*
Siz Milli Görüş çizgisinden saptınız mı? Yani gömlek değişikliği var mı?
Bu gömlek meselesi bana çok soruldu. Ben tam tersini söylüyorum. Türkiye ve dünya siyaseti öyle bir noktaya geldi ki. Değil buradaki Milli Görüş gömleğini çıkarmak, Sultan Fatih'in Topkapı Sarayı'ndaki kaftanını alıp onu giyip siyaset yapmak durumundayız.
*
Ama biz çok farklı bir duruş görüyoruz sizde. Geçenlerde, aralarında benim de bulunduğum kadın yazarlarla yemekli toplantınız, Alevilere, gayrimüslimlere çağrılarınız. Çok ilginç.
Toplumun her kesimiyle diyalog kurma tarafındayız. Şunu görmek zorundayız. Bu topraklarda yaşayan insanlarımız, Aleviler, Sünnilerimiz, Kürtlerimiz, Türklerimiz, Müslümanlarımız, Gayrimüslimlerimiz hepimiz bu ülkenin özgür ve eşit yurttaşlarını oluşturuyoruz. Ben kendimce inançları sağlam olan, inançlarını en iyi şekilde özgürce yaşamaya gayret eden bir insanım, ama benim başka insanların hayat tarzını belirleme, başkalarının inançlarını tarif etmelerini zorlamak hakkım olmaz. Birey olarak olmadığı gibi, devlet olarak da olmaz.
*
Milli Görüş çizgisinde siyaset yapan liderlerin hiçbirinde Alevilere sesleniş olduğunu görmedim. Siz Alevilerin de oyunu istiyorsunuz. Öyle mi?
Tabii ki. Alevilerin, gayrimüslimlerin de oylarını istiyoruz. Biz geçenlerde Keldani kilisesini ziyaret ettik. Keldani kilisesi biliyorsunuz Süryani kilisesi... Gayet güzel bir sohbet oldu orada. Bunlar zaten bizim medeniyetimiz, kültürümüz Milli Görüş bu işte. Bizim milli damarımızın özelliği yani bu topraklarda herkesin Allah'ın kulları olarak, kendi yaşayışlarında dinlerin de hür ve eşit olmalı. Herkes dilediği gibi yaşasın.