Diyarbakır'da devam eden KCK davasında 'Kürtçe' krizinden sonra şimdi de 'izlenme' tartışması başladı. Avukat Mesut Beştaş, duruşma görüntülerinin Diyarbakır dışından canlı izlendiğini savunarak bunun adil yargılamayı etkilemeye yönelik girişim olduğunu öne sürdü. Dünkü duruşmada da sanıkların tümü yoklama sırasında yine Kürtçe "Buradayım" yanıtını verdi. Sanık avukatları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması için mahkeme heyetine dilekçe verdi. Mahkemenin Kürtçe'ye izin vermemesinin savunmayı tıkadığını savunan sanık avukatlarından Sedat Yurttaş, "Önceki duruşma tutanakları dahi hâlâ elimize ulaşmadı. Sıkıyönetim mahkemelerinde bile Kürtçe savunma yapıldı. Dil eşitliği, yurttaşlık hukuku istiyoruz. Türkçe, bu duruşmada egemen bir dil olarak kullanılıyor. Bu salonda yasaklı dil muamelesine maruz kalmak istemiyoruz. Mahkemenin bir kez daha kararını gözden geçirmesini istiyoruz" dedi.
MAHKEME 'GÖREVSİZLİK' VERMELİ
Avukat Mesut Beştaş ise duruşmaların kayıt altına alındığını hatırlatarak, duruşma görüntülerinin canlı olarak Diyarbakır dışından da izlendiğini öne sürdü. Adil yargılamayı etkilemeye çalışanlar olduğunu savunan Beştaş, "Duruşma kayıt altına alınıyor, tabi biz izlenmekten çekinmiyoruz. Ancak, başka yerlerden izleniyoruz kaygısı içerisindeyiz" dedi. Beştaş, yargılanan sanıkların kapatılan DTP'nin yöneticileri ve üyeleri olduğunu, mahkemenin yargılamayı yürütmekte görevli olmadığını kaydederek, "Öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini istiyoruz" dedi. Sanık avukatlarının tahliye talebini değerlendiren mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 18 Ocak Salı gününe ertelendi.