AK Parti'den yapılan yazılı açıklamada, Anayasa'nın Geçici 15. maddesinin kendisinin zaman aşımının işlemesine engel olduğu belirtilerek, ''Zaman aşımı, ancak hukuksal açıdan işleyen bir zamanın varlığı halinde söz konusu olabilir. Bir soruşturma ve kovuşturma engeli olan Geçici 15. maddenin kendisi, zamanaşımının işlemesine engeldir. Bize göre darbeci zihniyetle hesaplaşma anlamına gelen evet oyları ile paket kabul edildikten sonra başlayacaktır'' denildi.
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, halk oylaması propaganda çalışmaları esnasında muhalefet partilerinin, ''12 Eylülcülerin yargılanması konusunda halkı yanıltan gerçeklerle bağdaşmayan beyanlarda bulundukları'' ifade edilerek, konuya açıklık getirmek amacıyla bazı hususları kamuoyu ile paylaşılmasında yarar görüldüğü bildirildi.
AK Parti'den yapılan yazılı açıklama şöyle: ''Anayasa'nın geçici 15. maddesi, 12 Eylül 1980 darbesini yapanların soruşturulamaz, yargılanama ve cezalandırılamaz kılmakta ve adeta darbeyi ve darbecileri kutsamaktadır. Mevcut durumda yargı organları isteseler veya mağdurlar şikayetçi olsalar bile geçici 15. maddeden dolayı yapılabilecek en ufak bir işlem yoktur.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak halk oylamasında 12 Eylül 1980 darbesini yapanları ve şeriklerini, milletimiz demokratik bir usul ve yöntemle öncelikle sandık başında hesaba çekecek, kendi vicdanında yargılanacak ve vereceği ''evet'' ile hem onları sandıkta mahkum edecek, hem de darbecileri kutsayan hukukumuz ve demokrasimiz açısından büyük bir ayıp olan geçici 15. madde yürürlükten kaldırarak adli yargılama sürecinin yolunu açacaktır. Geçici 15. maddenin kaldırılmasından sonra kimin yargılanıp kimin yargılanamayacağına siyasiler değil, elbette bağımsız yargı karar verecektir. Kesin olan bir şey var ki o da anayasal ve demokratik bir ayıp olan yargılama engeli ortadan kaldırılmaktadır.
Zaman aşımı (mürur-i zaman) konusunda da yanıltan bilgiler verilmektedir. Zaman aşımı, ancak hukuksal açıdan işleyen bir zamanın varlığı halinde söz konusu olabilir. Bir soruşturma ve kovuşturma engeli olan Geçici 15. maddenin kendisi, zaman aşımının işlemesine engeldir. Bize göre darbeci zihniyetle hesaplaşma anlamına gelen evet oyları ile paket kabul edildikten sonra başlayacaktır. Kaldı ki durduran veya zamanaşımını kesen hallerin olup olmadığı ve zaman aşımı ile ilgili diğer bütün soruları karara bağlayacak adli yargıdır. Bu noktada adli yargının karar oluşturması, adli bir soruşturma veya adli yargılama sonucunda ancak mümkündür. Yani darbeciler, her hal ve şartta önce 12 Eylül 2010 milletin huzuruna ve daha sonra da yargının huzuruna çıkacaklardır. Bugün zaman aşınını dolduğunu söyleyenler, esasında darbecilerin yargılanmasını isteyenler, geçici madde 15 yürürlükten kalksa bile darbecilere zaman aşımı ile yeni bir yargılanmama zırhı oluşturmak isteyenlerdir.
Geçici madde 15'in yürürlükten kaldırılmasına hem TBMM'de karşı çıkanlar ve hem de milletimizden anayasa değişiklik paketinin kabulünü engellemek için gece gündüz çalışan ''Hayır''cı muhalefetin, darbecilerin yargılanmasını istediğini ileri sürmesi büyük bir tezattır, gülünç bir haldir. Kamuoyunun ve basının muhalefetin konu ile ilgili beyanlarını bu açıklamamız çerçevesinde değerlendirmesini dileriz.''