Devlet
Bakanı Egemen Bağış, karikatür, NATO ve Roj TV krizi nedeniyle iki yıllık bakanlığı döneminde gitmediği Danimarka'nın başkenti Kopenhag yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bağış, ROJ TV nedeniyle iki ülke arasındaki gerginliğin had safhaya çıktığını hatırlattı ve bu kanalı muhatap kabul etmeyeceğini söyledi. Bağış, geçen hafta Danimarka'dan iki savcının Diyarbakır'a giderek halktan ROJ TV'nin bölgede şiddeti teşvik edip etmediğini araştırdığını da aktardı.
Danimarka'ya ilk kez geliyorsunuz... Karikatür krizinden sonra nasıl bir mesaj vereceksiniz?
Bu geziye Danimarka ile yeni bir dönemi başlatma umudu ile gidiyoruz. Danimarka Türkiye'nin bugüne kadar AB'de açmış olduğu 13 faslın 13'üne de destek vererek katkısını esirgemeyen, 60 bin kardeşimizin yaşadığı, 200 bin turist gönderen, ikili ticaretimizin olduğu NATO müttefikimiz bir ülke... Doğru Türkiye imajını vermek istiyoruz. 2025'te Avrupa nüfusunun yüzde 10'u müslüman olacak. Fransa'da 6, Almanya'da 4 milyon, Avrupa'da 30 milyon müslüman var. Onlara da bizim Sufi geleneğimizden gelen hoşgörü kültürünü aşılayabilmek için Türkiye'ye büyük bir rol, görev düşüyor...
GÖÇMEN JESTİ
Danimarka, diğer AB ülkelerinden farklı... Yaklaşık iki yıldır bakanım ilk defa gidiyorum. Çünkü bu ROJ TV olayı ilişkilerimize olumsuz etkiledi. Ekonomik ve kültürel ilişkilerimize de yansıdı. Bu ziyarete, ROJ TV'ye dava açıldığı gün karar verdik. O uzun süre ihmal edilmiş ilişkiyi, kültürel boyutu ile zenginleştirmek istedik. Onlar da önemsiyor. Dün, jest olarak göçmen Türkler'in göçmenlik sınav muafiyeti kaldırıldı.
Tek sorun Roj TV miydi?
Süreç, karikatür krizi ile başladı. Kriz sonrası NATO zirvesinde Rasmussen'in Genel Sekreterliğine itirazımız oldu. Hatırlarsanız dört yıl önce başbakanımız Danimarka'ya gittiğinde, basın toplantısında ROJ TV mikrofonunu görünce, "O mikrofon çıkmazsa ben konuşmam" dedi ve ayrıldı.
Şimdi Türkiye'de açılım sonrası ateşkes süreci yaşanıyor. Şimdi aynı şey olursa ne yaparsınız?
Biz onları muhatap kabul etmiyoruz.
MUHATABIM DEĞİL
Devlet, İmralı'da görüşme yaparken bu alanlarda da yumuşama olması gerekmiyor mu?
Devlet barış için, kardeşin kardeşe düşmanlık beslememesi için, akan kanın durması için yapması gerekenleri yapar. Bunu, kimi zaman güvenlik gücüyle, kimi zaman ekonomik ve diplomatik araçlarla, kimi zaman da kültürel araçlarla yapar. Ama ROJ TV ile görüşmenin Türkiye'ye bir faydası olacağına inanmıyorum. Ayrıca bir değişimden söz etmek için önce ROJ TV kendi özeleştirisini yapıp, 'kardeşlik, barış için ne yaptım' demeli. Onların 'kepenkleri indirmek, baraj şantiyelerine saldırmak, gençleri şiddete yöneltmek hataydı' dediğini duydunuz mu?