Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim ulaştığımız seviyelere başkalarının hayalleri dahi ulaşamaz. Biz boş laf üretmiyoruz, biz kuru sıkı atmıyoruz, biz iş üretiyoruz ve ürettiğimiz işler de 81 ilde kendini gösteriyor'' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapımı tamamlanan Dolmabahçe-Bomonti arası kara yolu tüneli ile kavşak ve bağlantı yollarının açılışı dolayısıyla düzenlenen töreninde konuşan Erdoğan, geçen yıl 2 tüpten oluşan Kağıthane-Piyalepaşa tünelini hizmete aldıklarını, bu tünelin İstanbul'un ve tünele yakın semtlerin trafiğini ciddi şekilde rahatlattığını anlattı.
Tünelden, günde ortalama 40 bin aracın geçtiğini, şu ana kadar toplamda 11 milyon 600 aracın burayı kullandığını belirten Erdoğan, onun bir devamı niteliğinde olan ve bugün resmi açılışını yaptıkları Dolmabahçe-Bomonti tünelinin, toplamda 4 bin 750 metre uzunluğunda olduğunu söyledi.
Tayyip Erdoğan, Kağıthane'den Dolmabahçe'ye yoğun saatlerde ulaşımın yaklaşık 40 dakika sürdüğünü, tünelin açılmasıyla, bu sürenin sadece 5 dakikaya indiğini vurgulayarak, tünel inşaatının 248 milyon 700 bin liraya mal olduğunu bildirdi.
İstanbul halkına nefes aldıracak bu tünelin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ''Her zaman söylüyorum. Bu bir aşk, sevda, dert işidir. Dertliyseniz dağları delersiniz, aşıksanız dağları delersiniz. Her zaman ne dedik? Biz dertliyiz ve onun için aşkımız var milletimize. Gece demeden, gündüz demeden koşuyoruz, dağları deliyoruz, Ferhat gibiyiz Leyla'ya da ulaşıyoruz'' dedi.
Erdoğan şu anda Çayırbaşı tünel inşaatının hızlı şekilde devam ettiğini, 159 milyon lira maliyetle tamamlanacağını ve kentin 4 bin metre uzunluğunda yeni bir tünel daha kazanacağını belirterek, buranın da şu anda yüzde 70'inin bittiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, çeşitli semtlerde toplam 55 bin 672 metrelik 7 tünelin proje aşamasında olduğunu, bunların da tamamlanmasıyla tünellerin toplam uzunluğunun 84 bin metreye ulaşacağını ifade ederek, kara yolu çalışmalarının da hızla devam ettiğini, 5 milyar 678 milyon liralık yatırım gerçekleştiğini, 231 kavşak ve yol yapımının tamamlandığını, toplamda 404 kilometre yeni yolu İstanbul'a kazandırdıklarını anlattı.
Raylı sistem çalışmalarının da aynı şekilde devam ettiğini, metroya sadece şu son dönemde 5 milyar liralık yatırım yaptıklarını, raylı sistem uzunluğunu 78 kilometreye ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, ''Aynı hız, aşk ve şevkle devam edeceğiz, zira gece ve gündüz demeden buna devam edeceğiz. İstanbul'un kronik sorunlarını çözmek, ulaşım sorununu hafifletmek için çok önemli adımlar atıldı, atılmaya da devam ediyor. Dünya metropolleriyle kıyaslandığında İstanbul sorunlarının minimize edildiğini, önemli ölçüde hal yoluna koyduğumuzu görüyorsunuz'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul'un geçmişle mukayese edilmeyecek büyüme ve gelişme süreci içinde olduğunu belirterek, İstanbul'un bir dünya şehri olarak ayağa kaldırıldığını söyledi.
''İstanbul bugün kabına sığmıyor'' diyen Erdoğan, kentin, kongre, inanç, sağlık turizmiyle büyük bir büyümü içine girdiğini belirtti.
