Divan edebiyatı için derya deniz demek yanlış olmayacaktır muhtemelen. Şarkı nedir? Denildiğinde doğrudan divan edebiyatına bakmak gerekir. Bu devasa büyüklükte edebiyat külliyatı arasından Divan edebiyatı nazım biçimlerinden şarkı nazım biçimi özellikleri ve örnekleri neler? sadece ufak bir bölümü oluşturmaktadır. Peki ya şarkı nedir? İşte detaylı şekilde anlatımını gerçekleştirdiğimiz Divan edebiyatı nazım biçimlerinden şarkı biçimi özellikleri ve örnekleri neler? sorusunun cevabı.
Divan edebiyatıyla ilgili bir nazım türü olan şarkı, divan şiiri içerisinde bestelenmek adına yazmış eserlere verilen isimdir. Şarkı bir nazım birimi olarak genellikle dörder dizelik bendlerden oluşmaktadır. Kafiye düzeni x değişken olacak şekilde aa xa biçimindedir. Türk edebiyatı içerisinde bestelemek için yazılmış olan milli bir nazım birimi olan şarkı, halk edebiyatında da türkü olarak karşımıza çıkar.
Şarkı, aruz ölçüsünün bütün kalıplarıyla kullanılabilir. Şarkı için dörtlüklerden kurulu şekilde oluşmuş musammat demek de mümkündür. Yapı itibariyle Murabbaya benzerliği vardır. Beş veya altı dizelik bendlerden de meydana gelebilir. Şarkı türünde üçüncü dizeye meyan adı verilirken dördüncü dizeye ise nakarat denmektedir. Şarkının konuları arasında genellikle aşk, sevgili, içki, eğlence ve ayrılık vardır. Nail-i Kadim, Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı olarak bilinir. Bu türün Lale Devrine gelindiğinde ise en mühim temsilcisi Nedim'dir.
Enderunlu Vasıf şarkı yazma konusunda en çalışkan isim denebilir zira en fazla şarkıyı kayda alan odur. Müzikte, türkünün tam zıttı olarak şarktan gelen, batılı anlamı ile kullanılmaktadır.
Şarkı, pek çok ses sanatçısı tarafından söylenip Türk toplumun musikisinde büyük yer edinmiştir. Şarkıda şair en son bende gelindiğinde mahlasını yani takma ismini söylemektedir. Şarkıda her bentin üçüncü dizesine miyan (orta) denmektedir. Miyan bölümü şarkı için en önemli bölümdür çünkü burada en dokunaklı söz söylenir. Şarkılar çoğunlukla aşk, sevgiliye övgü, eğlence ve alemler hakkındadırlar.
Şarkı türünü Divan şiirine Türkler kazandırmışlardır. Şarkıda ilk bendin dördüncü mısrası tüm bentlerde tekrarlanır. Nazım birimi, kafiye açısından koşma türüne benzer fakat ölçü, beste, dil ve anlatım olarak da koşmadan ayrılır. Bu kısma nakarat denmektedir. Şarkıların tümü bestelenmek adına yazılır ve bu alanın ustası da Nedim olarak kabul edilir.
Divan edebiyatı içerisinde bir nazım türü olan şarkıyı anlamak ve bilgileri pekiştirmek adına aşağıdaki örnekleri okumak son derece faydalı olacaktır.
Örnek 1:
"Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden,
Bendim geçen ey sevgili, sandalla denizden!
Gönlümle uzaklarda bütün bir gece sizden
Bendim geçen ey sevgili, sandalla denizden!
Dün bezminizin bir ezelî neş'esi vardı,
Saz sesleri tâ fecre kadar Körfez'i sardı;
Vaktâ ki sular şarkılar inlerken ağardı,
Bendim geçen ey sevgili, sandalla denizden!"
Nedim
Örnek 2:
Kalbim yine üzgün seni andım da derinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
Senden boşalan bağrıma göz yaşları dolmuş!
Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş.
Son demde bu mevsim gibi benzim de kül olmuş,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden!
Yahya Kemal
Örnek 3:
Bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e
İşte üç çifte kayık iskelede amade
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e.
Gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
Mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydadan
Görelim âb-ı hayat aktığın ejderhadan
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e
Geh varıp havz kenarında hirâman olalım
Geh gelip kasr-ı cinan seyrine hayran olalım
Gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e
Bir sen ü bir ben ü bir de mutrib-i pakize-eda
İznin olursa eğer bir de Nedim-i şeyda
Gayrı yaranı bugünlük edip ey şuh feda
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e
Nedim