Kısacık yaşamına sayısız ödüller sığdıran Madımak katliamında hayatını kaybeden şair- yazar Behçet Aysan, ardında 16 yaşındaki kızı Eren Aysan'ı bıraktı. Eren Aysan bugün 33 yaşında ve Devlet Tiyatroları'nda dramaturg olarak çalışıyor. 17 yıldır babasına hasret olan Aysan sağydusunu elden bırakmıyor: "Ben şanslıyım. Çünkü babamla kısa da olsa bir yaşamışlığım var. Hiç tanımadan babalarını siyasi cinayetlere kurban verenler var." SABAH'a konuşan Aysan, 2 Temmuz 1993 günü yaşananların 16 yaşındaki bir çocuğun kalbinde onulmaz yaralar açtığını ve kafasında birçok soru işaretleri bıraktığını söylüyor. Aysan, "Bugün hâlâ o sorular tazeliğini koruyor. Biz bu ülkeye bütün bunları hak edecek ne yaptık" diyor. Babasını, ülkesini temsil eden yazar ve şair olarak tanımlayan Aysan, aynı zamanda bilim adamı ve psikiyatr kimliğini hatırlattıktan sonra, şunları söylüyor: "Hani bugün ülkemizde mumla aranan aydınlardandı. Zaten onu diri diri ateşe verenler yazdığı bir dizeyi okumuş olsalar, değil onu ateşe vermek boynuna sarılırlardı." Babasının "Zambak dur sana da bulaştı kan" dizesini bir kez daha anımsatan Aysan, duygularını şöyle aktarıyor: "Bu ülkeyi kanlı bir zambağa çevirmeye çalışanlar, bu yaptıkları katliamı gelecek kuşaklara nasıl aktarırken bile kalbimizin dağlanacağını göremiyorlar. Ben şimdi çocuğuma senin deden şairdi, yazardı, doktordu, bu ülkenin aydınlık yüzüydü ama yakıldı nasıl diyeceğim."
"BU UTANÇ TEMİZLENMELİ"
Hayatı boyunca en çok zorlandığı şeyin babasının mezarını ziyaret etmek olduğunu belirten Aysan, duygularını şöyle ifade etti : "Yıllar boyunca mezarına çiçek bırakırken, usulca ağlarken öğrettiği sağduyuyu yitirmemeye özen gösterdim. Babamın ölümünün gerisinde yalnız benim gerçeğim yoktu, bu ülkenin yaralı gerçeği de vardı. Bugün artık bu utancın temizlenmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü 17 yıldır görmediğim, kucaklayamadığım canım babam da her şeyden önce bir aydın olarak ülkesindeki ağırlığın dağılmasını arzu ederdi."
"EŞYALARINI MÜZEYE VERİRİM"
Madımak Oteli'nin müze olması gerektiğini söyleyen Aysan, "İntikam sözcüğünü hiç düşünmedim. Aydın babaların çocukları olarak koşulsuz sevgiyle büyütüldük. İnatla Madımak Oteli'nin müze olmasını istiyoruz. Bakan Faruk Çelik bir müzenin olması için sergilenmeye nitelikli ürünlerin de olması gerektiğini dile getirmiş. Sayın Çelik eğer arzu ederse kendisine babamın, Metin Altıok'un ve Asım Bezirci'nin kitaplarıyla, Hasret Güntekin, Muhlis Akarsu ve Nesimi Çimen'in yapıtlarını yollayabilirim" diyor.