İstanbul'un Avrupa kültür başkenti olması için yoğun çaba sarf ettiklerini, şu anda birçok ulusal ve uluslararası etkinliklerle çalışmaların devam ettiğini anlatan Erdoğan, kentin son dönemde çok sayıda organizasyona ev sahipliği yaptığını, dünyada adından söz ettirdiğini kaydetti.
Kentin tarihi ve kültürel zenginliğini gün yüzüne çıkarmak için yoğun gayrette olduklarını belirten Erdoğan, İstanbul'un tarihine, büyüklüğüne ruhuna yakışır şekilde dünya şehirleri arasında yer alması için çalıştıklarını anlattı.
Çabalarının kararlılıkla sürdüğünü belirten Erdoğan, ''Bizim ulaştığımız seviyelere başkalarının hayalleri dahi ulaşamaz. Biz boş laf üretmiyoruz, biz kuru sıkı atmıyoruz, biz iş üretiyoruz ve ürettiğimiz işler de 81 ilde kendini gösteriyor'' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapımı tamamlanan Dolmabahçe-Bomonti arası kara yolu tüneli ile kavşak ve bağlantı yollarının açılışı dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Erdoğan, İstanbul'un raylı sitem uzunluğunu 78 kilometreye ulaştırdıklarını söyledi.
Ankara-Eskişehir tren hattının hizmete açıldığını hatırlatan Erdoğan, Ankara-Konya, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Sivas hızlı tren hatları ve Marmaray Projesinin aynı şekilde ilerlediğini anlattı.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin çehresinin değiştiğini vurgulayarak, 2013'ün sonunda Marmara Denizi'nin altından raylı sistemle geçileceğini söyledi. Tüplerin bittiğini ve yerleştirildiğini ifade eden Erdoğan, çalışmaları iki kez bizzat yerinde incelediğini dile getirdi.
Erdoğan, ''Ama buna da karşı çıktılar, 'istemezük' dediler, 'gerek yok' dediler. Bu zihniyet birinci köprüye de ikinci köprüye de karşı çıkmıştı. Ama yapılınca da utanmadan, sıkılmadan üzerinden geçtiler. Fakat biz doğru ne ise onu yapacağız. Biz yanlışların peşine takılmayacağız. Doğru ne ise onu devam ettireceğiz'' diye konuştu.
Üçüncü köprüyle ilgili adımı da attıklarını hatırlatan Erdoğan, ''Aynı zihniyet 3. köprüye de 'istemezük' diyor. İnşallah üçüncü köprü de olacak'' dedi.
İstanbul'un ulaşımının rahatlatılması için bu ulaşım ağını yaymaları gerektiğini dile getiren Erdoğan, ''Efendim, şehir yeşil alana doğru ilerliyor'. Bırak da onu planlamayı en güzel şekilde ekiplerimiz yapsın'' diye konuştu.
Kömür ocaklarının şu anki görüntüsünün adeta savaş alanını andırdığını, bunu İstanbul'a yakıştıramadıklarını vurgulayan Erdoğan, bunların hepsinin çok daha farklı projelerle çok daha güzel hale getirileceğini, üçüncü köprüden geçen insanların ''Ya buralar neymiş, haberimiz yokmuş'' diyeceklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, yıllardır ihmal edilen hizmetleri tek tek Türkiye ve vatandaşla buluşturduklarını belirterek, ekonomiden siyasete, demokratikleşmeden sosyal hayata kadar her alanda Türkiye'yi adeta ilmek ilmek işlediklerini, nakış nakış dokuduklarını söyledi.
''NİÇİN EVET?''
Çok önemli bir hususu da paylaşmak istediğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Evet deyince aklınıza ne geliyor? Niçin evet? Kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımız, şehitlerimiz, dul ve yetimler, gazilerimizin her alanda avantajlı olmalarını sağlamak için 12 Eylül'de 'evet' diyoruz. Çocuk istismarının önüne geçilmesi için 'evet' diyoruz.
