Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Doğa Koleji'nin satış veya devriyle ilgili sürece ilişkin, "Gözlemlerimiz, dikkat ettiğimiz hususlar, olumlu birtakım sonuçların söz konusu olabileceğini hissettiriyor. Bunun takibindeyiz ama olmaması halinde de ilgili tüm bireyler, öğretmenler, velilerimiz şundan emin olsunlar; bununla ilgili her türlü tedbiri almak konusunda planlamalarımız hazır." dedi.
Selçuk, Doğa Koleji velilerini temsilen gelen grubu Bakanlık'ta kabul etti.
Kabulün ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Selçuk, bakanlığa bağlı 12 bin 64 özel okul bulunduğunu, bunlardan 214'ünde bazı finansal sorunlar olduğunu, öğretmen maaşları, bina kirası, SGK primleri ve işletme giderleri gibi konularda sorunlar yaşandığını, bu süreci hukuki sorumlulukları gereği yakından takip ettiklerini anlattı.
Doğa Koleji krizi nasıl çözülecek? Bakan Selçuk'tan Doğa Koleji açıklaması
Her türlü ihtimale karşı Bakanlık olarak gereken tedbirlerin alındığını vurgulayan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerekmesi halinde tüm öğrencilerimizi resmi okullarımıza yerleştirme konusunda bütün planlamamız hazır. Özel öğretim kurumlarının temsilcileri ile de süreci hassasiyet içerisinde değerlendiriyoruz. Yani resmi okulların dışındaki ihtimalleri de gözetiyoruz. Özel öğretim kurumlarının temsilcileri, yetkilileriyle de defalarca toplantı yapıp ihtimaller üzerinde değerlendirmeler yapmış bulunuyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının kanuni olarak görevi; kurum açma şartlarının kaybedilmesi halinde okulun faaliyetini sınırlandırıp, öğrencileri resmi okullara kaydetmekle sınırlıdır. Elbette bu sınırlar dahilinde sonlandırma işlemini yapmak çok basit. Ama sonlandırma işleminin yapılması halinde özellikle öğretmenlerimizin ve diğer idari çalışanların çok büyük bir problemle karşı karşıya kalacağı da açık. Bu arada tüm mağduriyetlerine rağmen dersinin başında olan öğretmenlerimize çok hususi olarak da teşekkür ediyorum."
- "SATIŞ VE DEVİRE DAİR GÖRÜŞMELERİN ÇOK ETKİN BİR BİÇİMDE YÜRÜTÜLDÜĞÜNÜ TAKİP EDİYORUZ"
Bakan Selçuk, öğretmen, öğrenci ve velilerin de beklentileri doğrultusunda, okulları kapatmak yerine yaşatmak, eğitim sürecine devamlarını sağlamak amacıyla satış ve devir sürecini çok yakından takip ettiklerini söyledi.
Doğa Koleji ile ilgili ekonomik tablonun büyüklüğünün satış ve devir işlemlerinin uzamasına yol açtığına işaret eden Selçuk, "Satış ve devire dair görüşmelerin özellikle tam da bugünlerde çok etkin bir biçimde yürütüldüğünü takip ediyoruz. Bu konularla ilgili taraflarla temas halindeyiz ve çok yakın bir süre içerisinde de satış yönünde bir çözümün ortaya çıkması için de yetkilerimiz ve sorumluluklarımız dahilinde gereken tedbirleri de alıyoruz. Bu anlamda temennimiz, satış sürecinin olumlu bir şekilde gerçekleşmesi yönünde olup, kamu kaynaklarıyla şirket kurtarma şeklinde bir planımız olmadığını da ifade etmek isterim. Kamu kaynakları, kamu kurumlarının yetkin hale gelmesi ve daha işlevsel olması için elbette yönlendirilecektir." diye konuştu.
- "AMACIMIZ ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİM ÖĞRETİMİNİN AKSAMAMASI"
"Amacımız çocuklarımızın eğitim öğretiminin aksamamasıdır." diyen Bakan Selçuk, şöyle devam etti:
"Bu konuda da Milli Eğitim Bakanlığı olarak hemen yarın sabah için bile her türlü tedbirimizi almış durumdayız. Dediğimiz gibi çok keskin tedbirler ya da sonlandırma gibi bazı işlemler çok kolay ama bunun yaratacağı maliyetlerin de dikkatimiz dahilinde olduğunu ifade etmek isterim. Milli eğitimle ilgili çok büyük projelerin peşindeyken, çok büyük planlamaların içindeyken bir özel okulun yönetilemeyen finansal problemlerine çözüm aramak veya bununla meşgul olmayı elbette tercih etmeyiz.
