Başkan Saraç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Üniversiteye girişteki ikinci aşama olan LYS'de öğrencilerin açık uçlu sorularla tanışmasını sağlayacak şekilde az sayıda soru sorulacağını ifade edebilirim. Öğrencilerimizi hiçbir şekilde tedirginliğe sevk etmememiz lazım. Açık uçlu soruya yavaş yavaş geçilecek. Bu bağlamda öğrencilerimizin açık uçlu sorularla tanışmasını istiyoruz.
İlahiyata LYS ile girilecek
Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı "Niye ikinci aşamadan girilmiyor. Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki" diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerinde artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim.
Üniversitelerden 4 bin 797 ihraç
FETÖ ve diğer terör örgütleri ile irtibatlı üniversite personelinden ihraç edilenler arasında bugün itibarıyla 3 bin 850 akademik, 947 idari personel var. Toplamda 4 bin 797 kişi üniversitelerden ihraç edildi. Bunların bir kısmının itirazı söz konusu oldu ve 16 kişi kadar yeniden ihraç edilenlerden geri dönüşü sağlandı. 3 bin 25 akademik ve idari personel ise FETÖ bağlamında açığa alındı. Bunların 1.079'u göreve iade edildi, 1.946'sı yani 2 bin küsuru halen açıkta bulunuyor. Bunlarla ilgili incelemeler, değerlendirmeler de sürüyor. Şundan kamuoyunun emin olmasını isteriz, üniversitelerimiz bu hususa çok ciddi bir şekilde eğiliyor, eğilmeye de devam edecek.
Eğitim fakültelerine baraj
Daha önce bir hukuk fakültesinde 1.200'üncü sıradaki kişi ile 367 bininci kişi aynı sınıfta bulunuyor, aynı müfredatla ders alıyordu. Süreç kadar girdi de önemli. Sınıfların, eğitim öğretimin sıhhatli bir şekilde sürdürülmesi için tıp ve hukuk için böyle bir karar aldık. Bu fakülteleri daha sonra da mühendislik ve mimarlık fakülteleri takip etti. Bu kararlarımız pek çok sivil toplum kuruluşu, akademisyen ve siyasetçiden destek aldı. Kararların, yükseköğretimin ayrışma değil bir mutabakat noktası olabileceği umudunu da yeşertti. Eğitim fakülteleriyle ilgili de böyle bir karar alınacağının düşünüldüğünü geçen yıl açıkladık. Bu fakültelerle ilgili iki önemli karar aldık aslında. Bir başarı sıralaması ama bir başka karar daha aldık. O da şu, eğitim fakültelerine baktığımızda öğretmen yetiştiren bu programlar bir birinci aşamadaki bir de ikinci aşamadaki sınavla öğrenci alıyor. Beden eğitimi, spor öğretmenliği, kimya öğretmenliği, okul öncesi öğretmenliği gibi bütün Avrupa'da öğretimin en iyi olduğu üniversitelerde el üstünde tutulan bir program, özel eğitim öğretmenliği gibi programlar birinci aşamayla öğrenci alıyorlar. Biz önce birinci aşama ile öğrenci alan öğretmenlik programlarını artık ikinci aşamaya nakletme kararı aldık. Bu çok önemli, radikal bir karar.
YGS puanları ile öğrenci alan bu programları LYS puanlarına naklederken YGS'deki test içeriklerini dikkate alacağız. Matematik ağırlıklıysa ikinci aşmada matematik ağırlıklıya çevirdik. Bütün bu LYS'den, ikinci aşamadan öğrenci kabul edecek programlar için de bir başarı sıralaması şartı getirdik. Bu başarı sıralaması şartı da 240 bin. 240 binden aşağısının artık bu programlara girmesi söz konusu olmayacak. Üniversite birinci aşamada 150 puanı geçen 1 milyon 800 bin öğrenci bulunuyor ancak okul öncesi öğretmenliğine YGS'den 1 milyon 400 bininci sıradan aday kabul ediliyor. Türkçe öğretmenliği 506 bininci, sınıf öğretmenliği 607 bininci, rehberlik ve psikolojik danışmanlık ise 627 bininci sıradan öğrenci aldı. Bunun için 240 bin gibi bir sayıyı belirledik. Marka değerini yükseltmek isteyen vakıf üniversitelerine de bunun üstünde bir sıralama belirleyebileceklerini söyledik. Bu rakamın 150 bine yükselmesini istediler ancak kararların tahripkar olmasını arzu etmiyoruz. Başarı sıralamasına ilişkin kararlar daha önce yargıya taşındı, Danıştay da, YÖK'ün kaliteye verdiği önemi tescilleyerek lehimize karar verdi. Tabii gönül ister ki meslek üreten sınavlar için, meslek icrasına yönelik eğitim öğretimden sonra da yasamanın yasa çıkararak, bir sınav koyması. Mühendislik, hukuk için mesela ama bu aşamada bununla yetiniyoruz.
Bu kapsamda bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği YGS-1 puan türünden MF-1'e, beden eğitimi ve spor öğretmenliği YGS-6'dan TM-2'ye, kimya öğretmenliği YGS-2'den MF-3'e, okul öncesi öğretmenliği YGS-5'ten TS-1'e, özel eğitim öğretmenliği programı da YGS-4'ten TS-1 puan türüne dönüştürüldü.
Başarı sırası şartı kontenjanı düşürecek
Eğitim fakültelerinde bölüm ve ana bilim dallarında yeniden bir yapılanmaya da gidiyoruz. Yani, başarı sıralamasıyla yetinmiyoruz. Günün gereklerine göre eğitim fakültelerinin programlarının yeniden yapılandırılması çalışması başlatıldı. Özel eğitim öğretmenliği ile ilgili bir çalışmayı tamamladık. Orada ana bilim dalındaki yapılanmasını birleştirdik. Çok tatminkar düzeye geldi. Diğer taraftan da öğretmen yeterliliklerine göre eğitim fakültesindeki programların müfredatlarını yeniliyoruz. Yani, Milli Eğitim'in öngördüğü yetkinliklere göre, eğitim fakültelerindeki öğrenci, mezun profilini de oluşturmaya çalışıyoruz. 96 eğitim fakültesinde 48 bin kontenjan bulunuyor, bu ihmale gelmeyecek büyüklükte bir konu. Aldığımız karar, yıllardan beri söylenilen "eğitim fakültelerinde öğretmen fazlası olan alanlarda kısıtlamaya gidilmesi icap ediyor" çağrısına da aslında dolaylı olarak bir cevap teşkil edecek. Bu başarı sıralaması şartı, kendi içinde bir kontenjan planlamasını da bu sene göreceğiz. Kendiliğinden oluşturacak, yani biz kontenjan düşürmeden bu başarı sıralaması şartı, kontenjanlarda bir azalmayı kendiliğinden getirecek.