Bu, milletin bir projesi. Bu, darbe anayasasını kenara itip milletin anayasasına 'evet'tir. Kişisel verilerin ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişinin rızasıyla işlenebilmesine 'evet'. Biz bunun için bu mücadeleyi veriyoruz. Fişlemenin tarihe karışmasına 'evet' diyoruz. Bu milletin evlatları devlet dairelerinde, şurada burada fişlenmesin. İşte hatırlatıyoruz. Bu çok önemli bir şey. Yurt dışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesine 'evet'. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüne 'evet'. Ben sadece şunu söylüyorum; durmak yok, yola devam.''
Türkiye'nin yollara, otobanlara, hızlı tren hatlarına, havaalanlarına, daha yaygın hava ve deniz taşımacılığına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Türkiye büyüyor, Türkiye'nin ekonomisi büyüyor, ama Türkiye'nin demokrasisi de güçleniyor, onun için 'evet'. Türkiye büyüdükçe, çok daha büyük yollara, gönül yollarına ihtiyaç var. Yollar arttıkça Türkiye çok daha fazla üretir. Ama altını çizerek ifade ediyorum; yol yapmakla iş bitmiyor, mesele bitmiyor. Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla donatırken, eş zamanlı olarak demokrasi otobanını da inşa etmek, siyaset yolunu da temizlemek zorundayız'' şeklinde konuştu.
Törende konuşan Erdoğan, Anayasa değişikliğine ilişkin 12 Eylülde yapılacak referandumda ''evet'' oyu kullanılmasının gerekçelerini şöyle sıraladı:
''12 Eylül darbesini yapan darbecilerin ve onların yardımcılarının hesap verebilmelerine imkan hazırlamaya 'evet', mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacağına 'evet'. Çok önemli, zira yürütmenin görev alanına müdahale eden yargının bu anlayışını işte bu anlayışla düzeltme fırsatını buluyoruz. Yargının muhtemelen kendisini halkın iradesiyle seçilen hükümetlerin yerine koymamasına 'evet' diyoruz. Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına hayıra 'evet' diyoruz. Bütün bunlarla beraber askeri mahkemelerde de mahkemelerin bağımsızlığı ve hakim teminatını sağlamaya 'evet' diyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Türkiye'den yapılan başvurunun azaltılmasına da 'evet' diyoruz. Bütün bunlarla beraber tüm hakim ve savcıların HSYK üyelerini seçmede söz sahibi olmalarına 'evet' diyoruz. HSYK'dan bağımsız müstakil bir denetim mekanizmasının oluşturulmasına da 'evet' diyoruz.''
''GÖNÜLLERE DE YOLLAR İNŞA ETMEK ZORUNDASINIZ''
Başbakan Erdoğan, sosyal bütünleşmenin önemini vurgulayarak, ''Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırırken, hızlı tren hatlarıyla donatırken eş zamanlı olarak 'kardeşlik otobanı'nı, 'milli birlik otobanı'nı da inşa etmek, sosyal bütünleşmeyi de tesis etmek zorundayız'' dedi.
Hava ve deniz taşımacılığında sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, ''Aynı zamanda yüreklere de ulaşmak, gönüllere de yollar inşa etmek zorundasınız'' tavsiyesinde bulundu.
Ozan Neşet Ertaş'ın ''Dost elinden gel olmazsa varılmaz/ Rızasız bahçenin gülü derilmez/Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez/ Gönülden gönüle giden yol gizlidir'' dörtlüğünü okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:
''İşte biz gönüller arasında, kalpler arasındaki o dostluk yolunu, o kardeşlik yolunu, dayanışma ve paylaşma yolunu da inşa etmenin mücadelesi içerisindeyiz. Diyorlar ki; 'siz yol yapın, başkasına karışmayın, siz hızlı tren hatları döşeyin, başka işlere karışmayın. Siz köylere yol su götürün ama başka işlere karışmayın', 'ileri demokrasi sizin neyinize' diyorlar. 'özgürlük, adalet, milli birlik ve kardeşlik sizin neyinize' diyorlar. Biz de diyoruz ki; evet biz yol da yapacağız, derslik de yapacağız, üniversite de açacağız ama bunları sağlam zeminlere yerleştirmek için demokrasiyi de hakları da özgürlükleri de geliştireceğiz.''