Bizim meselemiz çocuklar, odak noktamızda öğrencilerimiz, çocuklarımız var. Onlar için bu meseleyle çok ayrı, özel bir şekilde ilgileniyoruz. Hal böyleyken çocuklarımızını bu konuyla ilgili olarak eylemlere katılması, fotoğraflarının, videolarının çekilmesi gibi çocukları bu meselenin içine dahil etmeye çalışan gayretlerin de çok doğru olmadığını düşünüyorum. Öğretmenlerimizden, velilerimizden ve diğer kişilerden bu konuda çok özel bir hassasiyet de bekliyorum."
- ÖZEL OKUL AÇACAKLARA SADECE EĞİTİM ALANINDA FAALİYET GÖSTERME ŞARTI
Bu meselenin çözüme kavuşması için ekip arkadaşlarının tüm Türkiye'de gayret gösterdiğini, meseleyi günlük, anlık olarak takip ettiklerini aktaran Selçuk, bu tür sorunların yaşanmaması konusunda da gerekli yasal düzenlemelerin yapılması yönünde planlamalarının bulunduğunu bildirdi.
Selçuk, yapılması planlanan yasal düzenlemeye ilişkin, şunları kaydetti:
"5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda gerekli düzenleme yapılarak kurumlardan açılışta mali teminat ile en az ödenmiş sermaye zorunluluğu, özel okul açacakların sadece eğitim alanında faaliyet göstermesi şartı, özel okul açılış standartlarının yükseltilmesi yolunda başlattığımız çalışmalar var. Bunu daha önce kamuoyuyla paylaşmıştık. Bunun çerçevesini daha da netleştirecek ve bu çerçevenin Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesiyle yasalaşması halinde muhtemel sorunların ortadan kalkacağı kanaatindeyim."
Bakan Selçuk, çok kısa bir süre içerisinde satış ve devir ile ilgili olumlu mesajların haberlerinin gelmesi temennisinde bulunarak, şöyle konuştu:
"Bu konuda bizim gözlemlerimiz, dikkat ettiğimiz hususlar olumlu birtakım sonuçların söz konusu olabileceğini hissettiriyor. Bunun peşindeyiz, takibindeyiz ama bunun olmaması halinde de ilgili tüm bireyler, öğretmenler, velilerimiz şundan emin olsunlar; bununla ilgili her türlü tedbiri almak, A planı, B planı, C planı konusunda her türlü hazırlığı yapmak konusunda planlamalarımızın hazır olduğunu söylemek isterim. Bugünlerde bu konunun daha da güçlü ve hızlı bir şekilde çözüme kavuşması için bütün taraflarla da temas halindeyiz."
- "DOĞA KOLEJİ, İTÜ VAKFI'NA SATILDI" İDDİALARI
Milli Bakanı Selçuk, basın mensuplarının "Doğa Koleji'nin İTÜ Vakfı'na satıldığı yönündeki iddialar doğru mudur?" sorusu üzerine, dışarıdan birçok bilgi bulunduğunu ama Bakanlık olarak somut olarak, kanıta dayalı durumlara baktıklarını vurguladı.
İlgili taraflarla, kurumlarla, şahıslarla temaslarının yürüdüğüne işaret eden Selçuk, şu ifadeleri kullandı:
" Milli Eğitim Bakanlığının yetkisi ve sorumluluğu sadece belirli kuralların işlememesi halinde belirli kurumların faaliyetinin sonlandırılmasıyla sınırlı. Ama biz bu yetkimizin sınırlılığına bakarak çok sınırlı davranışlar da sergilemek istemiyoruz. Çünkü çocuklarımız, öğretmenlerimiz önemli. Binlerce öğretmenimizin bir şekilde görevi söz konusu. Bu nedenle de biz bu meselenin çocuklarımızın, öğretmenlerimizin lehine sonuçlanması için dikkatle takibindeyiz."