Töre cinayetlerinin son kurbanı bir erkek oldu. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, kardeşlerinin eşinin bir süre beraber yaşadığı erkeği öldürenlere, cinayeti "töre saikiyle" işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet verilmesi gerektiğine hükmetti. Kayseri'de yaşayan G.N., kocası E.N.'yi terk edip M.U. isimli başka bir adama kaçtı. İkili birkaç ay birlikte yaşadı. Daha sonra aileler devreye girdi, kadın da eşinin affetmesi üzerine evine geri döndü. Fakat bu durum E.N.'nin kardeşleri arasında rahatsızlık yarattı. Yengelerinin kaçmasını namus meselesi haline getirdiler. Önce "ailenin namusunu kurtarmak" için M.U.'nun babasını tehdit ederek Kayseri'den taşınmasını istediler. Baba bunu kabul etmeyince ise berdel teklif ederek, "Töre gereği sen de ailenden olan bir kızı bize vereceksin" dedi. Ancak bu istekleri de kabul edilmedi. Bunun üzerine öldürme planını uygulamayı kafaya koyan iki kardeş, yengelerinin kaçtığı şahsı, işlettikleri çay ocağının yakınında görünce de göğsünden vurarak öldürdü. Olayla ilgili dava, Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme olayı "kasten adam öldürme" olarak yorumladı. Cezada da, "aile onuru zedelendiği" için tahrik indirimi yaptı.
TAHRİK İNDİRİMİ OLMAZ
Ancak kurbanları kadın olan töre cinayetlerinde, kardeş veya diğer aile fertlerinin cezalarında indirim yapılmasının yerinde olmadığına karar veren Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Kayseri'de yaşanan olayı da töre cinayeti sınıfına soktu. Bu nedenle sanıkların, "Töre saikiyle adam öldürme" suçunu işlediklerini ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmelerini savundu. Yerel mahkemenin kararını da esastan oybirliğiyle bozdu. "Evli ve reşit olan kadınla maktulün yaşam tarzları, sanıklara yönelik haksız fiil oluşturmaz" diyen 1'inci Ceza Dairesi, Ağır Ceza Mahkemesi'nin, "tahrik indirimi" yapmasını da bozma nedeni saydı.