Hukukun olmadığı, işlemediği yerde büyüme de kalkınma da ilerleme de olmadığını vurgulayan Erdoğan, üstünlerin hukukunun egemen olduğu yerde huzur, dayanışma ve paylaşma olmadığını belirtti.
''ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ''
''Biz 'üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü' diyoruz'' ifadesini kullanan Erdoğan, bir ülkede demokrasi geliştikçe, demokrasinin standartları yükseldikçe, o ülkenin ekonomisinin büyüyeceğini ve kalkınacağını belirtti.
Erdoğan, 7,5 yılda Türkiye ekonomisinde elde ettikleri rekorların bununla ilgili olduğuna dikkati çekerek, tüm dünya küresel krizin etkisi altındayken, Avrupa ekonomileri, gelişmiş ülke ekonomileri küçülürken Türkiye ekonomisinin yüzde 11,7 büyüme kaydettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Dedik ki; 'kısa sürede hep beraber şahit olacağız, işsizlik 3-4 puan daha düşecek'; dalga geçtiler, istismar ettiler, 14,7 idi bu ifadeyi kullandığımızda, son açıklama 12'ye düştü'' diye konuştu.
Şu anda OECD ülkelerinde, Avrupa ülkelerinde, G-20 ülkelerinde Türkiye'nin dördüncü sırada olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Nasıl oldu bunlar? İş bilenin, kılıç kuşananın'' dedi.
Erdoğan, IMF ile anlaşma imzalanmamasının üzerinden 2,5 yıl geçtiğini anımsatarak, DSP-MHP-ANAP koalisyonunun bıraktığı 23,5 milyar dolar IMF borcunu 7,5 milyar dolara indirdiklerini kaydetti.
''LAFLA MİLLİYETÇİLİK OLMUYOR''
Başbakan Erdoğan, ''Lafla milliyetçilik olmuyor. Ben burada MHP'nin tabanına değil, yönetimine sesleniyorum. MHP tabanındaki kardeşlerim de onlar gibi düşünmüyor. Merkez Bankasının kasasında onlardan görevi devraldığımızda ne vardı biliyor musunuz? 26,5 milyar dolar vardı. Şimdi 75 milyar dolar var. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar kasayı böyle güçlendirebilir mi?'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, iktidara geldiklerinde yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceklerini söylediklerini, sözlerinde durduklarını ve aynı mücadeleyi sürdürdüklerini kaydetti.
Her geçen gün daha iyiye gittiklerini, şu anda Türkiye'de kullanılan beyaz eşyadan otomobile kadar her şeyin arttığını belirten Erdoğan, ihracat hızının arttığını, tüm dünyada artan işsizliğin Türkiye'de azalmaya devam ettiğini dile getirdi.
''Bunun formülü nedir? Bunun formülü tabi ki özgürlüktür, adalettir, birliktir, beraberliktir, kardeşliktir, güvendir, istikrardır'' diyen Erdoğan, bu başarıların formülünün işini bilen bir ekip ve güçlü bir irade olduğunu, planı, projesi ve ufku olan bir hükümet olduğunu söyledi.
Değişimin, bu ülkenin, bu milletin damarlarına, genlerine işlediğini, milletin her zaman değişimden, özgürlükten yana olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Siz milletimizin, statükocu zihniyetten, değişime direnen anlayışlardan her zaman rahatsız olduğunuzu biliyorum, onları tarihin tozlu sayfalarına siz mahkum ettiniz, bundan sonra da siz mahkum edeceksiniz, bunu da biliyorum. Statüko, bu milletin ufkuna dar gelir, durağanlık bizim milletimize göre değildir. Olduğu yerde saymak, olduğu yerde kalmak bizim milletimize göre değildir. İşte onun için değişecek, sürekli kendimizi yenileyecek, her yakaladığımız hedefle kendimize yeni hedefler belirleyeceğiz. Ne güzel söylemiş Hz. Mevlana 'Her gün bir yerden göçmen ne güzel/Bulanmadan, donmadan akmak ne iyi/Dünle gitti cancağızım düne ait ne varsa/Bugün yeni şeyler söylemek lazım'. Biz de bugün yeni şeyler söylüyoruz. Yeni ufuklara kapıları aralıyoruz.''
