Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki günlük resmi bir ziyaret için gittiği Lübnan'ın Başkenti Beyrut'ta "barış elçisi" gibi karşılandı. Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ve Milli Meclis Başkanı Nebih Berri ile dün bir araya gelen Başbakan Erdoğan, bugün de siyasi yelpazedeki tüm parti temsilcileriyle buluşacak. Siyasi kriz beklenen ülkede tansiyonu düşürmeye çalışacak olan Erdoğan, "Hukuki sürece saygılı olun", "Bu işi siyasi hesaplaşmaya dönüştürmeyin" mesajı verecek. Beraberinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ve Faruk Çelik'le öğle saatlerinde Beyrut havalanına inen Erdoğan'ı Lübnan Başbakanı Saad Hariri, protokol dışına çıkarak, havaalanında askeri törenle karşıladı. Karşılama töreninde, Lübnan bakanlar kurulu üyeleri ve Beyrut'ta bulunan yabancı ülkelerin büyükelçileri de yer aldı. Erdoğan, ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman tarafından kabul edildi. Yaklaşık 1 saat süren heyetlerarası görüşmelerin ardından Erdoğan ve Süleyman, 15 dakika başbaşa görüşme yaptı. Erdoğan'ın Milli Meclis Başkanı Nebih Berri'nin resmi konutundaki görüşmesi ise yaklaşık 45 dakika sürdü.
İSRAİL'E SERT TEPKİ
Erdoğan, daha sonra Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile Türkiye'den gelen "OBA'' helikopterine binerek Kuzey Lübnan'ın Akkar bölgesinde bulunan Kuvaşra köyüne gitti. Erdoğan ve Hariri, Türkmen köyünde TİKA tarafından 1.5 milyon dolara yaptırılan okulun açılışını yaptı. Beyrut'a 200 km uzaklıktaki okul açılışında adeta izdiham yaşandı. Suriye sınırındaki köyde 20 bini aşkın Türkmen, Erdoğan'ı coşkuyla karşıladı. Okul açılışında yaptığı konuşmada, İsrail'e sert tepki gösteren Erdoğan, "İsrail Hükümeti'ni bir kez daha hatalarından dönmeye, özür dilemeye, hem bölge, hem bölge halkı hem de kendisi için barışa gelmeye davet ediyoruz" dedi. Erdoğan, "Türkiye'nin, aziz milletimizin sizlere selamlarını iletiyorum" diyerek başladığı konuşmasında, "Değerli kardeşim" diye hitap ettiği Saad Hariri'nin de gayretleriyle son dönemde Türkiye ile Lübnan'ın her alanda örnek bir dayanışma sergilediğini söyledi. Erdoğan, "Tarih bu bölgenin insanlarını bizimle kardeş eyledi. Bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek. Beyrut kuşatma altındayken adeta bizler kendimizi kuşatılmış hissettik. Dökülen kanlar bizleri de elim bir acıya terk etti. Lübnan'ın çocuklarına yönelik insanlık dışı saldırılar bizlerinde yüreğini sızlattı" diye konuştu.
BARIŞ, HUZUR, ADALET
Konuşmasında İsrail askerlerinin Mavi Marmara Gemisine yönelik saldırısına vurgu yapan Erdoğan şunları söyledi: "Şundan emin olun: Kim ne derse desin, kim hangi yorumu yaparsa yapsın, biz haksızlık karşısında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Akdeniz'de korsanlık yapanlara, masum çocukları masum sivilleri acımasızca katledenlere karşı hakkı savunmaya devam edeceğiz. Biz insanlık adına, vicdan adına, masum yavrular adına Kudüs demeye, Gazze demeye, Beyrut demeye devam edeceğiz. Biz barış diyeceğiz, biz adalet diyeceğiz, biz uluslararası hukuk diyeceğiz ve gerektiğinde katile katil diyeceğiz. Gerektiğinde katilden bütün yaptıklarının hesabını Allah'ın izniyle soracağız. Lübnanlı kardeşlerimizin arasında bir Türkmen dervişi olan Hacı Bektaşi Veli'nin şu sözlerini hatırlatmak isterim. 'Bir olalım iri olalım, diri olalım'. Biz bu bölgede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Barış için adalet için, istikrar ve huzur için bir olacağız. Hak için, hukuk için iri olacağız. Zulme karşı, zalimlere karşı her zaman diri olacağız. Bu bölgede barış olursa, İsrail de kazanır. Savaş olursa İsrail de zarar görür. Onun için İsrail hükümetini bir kez daha hatalarından dönmeye, özür dilemeye, bölgeyi, kendisini ve dünyayı ateşe atacak provokatif faaliyetleri bir an önce durdurmasını istiyoruz. Dünyanın da bu bölgede kalıcı barışın tehdidi için elini yüreğine koyup artık adaletten hukuktan yana tavır almasını istiyoruz. Biz sadece barış, huzur, adalet istiyoruz." Erdoğan ile Lübnan Başbakanı Saad Hariri Başbakanlık Ofisi'nde heyetlerarası ve başbaşa görüşmelerde bir araya geldi. Toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan ve Hariri soruları yanıtladı. Hariri "Lübnan'daki krizin çözümü için Erdoğan'dan net olarak beklediğiniz rol nedir?' sorusuna "Türkiye istikrar açısından her zaman olumlu bir rol oynadı" yanıtını verdi. Lübnan'daki iç gerilimin kritik olduğunu vurgulayan Hariri "Kan akmaması lazım Ne yaparsak kendimize yapacağız" dedi. Erdoğan da "Bizler gerekenleri yapmanın gayreti içindeyiz. Arzumuz Lübnan-Suriye arasındaki şüpheli bakışları ortadan kaldırıp güveni tesis etmek" diye konuştu. Erdoğan, İsrail Lübnan'a saldırabilir mi şeklindeki soruya ise "İsrail belirsizlikler ülkesi. Ne zaman ne yapacağı belli değil" diye yanıt verdi. Başbakan karşılıklı vizenin kaldırılmasıyla gelişen Suriye, Lübnan, Ürdün ve Türkiye arasındaki ilişkilerin Yüksek Düzeyli Stratejik işbirliğinin yeni bir boyuta girdiğini dört başbakanın önümüzdeki günlerde bir araya geleceğini söyledi. Erdoğan ve Hariri görüşmesinde, serbest ticaret alanı tesis eden ortaklık anlaşması ile Türkiye Lübnan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturulması için hazırlanan ortak siyasi belgenin de aralarında bulunduğu 30 anlaşmaya imza atıldı. Öte yandan Başbakan'ın havaalanına inişi sırasında havaalanı dışında, Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulunmak için bekleyen Araplarla, protesto gösterisi yapan Ermeniler arasında arbede çıktı.