ABD'de Ermeniler, 1915 olaylarında mülklerine el konulduğu iddia edilenlerin varislerine tazminat talebiyle Türkiye devleti, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası'na karşı dava açtı. Dava, ABD'de Ermeniler'in en yoğun yaşadığı bölgelerden biri olan Los Angeles'ta, Garbis Davouyan ve Hrayr Turabian adlı iki Amerikalı Ermeni hukukçu adına açıldı. Uluslararası hukuk ve insan hakları ihlali, haksız kazanç iddialarında bulunulan davada, Ermeniler'den alındığı öne sürülen toprak, bina, işyeri, banka mevduatı, mülk ve değeri "paha biçilemez" olarak nitelendirilen, şu sırada Türkiye'deki bazı müzelerde bulunan bazı dini ve tarihi eserler için tazminat talep ediliyor.
'DİYASPORA RAHATSIZ'
Ermenilerin Türkiye aleyhine milyar dolarlık dava açmasını değerlendiren uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler uzmanları ile tarihçiler ise, bu davalardan siyasi ve hukuki bir sonuç alınmasının zor olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki yakınlaşmanın diyasporayı rahatsız ettiği görüşünde:
KARAR UYGULANAMAZ (Doç. Dr. Ercüment Tezcan-Uluslararası Hukuk Araştırmaları Merkezi Başkanı): Ne tür talepler olduğuna bakmak lazım. İstedikleri gayrimenkul ise 1935 yılında hükümet tezkeresi çıktı, 'Gelsinler mallarını geri alsınlar' diye. Los Angeles'taki mahkemede karar alınsa bile, bu kararın uygulanması, yürütülmesi nasıl olacak? Devletlere karşı yürütme çok zor ve sıkıntılıdır. Türk hükümetinin de bu konuda bir tutum takınması gerekir. Los Angeles mahkemesi bir Amerikan mahkemesi, ulusal bir mahkeme. Verilen kararın, başka bir devlete uygulanabilmesi meselesi sıkıntılıdır. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararları bile, devletler rıza göstermedikçe onlara uygulanamıyor. Diyasporanın '3T' politikasının tanınmadan sonra ikinci ayağına yani tazminata girildi gibi. Sırada toprak var. İki ülkenin yakınlaşması bazı çevreleri rahatsız ediyor.
HUKUKİ VE SİYASİ AÇIDAN BİRŞEY ELDE EDİLEMEZ Mensur Akgün (Uluslararası İlişkiler Uzmanı): Ermeni diyasporasının içinde, iki ülke arasındaki yakınlaşma sürecinden çok rahatsız olanlar var. Bu yakınlaşma sürecinin kendi amaçlarına ulaşmayı engelleyecek. Türkiye'den hem tazminat talepleri, hem de bazılarının toprak talepleri var. Bunları alamayacaklarını düşünen gruplar var. Biliyorsunuz hukuki anlamda bu mesele Lozan'da çözüldü. Bütün defterler geriye dönük açılabilecek olsa o zaman Türkiye'nin de bütün eski toprakları üzerindeki her şeyi geri almak için iddiada bulunması gerekir. Bu dava çok gerçekçi gibi görünmüyor. Amerikan hukuk sistemi içindeki boşluklardan yararlanarak bir şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Elde edebileceklerini zannetmiyorum. Bu siyasi açıdan da, hukuki açıdan da mümkün gözükmüyor. İki ülke arasındaki ilişkileri zorlama amacı güttüğü kesin.
BUNLARIN OLACAĞI BELLİYDİ
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu (Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı): Ben zamanında bunların olacağını ve nasıl tedbirler alınması gerektiğini söyledim ama beni dinlemediler. Bir komisyon kurulması önerisi getirmiştim. Hukukçulardan, diplomatlardan, bilim insanlarından oluşan bir komisyon ama bu gerçekleştirilmedi. Şimdi başlarının çaresine baksınlar.