Walesa ile 17 yıl sonra yeniden buluştuk
Koskoca Sovyet İmparatorluğu'na meydan okuyan bir efsaneydi Lech Walesa. Soğuk savaşın ardından doğan yeni Avrupa'yı yaratan ilk depremdi. Tersane işçiliğinden Cumhurbaşkanlığına tırmanan Lech Walesa'yla 1993'te Varşova'da tanıştım. 3 yıldır Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyordu. Bir saat süren uzun bir röportaj yaptık. Walesa, Sovyet İmparatorluğu'nu sarsmıştı ama Polonya'nın sürüklendiği ekonomik ve siyasi kaostan sorumlu tutuluyordu. Komünizmi yıkıp bir devri kapatan sendika lideri olarak tarihe adını yazmış olsa da Polonyalı aydınlar ona tepeden bakıyordu. Kaba saba olduğu için Cumhurbaşkanlığına pek layık görmüyorlardı. Koyu Katolik olduğu için doğum kontrolüne karşı çıkıp 8 çocukla rekor kırması da alay konusuydu doğrusu. Sadece aydınlar da değil, Polonya halkı da efsanevi liderlerine sırt çevirmişti adeta. Bir zamanlar alkışlandığı Batı dünyasından ise artık yeterince destek görmediğine inanıyordu... Yorgun ve bıkkındı. Nitekim yaşadığı hayalkırıklığını hiç gizlemedi o gün. "Politikadan bıktım. Boğuluyorum" diyordu Walesa... İlk karşılaşmamızda biraz hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. "Komünizmin ipini çeken efsanevi lider miydi karşımda oturan?" diye düşündüm. 17 yıl sonra Varşova'ya gittiğim zaman ilk aklıma gelen Walesa oldu. Gdansk'ta yaşadığı için Walesa'yla görüşemedim ama birçok hikâye dinledim. Ama döner dönmez güzel bir rastlantı eseri, Walesa Ankara'ya geldi. Yeniden buluşup dünyayı değiştiren liderle bu kez yeni Avrupa'yı ve yeni dünyayı konuştuk. Walesa'ya 17 yıl önce çekilen fotoğraflarımızı gösterince "Çok Yaşlanmışım" diye güldü. 67 yaşındaydı ama saçları bembeyaz olmuştu. Her zamanki gibi de zeki, açık sözlü ama bıkkın olmasa da biraz da umursamaz bir havadaydı. Söyleşimizde söyledikleri bugün için hayal gibi görünse de oldukça ilginçti doğrusu. "Yeni Avrupa'ya Doğru" yazı dizimize Walesa'nın Yeni Avrupa ve yeni dünyaya bakışıyla başlayalım. Ardından da Varşova'da yaptığım görüşmelerde çektiğim Yeni Avrupa'nın fotoğraf karelerini aktaracağım. Türkiye'de AB hayalinin sönmeye başladığı bu günlerde ilgiyle okuyacağınızı umuyorum.
Nur BATUR
Bir zamanlar dünya halkları için umut olan Amerika'nın liderliği kaybettiğini söylüyorsunuz neden? - Evet. Sovyet İmparatorluğu yıkılınca durum değişti. ABD Irak ve Afganistan'da çatışmalara girdi. Amerikalılar Irak'ta nükleer silah olduğunu söyledi ama gerçek olmadığı ortaya çıktı. Bütün bu olaylar ABD'nin liderliğini sarstı. Ama dünyanın lidersiz kalması iyi değildir. Anarşiye yol açar. Yeniden bir liderin olması için elimizden geleni yapmalıyız.
ABD'nin liderliğini Bush'un hataları mı sarstı? - Tabii sadece Bush yaptı diyemeyiz. Avrupa da yardım etmedi. Avrupa ABD'nin neye hazırlandığını görüp birleşmeliydi. Avrupa da hata yaptı.
YENİ LİDER OBAMA MI OLACAK?
Peki Obama ABD'yi yeniden dünya lideri yapabilir mi? - Obama reform vaat ettiği için seçildi. Aslında adı Reform olmalı. Dünya Obama'nın reform yapmasını bekliyor. Herkes reformları değişik anlıyor. Şimdi Obama'nın dünyada beklenen büyük reformu yapmak için nasıl bir yol bulacağı ya da bulup bulamayacağı sorusu soruluyor. Şu anda reformaları yapmak çok zor. Şu ana kadar başarılı olduğunu söylemek de mümkün değil. Ama ona biraz süre tanıyalım. Ben yapacağına inanıyorum. Dünya için uygun bir program hazırlayacağına ve dünyanın benimseyeceğine inanıyorum.
Soğuk savaşta Rusya'nın adı "Şeytan İmparatorluğu" ydu. Yeni dünyada Rusya tehdit olabilir mi? - Rusya da dünyanın farklı biçimde düzenlendiğini yavaş yavaş anlamaya başladı. Biz sadece ekmek yediğimiz toprağımızı geri almak istedik. Artık akıl paranın yerini aldı. Yiyecekten daha çok parayı akıl araçlarına bilgisayarlara harcıyoruz. Tüccarlar da ürettiklerimizi satın alıyor. Şu anda savaşa değil barışa mahkumuz. Barıştan daha fazla kazanabiliriz. Rusya da artık eskisi gibi büyük tehdit değil. Ama yine de sürecin başındayız.
'AVRUPA PARÇALANMAYACAK'
Nasıl bir süreç bu? Rusya'yı nasıl etkileyecek? - Avrupa birleşiyor. Şimdiye kadar bireysel mücadele verdik. Bundan sonra gerekirse birbirimizi ortaklaşa savunacağız. Bu da şiddetin kullanılmasını önleyecek.
Ama ekonomik krizin Avrupa'yı parçalanma sürecine soktuğunu söyleyenler de var. - Hayır inanmıyorum. Ekonomik krize karşı bazı önlemler alıyoruz. Bunların yeterli olup olmadığını göreceğiz. Banka krizinin patlaması alınan tedbirlerin çözümlere yetişemeyişinden kaynaklandı. Ayrıca kriz küreseldi. Sorunun küresel çerçevede çözülmesi gerekiyor.
Güçlenen Çin'in dünyadaki yeri ne olacak? Evet Çin büyük bir güç ve rakip olarak dünya sahnesine çıkıyor. Bence Çinle savaşmak için çok çocuk yapmalıyız . Türklere de 30 çocuk doğurmalarını öneriyorum (gülerek)...
Sizce Türkiye yeni dünyada Avrupa'yla mı olacak? Yoksa bazılarının söylediği gibi Yeni Osmanlılar mı doğuyor? - Bana göre Türkiye en geç 2014'te AB'ye girecek. Siz aslında Avrupa'dasınız. Avrupa'da olduğunuzu hissetmeniz lazım.
Ama şu anda Türkiye'nin üyeliğine karşı sert rüzgarlar esiyor. 2014 çok yakın bir tarih değil mi? - AB büyüdü kararlar zor alınıyor. Belki şu anda bürokratik çarklar yavaş işliyor. AB Ama biz aynı Avrupa'dayız. Bundan sonra kararlar daha kolay alınacak. Üyeliğiniz Avrupa için zorunludur. Çünkü Avrupa'nın çıkarları var. Cesur bir milletsiniz, mücadeleye devam edin.