Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP'de bir değişim ve dönüşüm ihtiyacının olduğunu gördüklerini ifade ederek, ''Umarım ki, Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi CHP'yi 1930'ların 40'ların partisi olmaktan, o zamanının düşüncelerinin, skolastik düşüncelerinin esiri olmaktan kurtarır'' dedi.
KKTC'de bulunan Başbakan Yardımcısı Arınç, gazetecilerin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığına seçilmesine ilişkin sorularını yanıtlarken, Kurultay öncesinde yaptığı açıklamada, bunun beklenen bir sonuç olduğunu ifade ettiğini anımsattı.
''Gelişmeler onu gösteriyordu. Sayın Baykal'ın aday olmayacağı, olmak istese bile buna imkan bulamayacağı, CHP'deki değişim ihtiyacının başka bir adayla yola devam etmek şeklinde tecelli ettiğini söylemiştim'' diyen Arınç, öngörüsünün gerçekleştiğini, tek aday olarak Kurultaya giren Kılıçdaroğlu'nun başkan seçildiğini belirtti.
Tüm siyasiler için temennilerinin başarılı olması olduğunu kaydeden Arınç, ''Sayın Kılıçdaroğlu'nu da önemli bir siyasi partinin Genel Başkanlığını kazanmış olmasından dolayı, kendilerini kutluyorum ve başarılar diliyorum'' dedi.
''CHP'DE BİR DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM İHTİYACININ OLDUĞUNU GÖRÜYORDUK''
''Bizim geçmişte de söylemlerimiz bunun şahididir; CHP'nin baskıcı, dayatmacı, totaliter bir düşünceden yana olduğu, Türkiye'nin AB hedefinden ve Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi noktasında hızla uzaklaştığını tespit ediyorduk. CHP'de bir değişim ve dönüşüm ihtiyacının olduğunu görüyorduk'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Umarım ki, Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi CHP'yi 1930'ların 40'ların partisi olmaktan, o zamanının düşüncelerinin, skolastik düşüncelerinin esiri olmaktan kurtarır, daha çok halktan yana, birey odaklı, demokrasiyi özümsemiş, özgürlükleri daha da genişletme ihtiyacında olan, AB'nin hukuk ve demokrasi standardına daha çok kucak açan bir CHP getirme konusunda muvaffak olurlarlar. Bizim temenimiz budur. Anamuhalefet partisi güçlü olsun ki iktidar da çok daha güçlü olabilsin ve hizmetlerini çok daha mükemmel yapabilsin.''
Sadece iktidar partilerinin bulunduğu rejimlere demokrasinin denemeyeceğini, demokrasinin olması için muhalefete mutlaka ihtiyaç olduğunu kaydeden Arınç, ''Biz muhalefet partilerinin varlığından endişe duymayız, bunlardan memnun oluruz... Ciddi bir muhalefet partisinin, Türkiye'nin demokrasi açığını kapatma noktasında bütün partilerden daha ileri noktada olabilecek bir partinin mevcudiyeti bizi ancak memnun eder'' dedi.
''RECEP BEY'' İFADESİ
Bülent Arınç, Kılıçdaroğlu'nun Kurultaydaki konuşmasının eleştirilecek çok yönleri olduğunu, ama buna gerek duymadıklarını dile getirerek, konuşmasında geçen ''Recep Bey'' ifadesinin ''Biraz küçültücü bir ifade olduğunu'' söyledi.
Arınç, ''(Recep Bey) konuşması, kendi ifadesi ile 'ismini söyledim' diyor ama genelde anlaşıldığı kadarıyla biraz küçültücü bir ifade şeklinde konuşulmuş. Eğer böyle bir amaç taşıyorsa bu çok yanlıştır. Kimse hakkında küçültücü olmak doğru değil. Biz siyasetçiler birbirimize hitap ederken ya sayın genel başkan ya sayın soyadını söyleyerek hitap ediyoruz. Meclis konuşmalarında da İçtüzüğümüz bunu emrediyor. Sayın diye başlayarak temiz bir dille konuşmak mecburiyetindeyiz. Ama bir Kurultay heyecanı içerisinde belki delegeleri etkilemek adına, eleştirilerini yapmak için böyle bir üslubu seçmiş olabilir'' diye konuştu.
Genel başkanların söyledikleri veya konuştukları değil partinin hangi zihniyete ve hangi istikamete döneceğinin çok daha önemli olduğunu vurgulayan Arınç, ''İnanıyoruz ki CHP, Sayın Baykal'ın CHP'si olmaktan süratle çıkar ve özgürlükçü bir parti, gerçekten sosyal bir demokrat bir parti olarak yoluna devam eder. Bizim takip edeceğimiz budur. Şahıslardan ziyade bu tüzel kişiliğin bunda sonra nasıl bir demokrasi savaşı vereceği konusu bizi çok daha yakından ilgilendiriyor'' dedi.
LİMANLAR KONUSU
Başbakan Yarımcısı Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, KKTC'nin üç limanının dünyaya açılmasına karşılık, Türkiye'nin tüm limanlarının Rum uçak ve gemilerine açılması önerisine Rumların olumsuz yanıt verdiği hatırlatılarak, Davutoğlu'nun sözlerini Kıbrıs'ın bütününe, AB'ye yönelik ve BM gözetiminde yapılan çabalara bir cevap olarak anlamak gerektiğini kaydetti.
Arınç, ''Biz teslimiyetçi bir dış politika peşinde değiliz. Biz haklarımızı müdafa etme noktasında her zaman ciddi olmuş bir politikanın takipçisiyiz. Dolayısıyla Sayın Davutoğlu'nun bu sözlerine Kıbrıs Rum kesiminden cevap gelmesi çok önemli değil. Bu konuşmamız tamamen dünya kamuoyuna, dış politikada Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tutumlarına tekrar vurgulamak için yapılmıştır'' diye konuştu.
YDÜ HASTANESİ
Yakın Doğu Üniversitesini (YDÜ) gezdiğini ve bilgi aldığını da ifade eden Arınç, YDÜ'nün en yeni ve en büyük atılımın hastane olduğuna işaret etti.,
Son teknolojik tıbbi ürünlerin getirildiği hastanenin bir ay içerisinde resmi açılışının yapılacağını belirten Arınç, hem Kuzey Kıbrıs için hem de bölge için çok önemli bir tıp kuruluşunun meydana getirildiğini söyledi.
Kuzey Kıbrıs'ın geliştiğini ve büyüdüğünü, buradaki kurumların çok daha büyük ataklar içinde olduğunu kaydeden Arınç, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin her geçen günden daha iyi olduğunu, bunu yerinde görmüş olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi.