Kıbrıs Rum Kesimi'nde düzenlenen FIBA Erkekler Euro Challenge (G) Kupası'nda önceki gece Apoel takımıyla maç yapan Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı, maçın bitiş düdüğüyle birlikte sahaya inen bine yakın fanatik Rum'un ırkçı saldırısına uğradı.
Yüzü maskeli fanatikler, güçlükle soyunma odasına kaçmaya çalışan sporculara koridorlarda ve soyunma odasının kapısında da saldırdı. Sporcuların kilitlediği soyunma odasının kapısını da kırıp içeriye giren saldırganlara polis güçlükle müdahale etti.
Polis nezaretinde otellerine götürülen basketbolcular, öğle saatlerinde Atina üzerinden İzmir'e geldi. Kafileyi, Adnan Menderes Havalimanı'nda Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Karşıyaka Kulübü Başkanı Hüseyin Çalışkan, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, yöneticiler ve yüzlerce taraftar karşıladı. Taraftarın büyük sevgi gösterdiği basketbolcular, çiçeklerle karşılandı. Daha sonra otobüse binen basketbolcular, bakanlarla birlikte tesislere gitti.
BAĞIŞ: 74 RUHU HÂLÂ ADA'DA
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış saldırının tüm uluslararası kamuoyu tarafından yakından izlenmesi ve cezalandırılması gereken bir davranış olduğunu söyleyerek, "Sporcuya saldıran bir anlayışın olduğu yerde, kalıcı ve adil barışın tesisi de güçtür. Yaşananlar 1974 ruhunun hâlâ adada çok ciddi şekilde yaşadığını ortaya koymaktadır. Güney Kıbrıs'a çağrım, görüntüleri, lütfen uluslararası kamuoyuna montajlamadan yayınlasın. Maçın son görüntüleri bile kesilmiş de yayınlanmış. Fanatizm ile barış olmaz" dedi.
ÖZAK: ONLARLA OLAMAYIZ
Saldırıya sert tepki gösteren Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Kıbrıs Rum Kesimi'ni kastederek, "Türkiye, Avrupa Birliği'nde bu ülkeyle beraber olacaksa, ben bir Türk vatandaşı olarak onlarla beraber olmak istemediğimi açıkça söylüyorum. Görüntüleri FIBA'ya ulaştıracağız. Bu konuda yapılması gereken her şey yapılacaktır. Bu sadece Pınar Karşıyaka basketbol takımına yapılmış hareket değil. Milletimize ve devletimize saygısızlık olarak addediyoruz. FIBA'yı devreye sokarak tarafsız sahada oynayabiliriz" diye konuştu.
DEHŞETİ ANLATTILAR
Birkan Batuk (Oyuncu): Maçın başlama saatine kadar ve maç esnasında bir problem yoktu, gayet centilmence devam ediyordu. Ancak maçtan sonra çok organize olmuş şekilde taşlarla, paralarla saldırdılar. Türklere ve Atatürk'e karşı sürekli çirkin ve küfürlü tezahürat vardı. Zaten polis koruması yoktu. Salondan çıkmamız saatlerimizi aldı, soyunma odasına da gidemedik çünkü maskeli eli coplu insanlar kapıları tutmuşlar. Salona büyük kalıplar halinde taşlar sokulmuş.
Hakan Demir (Antrenör): Maçın ardından olay çıkınca soyunma odasına gitmeye çalıştık. Odanın kapısında bizi maskeli ve eli coplu taraftarlar karşıladı. Güçlükle soyunma odasına girebildik. Çok organizeydiler ve polis yetersizdi. Spor dışı bir olay yaşadık.
Uluğ Kaçaniku (Oyuncu): Maçın sonlarına doğru Hapoel'in oyuncuları bizi uyarmaya başladı. Maç bittiğinde hemen kaçın diye uyardılar. Onlar da biliyorlardı böyle olacağını. Koridora girdiğimizde onlar organize olmuştu önceden, kilitleri kırmışlardı. Maskeli 3 kişi karşımıza çıktı ellerinde coplar vardı. Bir de kapı kilidini bize fırlattılar. Orada birkaç saniye sıkıştık. Polis falan hiç yoktu. Biz kendimiz birbirimizi korumaya çalıştık. Bir polis daha sonra öne geçebildi ve onları korkuttu. O 3 kişiyi dışarıya çıkarttı. Sonra soyunma odasına girdik ve 2 saat kadar orada kaldık.
Burak KAKERLER - Görkem TÜRKYILMAZ Zafer ŞAHİN / SABAH