Başbakan Tayyip Erdoğan, Wikileaks belgelerinde yer alan, İsviçre'de 8 hesabı olduğu iddialarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenerek, "CHP, madem değişiyor oldu olacak, ismini de değiştirip Wiki CHP yapsın. CHP İsviçre'deki hesapların belgesini bulsun. O hesaplardaki parayı CHP'ye bağışlayacağım" dedi. Erdoğan, Grup toplantısında şu mesajları verdi:
BORAZANLIK YAPIYOR
(
Wikileaks) Bu çapta bir olayın sıradan, önemsiz, münferit bir hadise gibi takdim edilmesi mümkün değildir. Ortada büyük bir ciddiyetsizliğin olduğu ne kadar açıksa, birilerinin bundan farklı hesaplar içinde olduğu da o kadar açıktır.
Anamuhalefet partisi, işi gücü bırakıyor, yabancı diplomatların iddialarına borazanlık yapıyor. Wikipedi sitesindeki iddialara inanıp Meclis Genel Kurulu'nda, benim dünyanın en zengin 8. Başbakanı olduğumu iddia etti. Şimdi Wikileaks'a inanıp, İsviçre'deki 8 banka hesabının peşine düştü. CHP, madem değişiyor oldu olacak, ismini de değiştirip Wiki CHP yapsın.
İsviçre'dir tutturmuşlar. Gidin belgesini de siz getirin. Müddei (davacı), iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Sizin iftiralarınıza belge yetiştirmeye kalksak, hizmet için vaktimiz kalmaz. CHP gitsin, İsviçre'de 300'ün üzerindeki bankayı dolaşsın. Hesapların belgesini bulsun. O hesaplardaki parayı da tüm mal varlığımı da CHP'ye bağışlayacağım.
Eğer iddia ABD'li diplomatlara aitse peki o zaman sen bu topa niye girdin? Küresel yalanların sözcüsü müsün? Ergenekon avukatlığından sonra, şimdi de Wikileaks'in avukatlığına mı soyundunuz?
Gazeteler ve televizyon kanalları bazı gençlerin provokatif eylemlerine yer veriyor. Öğrenciler, bir siyasi partinin çatısı altında belli bir ideolojinin mensubu olarak toplanmak suretiyle, -burada protesto değil- 'biz de bu toplantıya girmek istedik' diyorlar. Davetli olan toplantılar vardır, halka açık toplantılar vardır. Sizi böyle bir toplantıya davet mi ettik de geliyorsunuz? Bizim şimdi gençlerle de toplantımız olacak ama biz kusura bakmayım elinde sopayla, taşla, molotofkokteyli ile yumurtalarla gezen gençlerle toplantı yapmayız.
Zaten karşı düşünceye saygısı olmayan gençlerle neyi konuşacaksınız? Önyargılar, ön kabuller var. Özgürlükler, özgürcü düşüncenizi ifade etmektir. Taşla, sopayla, kasaturayla, bıçakla, şunla, bunla değil. İşte bunu aşmamız gerekiyor. Erdoğan, toplantının basına kapalı bölümünde yoklama cetvelini inceledi. Erdoğan, salonda az milletvekili olduğunu görünce, "Genel Kurul'da da mı böyle yapıyorsunuz?" diye sitem etti.