Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından Kasım 1992'de Maliye eski Bakanı Adnan Kahveci ile yeni bir rapor hazırlamak için görevlendirilen Jandarma eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ilk iş olarak kendisine yakın isimlerden bir ekip oluşturduğu ortaya çıktı. Bölgede görev yapan komutanları, terör örgütüne karşı alınacak sıkı önlemlerin yanında halkla karşı karşıya gelinmemesi konusunda uyaran Bitlis, adeta vasiyet gibi tavsiyelerde bulundu.
'SORUN YASAKLA ÇÖZÜLMEZ'
SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre Bitlis'in, Kahveci ile yaptığı görüşme sonrasında bölgeye hareket etti. Bitlis ilk olarak 17 Aralık 1992'de Kuzey Irak'a giderek KYB Başkanı Celal Talabani ve KDP lideri Mesut Barzani ile görüştü. Bitlis'i taşıyan helikopter bu ziyaret sırasında Kuzey Irak'ta ABD hava kuvvetlerine ait unsurlar tarafından taciz edildi. Bitlis, Ocak 1993'te bölgeye yaptığı ziyarette ise bölgedeki komutanlarla bir araya geldi. Diyarbakır'da yapılan toplantıda adeta vasiyet bırakır gibi konuşma yaptı. Bitlis "Halk korku içinde" tespitinde bulunarak "Halkın üzerinden bu korkuyu almak gerekiyor. Güvenlik azami derecede sağlansın, halka güven verin" telkininde bulundu. Komutanlardan, önemli aşiretlere ziyaretler gerçekleştirmelerini isteyen Bitlis, "Halkı karşınıza almayın, aile ziyaretleri yapın" dedi. Komutanların her hafta sonu mutlaka aileleri yemekli ortamda ağırlamasını isteyen Bitlis Paşa, bizzat kendisi de bölgenin kanaat önderleri ile görüşmelerde bulundu. Bitlis, terörle mücadelenin hukuk kuralları içinde yapılması gerektiğini belirterek, atılacak sosyal ve kültürel adımlardan da söz etti. Bitlis, "Yasaklarla bu sorun çözülmez. Radikal önlemler almak gerekiyor. Hiç Türkçe bilmeyen bir kesim var, bunlara kendi dillerinde ulaşmak gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
ARKADAŞI KONUŞTU
Org. Bitlis'in yakın arkadaşlarından ve bir dönem Van Jandarma Tugay Komutanlığı yapan emekli Tuğgeneral Remzi Göksümen de, SABAH'a yaptığı açıklamada Bitlis'in bölge sorununa ilişkin sürekli olarak çözüm arayışı içinde olduğunu söyledi. Bitlis Paşa'nın sorunun çözümü için askeri kesimin yanında sivil kesimle de diyalog içinde olduğunu belirten Göksümen, "Yaşasaydı bölge sorununa ilişkin önemli katkıları olacaktı. Yasaklarla bu sorunların çözülemeyeceğini biliyordu. Daha farklı bir model ile sorunun çözümünden yanaydı" dedi.