalya ve Yemen eşbaşkandı. Ama proje doğmadan öldü. Bize düşen bu projede kadın hakları ve demokratikleşme idi. Proje ilerleseydi, kazanımlar sağlasaydık fena mı olurdu. Cumhuriyet tarihinde hep suçu batıya attılar. Siyonistler şöyle yaptı, böyle yaptı. Sen ne yaptın. Gardını alsana. Sen adam değil misin? Senin gardın düşmüş. O geldi vurdu, bu geldi vurdu.
Türkiye AB'den vaz mı geçiyor? Biz son sekiz yılda kendi duruşumuzu aldık. Herkes o duruşa göre tavır alsın dedik. AB'ye karşı son günlerdeki çıkışımız da öyle. Biz bu projeden vazgeçmiş değiliz. AB'ye bizi almayacaklarsa bunu AB açıklasın. Biraz da onlar düşünsün...
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Başkanlık sistemini sizin açınızdan cazip kılan nedir? Ben başkanlık sistemini parlamentoyu dışlayan bir sistem olarak görmüyorum. Başkanın her dediği olacak diye bir şey yok. Aksine orada ikili bir parlamento var. Hem Temsilciler Meclisi, hem Senato'dan geçecek. Mesela başkan harcamaları senatodan geçiriyor. Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor. Memur atamaları da aynı. Bir milli eğitim il müdürü on iki defa gidip geliyor. Erzurum il eğitim müdürü hapse girdi, kefaletle çıktı; İdare Mahkemesi kararıyla göreve döndü. Üniversite oyunları için Erzurum'a gittim. İsimsiz bir mektup geldi. Yanıma valiye alıp ismi geçen okula gittim. Okulun durumu çok kötüydü. Valiye sordum 'malum zat geri döndü her yere ulaşamıyoruz' dedi. Ben de kendisine 'by-pass edeceksin özel ekip kurup her yere ulaşacaksın' talimatını verdim. Bizim derdimiz okulları pırıl pırıl öğrencilere sunmak. Yoksa parayı repoya yatıracaksın, bu değil.
Ödeneği repoya yatıran mı var? Zaman zaman yakaladığımız paralar var. Repo dediğim biliyorsunuz faiz. Oligarşik bürokrasi elindeki parayla ulufe dağıtmak istiyor, ama kendi parasıyla değil.
Başkanlık sistemiyle ilgili zamanlama... Başkanlık sistemine hemen geçeceğiz yeni anayasaya koyacağız diye kimseye vaadimiz yok.
Başkanlık tartışmalarında toplum psikolojisini ne kadar dikkate alıyorsunuz. Yüzde 42'nin endişeleri artıyor... Bu tartışmaların toplumsal psikolojiye daha iyi geleceğini düşünüyorum. En ileri demokrasi deyince halkımız nereye bakıyor. ABD ve İngiltere'ye. ABD başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Halkım bunu düşünsün.
Kafanızdaki model Amerikan sistemi mi? Fransa'da da var. Rusya'da da var. Mevcut durumda bizde de yarı başkanlık sistemi var. Güçlü cumhurbaşkanlığı var. Sayın Sezer döneminde farklı. Sayın Gül ile çok farklı çalıştık. Tek adam diyorlar. Tüzüğümüze yazdık. Milletvekilliğini üç dönemle sınırladık.
Ama bu başkan seçilmeye engel değil. O farklı bir durum. İki partili sistem deniliyor. Amerika'da kaç parti var? İki. Halk elemine ediyor. Güçlü muhalefet, güçlü iktidar istiyor. Mesela Obama kazandı. İlk seçimde Temsilciler Meclisi'ndeki hakimiyetini kaybetti. Ben medyadan açıkça daha destek beklerdim. Neden korkuyoruz. Özal, Demirel konuştu üzerine gitmediler.
Çünkü yapılabilirlik meselesi var.! (Gülüyor)