REFERANDUM
Erdoğan, tam 28 yıldır Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine, ilerlemesine ayak bağı olan, Türkiye'nin enerjisini tüketen, değişimin önünde büyük engel teşkil eden Anayasada en kapsamlı değişikliği yaptıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İnşallah 12 Eylülde Türkiye yenilenmiş bir Anayasa ile daha demokratik, özgürlükçü bir anlayışla farklı bir döneme adımını atacaktır. 12 Eylül sabahından itibaren inşallah Türkiye bambaşka bir ülke haline gelecek. Geleceğe daha güvenle ve umutla bakacak. Şundan hiç şüpheniz olmasın. 12 Eylül referandumunda değişim, demokrasi, özgürlükler, ülke, millet kazanacak. 12 Eylülde kaybeden evelallah darbeciler, çeteler, hukuk dışı örgütlenmeler olacak. Kaybeden, değişime direnen, ülkeyi olduğu yerde saymaya mahkum edenler olacak. 12 Eylülde son sözü millet söyleyecek, son kararı millet verecek. Ben aziz milletimin ferasetine güveniyorum.
Hele hele içinde doğduğum, büyüdüğüm bu şehrin insanlarına bu noktada güveniyorum. İstanbul tarihin şehri olduğu kadar bugünün, geleceğin şehridir. İstanbul'u İstanbul yapan değişirken değiştirmesi, dönüşürken dönüştürmesidir. Bu güzel şehirden aldığımız ilhamla geçmişi geleceğe aynı çizgide buluşturmaya devam edeceğiz.''
ERDOĞAN, 55 GÜNDE, 36 MİTİNGE KATILACAK
İstanbul'un değişim ruhunu ve değişim felsefesini, bozulmadan, yıpranmadan, çürümeden tüm Türkiye'ye taşımaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, 36 ilde katılacağı mitinglerde halkla bütünleşeceğini bildirdi.
Erdoğan, ''Ancak sizlerden özel bir ricam var. Bakın, şu anda bir aradayız, buradan dağılacağız. Diyorum ki; en yakınınızdan başlayıp, ulaşabileceğiniz en uzak noktadaki dostunuza kadar şurada 12 Eylül için bütün gücümüzü kullanmalıyız. 55 günümüz var. Gece gündüz demeden çalışacağız. Bu proje, bu değişiklik, benim partimin projesi değildir. Bu proje, şahsımın veya birkaç kişinin projesi değildir; milletin, sizin projenizdir. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Çünkü, milletim bize şunu söyledi; 'Bu darbe anayasasından bizi kurtarın' dedi. Tüm kamuoyu araştırmalarında bize bunu söyledi. 'Bizi bundan kurtarın' dedi. Onun için gece gündüz demeden çalışacağız. Biz koşacağız. Tüm Anadolu'yu bakan arkadaşlarım, genel başkan yardımcılarım, tüm teşkilatımızla koşacağız. Tüm gönül veren kardeşlerimle koşacağız. Onun için diyorum (durmak yok, yola devam)'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, törene katılanlardan ayağa kalkmalarını isteyerek, onlarla ''Beraber yürüdük biz bu yollarda/Beraber ıslandık yağan yağmurda/Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda/Bana her şey sizi hatırlatıyor'' şarkısının sözlerini söyledi.
Erdoğan, konuşmasını 12 Eylülde yapılacak referanduma atıfta bulunarak, ''Derdimiz memleket, kararımız evet'' sözleriyle tamamladı.