Bugün Türkiye'nin en acımasız askeri darbesi 12 Eylül'ün 30. yıl dönümü. İşte 30 yıl önce o gün caddeleri tanklar tutmuştu. Ve herkes korkudan susmuştu. Ama bir kişi vardı ki susmamıştı. Tanklar onu korkutamamıştı. Aksine o, "yürürüm tanklara karşı yürürüm, cehennem olsa gelen göğsümde söndürürüm" diyerek tankların karşısında durmuştu.
Bu kişi 12 Eylül'ün efsane direnişçisi gazeteci-yazar Lütfü Oflaz'dı. Lütfü Oflaz, askeri darbeye karşı kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de savaşmıştı.
Bu eylemlerden biri de 12 Eylül darbesinin ardından tankların sıralandığı başkent Ankara'nın Merkezi Kızılay'da gerçekleşmişti. Lütfü Oflaz, burada kendisini bir direğe zincirleyerek araç girişini engellemiş, trafiği kilitlemişti. Lütfü Oflaz'ın bir diğer eylemi de cezaevinden çıktığı gün askeri hükümetin Adalet Bakanlığı'nı basıp, hukuksuz yargılamaların, işkencelerin, idamların durdurulmasını isteyen bir insan hakları kampanyası başlatmasıydı. Zaten o yüzden Lütfü Oflaz'a "tek kişilik direniş örgütü" denmişti. Lütfü Oflaz, 2000 yılındaki seçimlerde birbirlerine zıt siyasi görüşlere sahip aydınlar, yazarlar, sanatçılar, sivil toplum örgütleri tarafından "Cumhurbaşkanını Meclis değil halk seçsin, adayımız Lütfü Oflaz" denilerek cumhurbaşkanlığına aday gösterilmişti. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi fikri ilk kez Lütfü Oflaz'ın adıyla birlikte öne sürülmüştü. Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, "Lütfü Oflaz'ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Lütfü Oflaz, bu makamı hak ediyor" demişti. Siyasi görüşleri Cumhuriyet gazetesine zıt olan Yeni Şafak gazetesinin yazarı Ahmet Kekeç ise, "Lütfü Oflaz, farklı ve adına yakışır bir cumhurbaşkanı olacak. O ideolojiler üstü, düşünceler üstü bir insan. Her kesimden hayranları var. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz" diye yazmıştı. "Gönüllerin Cumhurbaşkanı" denilen Lütfü Oflaz hakkında yazarların, aydınların, sanatçıların, sivil toplum örgütü temsilcilerinin değerlendirmelerini içeren yüzlerce yazıyı, yorumu
www.lutfuoflaz.com sitesinde okumak mümkün.