Yaptığı sansasyonel evlilikten, ekonomik durumuna kadar tüm merak edilenleri açık yüreklilikle Sevilay Yükselir'e anlatan işadamı Halis Toprak, röportajın ikinci bölümünde bundan sonra ne yapacağı sorusuna yanıt veriyor: "İnşallah eşim beni bırakır. Yoksa benim bırakmam mümkün değil. Evde ne var ne yok varsa götürdüler. Hırsız gelse alacağı bir şey yok..."
Bundan sonra ne yapacaksınız? Valla ben ayrılamam... Bu üçüncü oluyor. Günah işlerim. Sonuçta kıza nikah kıymışım. Tamam, yanlış yaptım ama ne yapayım kader. Yalnız şu diyebilirim size. Dua edelim o bıraksın beni. Çünkü ben bırakmam onu mümkün değil. Yazık olur kıza...
Bırakmasına razısın ama... Bırakırsa yalvarırım. "Beni bırakma, rezil etme" derim. Ama "Gidiyorum" derse ne yapayım?
Peki ya sonra?.. Bilmiyorum. Bu evden de çıkmamızı istiyorlar. Ev benim değil... Geçici kalıyorum. Benim en güzel günlerim burada geçti. Ne Cumhurbaşkanları, başbakanlar, işadamları ağırladım ben bu evde biliyor musun? Nasıl terk edeceğim bu evi bilemiyorum. İçim yanıyor. 30 kişi çalışıyordu. Hepsini çıkardık. Şimdi bir Ali, bir de Emine Hanım kaldı. Dört kişiyiz yani. Bekçimiz de yok. Ama gazete de bunu söyleme. Sonra hırsız filan gelir. Gerçi hırsız gelse de ne götürür ki? Ancak canımızı... Çatal, kaşık, bıçak bile kalmadı evde.
Gerçekten senin hayatın film olur Halis Ağa... Hem de ne film!