Milli Savunma ve İçişleri Bakanı tarafından açığa alınan üç generalin 30 Ağustos 2010 itibariyle filen emekli olduğu ortaya çıktı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Başsavcılığı'nın üç generalin yürütmeyi durdurma istemiyle açtığı davaya ilişkin verdiği görüşte bu durum açıkça ortaya kondu. Askeri Başsavcılık, üç generalin terfi kararnameleri olmadığı için otomatik olarak muvazzaf subaylık statüsünü kaybettiklerini ve emekli durumuna geldiklerini savundu. Başsavcılık, AYİM'ye "Davacının bir üst rütbeye terfi ettirilmemesi nedeniyle 30 Ağustos 2010'da emekliye ayrılarak statü dışına çıkarıldığı, dolayısıyla dava konusu işlemin uygulanması nedeniyle muvazzaf subaylık statüsünü kaybettiği" şeklinde görüş bildirdi. Başsavcılık, terfi ettirilmemeleri durumunda 3 general için bu durumun devam edeceği ve "telafisi imkansız zararların süreceği" gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasını gerektiğini ifade etti. AYİM'nin iptal kararı gerekçesinde de başsavcılığın bu düşüncesine yer verilerek "Davacı hakkında terfi kararnamesi çıkarılmasının zorunlu sonucu davacının muvazzaf subaylık statüsünden emekli statüsüne sokulması, diğer bir deyişle davacının hizmetten uzaklaştırılmasıdır" denildi. AYİM'nin kararı taraflara bildirdiği 1 Ekim'den 20 gün sonra ilgili bakanlıklar Genelkurmay'dan 3 generalin emeklilik işlemlerine dair belgeleri istedi. Genelkurmay'ın açıklamasında da bu durum kamuoyuna duyurulmuş, Milli Savunma ve İçişleri bakanlıklarının emeklilik işlemlerine ilişkin belgeleri istediği, AYİM'nin yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle istemin reddedildiği belirtilmişti. Rütbe bekleme süresini dolduran subaylar, TSK Personel Kanunu'na göre, terfi ediyor ya da temdit alıyorlar. Görev süresi dolanlar ise terfi ya da temdit almazsa emekliye sev ediliyor. Her üç durumda da söz konusu subaylar için kararname çıkarılıyor. Ancak, kararnamesi çıkmayan subaylar otomatik olarak emekli statüsüne giriyor. 3 generalin, terfi kararnamesi de çıkmadığı için fiilen emekli statüsünde olduğu belirtiliyor.