Latince kökenli olan petrol kelimesi petro (taş) ve oleum (yağ) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve taşyağı anlamına gelir. Hidrojen ve karbondan oluşan ve içerisinde az miktarda nitrojen, oksijen ve kükürt bulunan bir bileşim olan petrolün yalın bir formülü bulunmaz. Özellikle araçlarda yakıt olarak kullanılması ile bilinen petrol hakkında en merak edilen soru nasıl oluştuğudur. Petrol nasıl oluşur sorusu da bu bağlamda internet üzerinde sıkça araştırılır.
Kimyasal oluşum: Petrol, denizlerde bulunan bitki ve hayvanların çürüdükten sonra arta kalan kalıntılarından oluşur. Bu kalıntılar deniz yatağında milyonlarca yıl çürürler ve sonrasında geriye yalnızca yağlı maddeleri kalır. Çamur ve büyük kaya katmanları altında kalan bu yağlı maddeler petrol ve gaza dönüşür.
Petrol, kimyasal yapısı farklı uzunluklarda olan hidrokarbon zincirlerinden oluşur. Bu zincirler, petrolün arıtım sürecinde damıtma olayı ile ayrıştırılır daha sonrasında benzin, jel yakıtı ve kerosen gibi ürünler elde edilir.
Jeolojik oluşum: Petrol genel itibariyle deniz kökenli organik maddelerin çökelmesi sonucunda oluşan organik içerik bakımından zengin sedimanter kayaların jeolojik zaman içerisinde gömülmesiyle ısı ve basınç etkisi altında oluşan organik bir üründür.
Petrolün kaynağı, sularda yaşayan hayvansal yada bitkisel organizmaların artıklarıdır. Canlıların oluşturduğu organik maddeler dibe çökerek zaman içerisinde toru tabakaları ile kaplanır.
Kaplanan tabakalar daha derine gömülerek zaman içerisinde hidrokarbon haline dönüşür. Bu dönüşüm önce oksijenle yaşayabilen bakterilerin daha sonrasında da oksijensiz yaşayan bakterilerin etkisi ile oluşur. Dönüşüm sırasında açığa çıkan kükürt, oksijen ve azot tortu tabakaya karışır. Bu olayla petrol oluşur. Kısaca canlı artıkları petrolün hammaddesi denilebilir.