Toplumda ahiretten ve diğer dinî, ruhani meselelerden sıyrılarak bundan ziyade dünya hayatına odaklanılması yönündeki hareket ortaya çıkmıştır. Buna sekülarizm veya sekülerizm denilmiştir. Aslında bu terim oldukça geniş akımları ve teorileri kapsar. Dünyevi veya çağa uygun olanlar, dünyanın nesnel hâlinin göz önünde tutulması gibi birçok şeyi kapsamaktadır. Türkçe 'de bu ismin karşılığı laiklikleşme, çağdaşlaşma veya dünyevileşme olarak tanımlanabilir. Sekülerizm ne demek, sekülerizm neyi savunur? Detaylı bir şekilde inceleyelim.
Sekülerizm, dinin bir toplumun kamusal mesele ve işlerine karışmaması ayrıca bunlarla bütünleşmemesini savunan ve belirten düşünce sistemidir. Siyasi anlamda sekülerizm, din ve devletin ayrılması bir başka deyişler din ve devletin birleşmesi olan teokrasinin zıttı anlamına gelir.
Sekülerizm sözcüğü Latince'de "nesil", "periyod" anlamına gelirken zamanla da dünya anlamını kazanmıştır. Türkçeye Fransızca sécularisme sözcüğünden türeyerek geçtiğini de belirtelim. Türk Dil Kurumu'nda sekülerizm tanımı; "Bireysel katılımı önemli gören, dinin devletten ayrı ve özerk olmasını savunan öğreti." Şeklindedir. Bu düşünce yapısını bir de felsefi şeklinde yorumlarsak; devletlerin dogmatik bir inanç değil de nedensellik ve deneysellik üzerine kurulu olduğu, somut ve bilimsel temellere dayandığı anlamlarına gelir.
Seküler, dinden bağımsız anlamına gelen bir sözcüktür. Dinî ya da ruhanî olmayan ayrıca manastır düzeninin bir parçası olmayan şeklinde tanımlanır. Sekülerite, devlet ve dinin ayrı olması olarak tanımlanırken özellikle bir dine bağlı veya karşı olmaması; dinî ve sivil işlerin birbirinden ayrılması inancı şeklinde bağdaştırılır.
Sekülerleşme, dinin toplumsal değil bireysel olarak yaşanmasını anlatan yapıdır. Bu teoride ahiret ya da dini gibi yapıların dışında, dünya hayatına odaklanılması gerektiği düşünülmektedir. Bu düşünce yapısı aynı zamanda sekülerizasyon olarak da bilinir.
Dünyevi veya geçici anlamına gelmekte olup devlet ve dinin ayrı olması anlamına gelen sekülerite düşünce yapısı, devlet kurumları ve kuruluşları ile devleti temsil etme durumunu taşıyan yapıların dinsel kurumlardan, dinsel inanışlardan ve dinsel rütbe veya konum taşıyan kişilerden ayrı ve bağımsız bulunmasını savunur. Siyasal açıdan devlet yönetiminde ve yasama işlemlerinde dinsel öğretilerin kaynak alınmaması seküler düşüncenin savunduğu düşünce yapılarından biridir.
Örnek verecek olursak; yemek, içmek ve banyo yapmak gibi işler gündelik hayata ilişkin eylemlerdir. Yani dünyevi/seküler işler olarak adlandırılmaktadır. İbadet etmek ve dinsel tavsiyelere uymak gibi hareketler dinsel işler olarak tanımlanır. Dünyevi eylemlere dinsel düşünceleri karıştırmamak seküler düşüncenin ana düşünce akımıdır.