Geçen yıl Tanzanya ve Kenya'yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu kez de Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Kamerun ziyareti için Batı Afrika'da... Havaalanına indiğimizde dikkatimizi kargo uçaklarının çokluğu çekiyor. Bunlar, elmas taşıyıcıları... Bilindiği gibi Afrika'da iki "Kongo" var. Biri Gül'ün ziyaret ettiği Kongo Demokratik Cumhuriyeti, diğeri ise yıllarca Fransız sömürgesi altında kalan "Kongo Cumhuriyeti." Kongolular'a büyük acılar çektiren Belçika Kralı 2. Leopold'un 19. yüzyılın sonlarında "özel mülkü" ilan ettiği Kongo Demokratik Cumhuriyeti, bu sene, bağımsızlığının 50. yılını kutluyor. Kongo Cumhuriyeti'nin daha zengin olduğunu da not edelim. Aslında altın, elmas, bakır, kalay gibi madenler yönünden zengin olan Kongo Demokratik, fakir bir görüntü sergiliyor. Bu yüzden olmalı, Kongolu gazetecilerin de aklı fikri "yatırım" da. Gül'e "Türk işadamları yatırım yapacak mı" diye soruyorlar. Gül de tıbbi malzeme için yatırım planlandığını, Türk işadamlarının orman ürünleri fabrikası kurma niyeti olduğunu, madencilikle ilgilenildiğini anlatıyor.
YÜZDE 10'U MÜSLÜMAN
Ülkenin nüfusu 70 milyon... Yüzde 10'u Müslüman. Ülke ticaretinde kadın müteşebbisler ağırlıkta. Bunun nedeni de bize ilginç bir yorumla aktarılıyor: "Erkekler çocukları olduktan sonra genellikle eve uğramıyor. Kadınlar evin geçimini sağlamak için iş hayatına atılıyor!" Ülkenin iç ticaretini Hintliler ve Lübnanlılar yönlendiriyor. Türkler de boş durmamış. 3 yıl önce açılan Şafak Okulu eğitim hizmeti veriyor. Okul, Adanalı doktorların ve esnafın desteğiyle ayakta duruyor. Ülkenin doğusunda ise BM askerleri konuşlanmış durumda. Yaklaşık 4 milyon kişinin yaşamını yitirdiği iç savaştan sonra gelen bu askerlerin çekilmesi için müzakereler yürütülüyor.