B
ülent Gürtuna uluslararası bir yatırım şirketinin yönetim kurulu başkanı. Ama o, aynı zamanda bir golf tutkunu. Gürtuna, hem bu tutkusunu Türkiye'ye de aşılamak hem de golfün aslında sanıldığı gibi bir zengin sporu olmadığını anlatmak için yıllar evvel Antalya'da kurduğu National Golf Club'ta ilginç bir projeye imza atıyor. Bunu nasıl mı yapıyor? Merak ediyorsanız, "O halde lütfen Gürtuna ile yaptığım söyleşiyi okuyun" derim...
Golf denilince her nedense akla zenginlerin oynadığı oyun geliyor. Bu, golf oynamayanların dışarıdan bakışıyla söylediği laf. Doğru değil. Mesela İskoçya'da bir taksi şoförü, duvarcı ustası, sıvacı golf oynar. İskoçya'da 2-3 binden fazla golf sahası vardır. Belediyenin, sendikanın, zenginlerin yaptığı sahalar. Yani her gelir grubunun kendi golf sahaları vardır. Golf oralarda tamamen halka yönelik bir spordur.
Türkiye'de hiç öyle algılanmıyor. Golf denilince akla Rahmi Koç, Mustafa Koç gibi isimler geliyor. Maalesef öyle. İşte bende bu algıyı değiştirmek için uğraşıyorum bir golf sever olarak. Türkiye'deki algılama bu olabilir ama kesinlikle böyle olmadığını anlatmak için "Junior Akademi"yi kurdum. Oradaki çocukların bir kısmı Zübeyde Hanım Çocuk Esirgeme'den, bir kısmı ise Belek'teki civar köylerden. Toplam 57 çocuk.
Hakikaten ilginç. Nereden aklınıza geldi bu çocuklara golf öğretmek? Bu saha Türkiye'nin en eski şampiyona sahasıdır. 1994 yılında açıldı. Açıldıktan sonra baktım ki buraya turistler geliyor golf oynuyor ama bizim ülkemizden ilgi yok. Rusya golf sporuna bizden 8 sene sonra başladı ama onlar bizden çok yol katettiler. Saha anlamında çok çok ilerideyiz ama hala Türkiye'den bir şampiyon golfçü çıkmadı.
Belki ilgi için tanıtım yapamadınız. Olur mu? Bir zamanlar biz burada gazetelere ilanlar verdik ama bir kişi gelmedi. Üniversitelere haber verdik. Liselere, özel kolejlere yazdık. Dedik ki; "Burada çocuklarınıza bir golf akademisi kuruyoruz. Çocuklarınızı gönderin" Ama bir aile çocuğunu göndermedi. İlgi sıfırda kaldı yani.
Ne yaptınız sonra? Dedik ki bu böyle olmayacak. Madem biz sosyal bir iş yapıyoruz o halde sosyal sorumluluk projesi olarak ele alalım bunu ve doğru düzgün yapalım. Arkadaşlar Çocuk Esirgeme Kurumu'na gittiler ve irtibata geçtiler. Bir de tabii civar köydeki çocukları aldık. Ondan sonra da dört dörtlük bir okul kurduk.
Çocukları seçerken bir kriter var mıydı? Tabi. Bu yaz Temmuz ayında 200 çocuk topladık ve eleme yaptık. Bu eleme sırasında Akdeniz Üniversitesi'nden de destek aldık. Onların spor bölümünden. Refleksler, adale hareketliliği, algılama, top geldiği zaman ona karşı reaksiyon gibi bir takım testler var. Bir kere bunlar bu işin olmazsa olmazı. Bunlarda başarılı olanların içinden bir de fiziksel konumlarına bakıldı. Omurilik yapısı, ayak yapısı, beden yapısı gibi özelliklere dikkat edildi. Uygun olanların içinden 57'sini akademiye aldık.
Masraflı bir iş olsa gerek. Çok ama ben mutluyum. A'dan Z'ye her şeylerini biz karşılıyoruz. Seyahatleri, chekup'ları ile biz ilgileniyoruz. Kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Melih Us ve arkadaşları geçtiğimiz hafta rutin kontrolleri yaptılar. Portatif emar cihazıyla kalplerini bile kontrol ettiler. Diyetisyen Aylin Hanım ne yiyecekler, ne içecekler her şeyleriyle birebir ilgileniyor. Fizik tedavi uzmanı arkadaşımız sürekli kontrol altında tutuyor v.s.
Haftada kaç gün geliyorlar? Okul başlayınca hafta sonları. Yaz aylarında 5 gün buradalar.
Bütün gün golf mü oynuyorlar? Hayır. Golf dışında dersleri var. Mesela İngilizce. Çok önem veriyoruz. Bir de golfün kurallarının yanı sıra görgü kurallarını öğreten öğretmenleri var. Golfün yaşam tarzları olması için çok uğraşıyoruz. Çünkü dünyanın en nezih ve centilmen spor dalıdır. Derdim buradan çıkan çocuğun, 'komple bir çocuk' olarak çıkması. Düşünün erkeklere kravat bağlamasını, kızlara eşarp bağlamasını dahi öğretiyoruz. Diş fırçalama, tırnak bakımı. Saç bakımı, hijyen kuralları her şey...
Peki sorun çıkıyor mu? Çıkmaz mı! Bazen aileleri olmadığı, anne ve babalarını göremedikleri için içe kapanırlar. Ama biz onlara burada kendi özgüvenlerini aşılayarak kendilerinin ayakta durmalarını sağlıyoruz. Mesela spor psikoloğumuz var. Ona çok önem verdim ben. Gün boyu burada çocuklarla ilgileniyor.
Çocuklardan şampiyon çıkar mı? Umut ederim. Ama önemli olan o değil sadece. Şampiyon olmasalar da hepsi birer meslek sahibi insan olacaklar. Golf turizmi Türkiye'de giderek büyüyebilen bir spor dalı. İşte bu çocuklar ileride bu spor dalının çalışanları olacaklar. Hepsi birer golf öğretmeni olabilir ya da golf kulüplerinde yönetici olabilir. Amacım bu çocuklara golfü tam manasıyla öğrettikten sonra Türkiye'nin dört bir yanına dağıtmak.