Zaman algısını etkileyen pek çok faktör vardır. Olayların birbiriyle zincirlenmesi, geçmiş anıların, gelecekten beklentilerin etkisi içsel ve dışsal etmeler dolayısıyla saatle ölçülen gerçek zamanın, farklı insanlar tarafından olduğundan daha uzun yada kısa olarak algılanmasına yol açar. İnsanların çoğu zamana bağlı olarak yaşarlar ama herkes bu zaman sürelerini birbirinden farklı olarak algılar. Dersini iyice, kapsamlı olarak öğretmek için çabalayan öğretmen tarafından ders saati kısa olarak algılanabilir, fakat aynı ders saati dersten sonra oyun zamanını sabırsızlıkla bekleyen bir öğrenciye göre ise uzun gelir. İyi zamanların uzamasını, kötü zamanların ise kısalmasını isteriz. Bu yüzden iyi zamanlar çabuk geçer, sıkıntılı zamanlar ise geçmek bilmez.
1. Uzun Süreyi Algılama Bazı kimseler gece yatarken ertesi gün belli bir saatte kalkmaya niyet eder, ve gerçektende niyet ettikleri saatte uyanabilirler. Bu olgu şöyle açıklanmaktadır. Birçok fizyolojik süreç zamanla bağıntılı olup, bunlar uzun zaman süreleri içinde oluşurlar. Örneğin; yeni yenen yemeğin sindirimi ve insanın tekrar acıkması belli bir süre içinde oluşur. Sabahtan öğleye kadar çalışan insan acıktığını hisseder ve yemek zamanını geldiğini fark eder. İnsan belli zamanlarda dışarı çıkma ihtiyacı hisseder. Öğleden sonraki çalışmasında kişi zaman geçtikçe yorulur ve çoğu zaman saatine bakmadan eve gitme zamanının geldiğini kestirebilir. Demek ki bu fizyolojik süreçlerin oluşumu insana aradan ne kadar zaman geçtiğine ilişkin bir fikir vermektedir. Bazı hayvanların insanlardan daha iyi zamanı kestirebildikleri anlaşılmaktadır. Örneğin arılar belli bir yere üç saatte bir, çiçeklerden bal almak üzere gelmeye şartlandırılabilir.
2. Kısa Zaman Sürelerini Algılama Kısa zaman sürelerini algılamanın uzun zaman sürelerini algılamaktan daha zor olduğu anlaşılmaktadır. Genel olarak 5,6 dakikalık zaman süreleri daha güçlükle tahmin edilebilmektedir. Bir saat veya daha kısa olan zaman süreleri başarılmış iş miktarı ile, ya da arada nelerin olup bittiği dikkate alınmak yoluyla biraz tahmin edilebilmektedir.
HAREKETİ ALGILAMA
Hareket algılaması bir nesnenin pozisyonunda zamanla olan değişmelerin kavranmasından oluşur. Bir nesnenin hareket halinde görülebilmesi için onun pozisyonundaki tüm ara değişimlerin hepsinin algılanmasına lüzum yoktur. aslında göz bir nesneyi zaman içinde dakik ve sürekli inceleyemez de. Ancak aradaki boşluklar zihinde tamamlanır.