Barajların kaldırılmasıyla bu rekor katılımın olduğu, 3 milyondan fazla adayın yarıştığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) geride kaldı. Şimdi en az sınava hazırlık kadar dikkat isteyen ve sık elenip ince dokunması gereken bir dönem olan tercih maratonu var. Adayların her yıl benzer konularla ilgili kafalarında soru işaretleri var. Peki bu sorular neler? Uzmanlar adayların tercihle ilgili en çok merak ettiği konuları ve cevapları şöyle sıralıyor:
Tercihlerimi ÖSYM'ye gönderdikten sonra değişiklik yapmak mümkün mü?
Tercih işlemi için belirtilen son gün-saate kadar, internet ortamında tercih listesinde değişiklik yapılabilir.
Bir bölüme yerleştiğimde bir sonraki yıl puanım düşer mi?
2 ya da 4 yıllık herhangi bir bölüme yerleştirildiğinizde bir sonraki yıl Ortaöğretim Başarı Puanı'nız (OBP) yarı yarıya düşer.
Açıköğretim fakültesi'nde bir bölüm kazananlar ek yerleştirmeye başvurabilir mi?
Açıköğretim fakültesini kazananlar, ek yerleştirmeye başvuramazlar.
Tercih listemde son sıraya yazdığım bir bölümü benden daha düşük puanlı birisi ilk sıraya yazarsa kim daha avantajlıdır? Tercih sıralaması bu anlamda önemli midir?
Puanı yüksek olan bir aday son tercihine daha önce yerleştirilir. Burada önemli olan puanın yüksek olmasıdır. Bir adayın puanının diğerine göre yüksek olması demek, sıralama olarak önde olması demektir.
Tercih yaptığım halde yerleştirilemezsem seneye puanım düşer mi?
Tercih yapmak puanı düşürmez. Burada önemli olan bir yükseköğretim programına yerleştirilmektir. Bir yükseköğretim programına yerleştirildiğinizde, ister kayıt yaptırın ister yaptırmayın, OBP katkınız yarı yarıya azalacaktır.
AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER
Sınava hazırlık sürecinde ergenlik döneminin en zorlu dönemleri atlatılmış olsa bile çocukların ergenlik döneminin henüz bitmediğini hatırlatan uzmanlar "Ondan tipik yetişkin davranışları sergilemesini beklememek gerekiyor" diyerek ailelere şu önerilerde bulundu:
Birçok öğrenci üniversiteye girememe durumunda anne ve babalarının kendilerine yönelik sevgi ve güvenlerini kaybedeceklerini düşünmekte. Başarılı ya da başarısız her koşulda onların yanında olabileceğinizi onlara hissettirmelisiniz.
Toplumdaki sınıf atlama çabası, ekonomik kaygıları giderme yolu hep "iyi bir meslek" düşüncesini de beraberinde getirmektedir. İyi bir meslek hedefine ise iyi bir üniversite yoluyla ulaşma çabası bazen ailelerin çocuklarına kaldıramayacakları sorumluluk türleri yüklemelerine neden olmaktadır.
Anne babalarda çok sık gördüğümüz bir davranış türü de belki motivasyon amaçlı başvurulan ama asla motivasyon yaratmayan, çocuğunun başarısını yakın çevredeki diğer çocukların başarısı ile karşılaştırma eğilimidir. Çocuğunuzu sadece kendisi ile karşılaştırmalısınız. Yani önceki başarısı, önceki davranış biçimleriyle şimdiki durumunu karşılaştırmak daha olumlu sonuç verecektir.