"Anayasa ve yasalar açısından yetki cumhurbaşkanına verilmiştir. Cumhurbaşkanının, bu yetkiyi paylaşması diye bir şey söz konusu değildir. Yok ortak karar alınacak, herkes imza atacak. Bu öncelikle anayasaya aykırıdır." Bülent Akarcalı şöyle devam etti:
"Türkiye'nin gerçekleri var. Şu anda ülkenin ihtiyacı istikrardır. Bu istikrarın da mevcut yapıyla devam etmesi gerekmektedir. Türkiye kazanımlarını hep koalisyonla kaybetti. Toplum, her zaman güçlü liderler tarafından yönetilmeyi tercih eder. En iyi sanılan koalisyon en kötü denebilecek tek parti iktidarından daha kötü sonuç verir. Sanki geçmişte bu koalisyonlardan yaşanmış sıkıntılar unutulmuş gibi yeniden koalisyonlara yol açacak bir yapıya gitme yaklaşımı gerçeklerle bağdaşmıyor."
OY VAR, PARTİ VAR AMA HÜKÜMET YOK
Türkiye, AK Parti'nin 2002 yılında tek başına iktidar olmasından bugüne dek bir koalisyon yönetimi görmedi. Türkiye'nin yakın siyasi tarihi; koalisyonlar, kurulup kısa zamanda çöken, yeniden faklı şekilde tesis edilip ancak bir türlü uzun ömürlü olmayan hükümetlerin tarihidir.
AK Parti'nin 2002 yılında tek başına iktidara gelmesinden bu yana ise tek parti olarak yönetimi elinde bulundurması bir anlamda koalisyonlar tarihini de kesintiye uğratarak istikrarlı bir yönetim modeli ortaya koydu.
Son olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin halkın oyuyla 2017'de kabul edilmesinin ardından koalisyonlar dönemi de resmi olarak sona erdi. Koalisyon dönemlerinin çıkmaz sokaklarından en önemlisi uzun zaman kurulamayan hükümetlerdi.
