Mehmet Emin Yurdakul Kimdir? Mehmet Emin Yurdakul Hayatı, Şiirleri, Eserleri ve Edebi Kişiliği

Türk milliyetçisi olan Mehmet Emin Yurdakul kimdir diye soranlar olabilir. "Milli Şair" olarak anılan Mehmet Emin Yurdakul şiirlerine, vatan ve millet olma bilinci hakimdir. Sanatçılığa ek olarak, milletvekilliği görevi de üstlenmiş olan Mehmet Emin Yurdakul hayatı nasıldır diye merak edilir. Mehmet Emin Yurdakul eserleri ile Türkçe'nin önemine dikkat çekmiştir. Mehmet Emin Yurdakul hangi dönem temsilcisi ve hangi şiir akımı sanatçısıdır?

Mehmet Emin Yurdakul Kimdir?

Ünlü Türk şair Mehmet Emin Yurdakul, 13 Mayıs 1869 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri ile Cumhuriyet döneminin ilk zamanlarında yaşam sürmüştür. Mütevazi bir ailenin oğlu olan Yurdakul'un babası balıkçı Salih Reis, annesi Emine Hatun'dur. Beşiktaş'ta doğmuş ve ilk yıllarını burada geçirmiştir. Beşiktaş Askeri Rüştiye'sinde gördüğü eğitimden sonra, Mekteb-i Mülkiye'nin İdadi bölümüne girmiştir. Burayı bitirmeden devlet memurluğu yapmaya başlamıştır. Daha sonra tekrar eğitim hayatına dönmeye karar vermiş ve İstanbul Hukuk Mektebi'ne başlamıştır. Çok geçmeden, Amerika'ya gitmeye karar vermiş ve okulu yarıda bırakmıştır. Her ne kadar gitmek istediyse de gitmemiş ve tekrar devlet memurluğu görevine geri dönmüştür.

Yurdakul, bir süre Rüsumat Evrak Müdürlüğü yapmıştır. Tarihler 1897'yi gösterdiğinde patlak veren Yunan Harbi sırasında ilk şiirini, Selanik'te Asır Gazetesi'nde yayınlamıştır. Onun ünlenmesini sağlayan şiiri ise "Cenge Giderken"dir. "Türkçe Şiirler" adında bir dergi çıkarmış ve aynı dönem Servet-i Fünun başta olmak üzere birçok yayın organı için eserler kaleme almıştır. Mehmet Emin Yurdakul'un İttihat Ve Terakki Cemiyeti mensubu olması, onun siyasi düşüncelerini ve edebi kişiliğini etkileyen en önemli unsurlardan biridir.

Şiirlerine siyaseti de ekleyen Yurdakul, dönemin iktidarını eleştirmiş ve bundan dolayı Erzurum'a sürgün edilmiştir. II. Meşrutiyet ile birlikte buradan ayrılmış ve Trabzon'a geçmiştir. 31 Mart Olayı'nın sona ermesinden sonra İstanbul'a geri dönmüş ve Bahriye Nezareti Müsteşarlığı yapmıştır. Meclis-i Mebusan'da milletvekili olması ise 1913 yılında gerçekleşmiştir. Ziya Gökalp ve Hamdullah Suphi ile birlikte 1918 Türk Ocakları kongresinde, "Hars ve İlim Heyeti" üyesi olmuştur. Hayatı boyunca aktif bir siyasetçi ve edebiyatçı olan Yurdakul, 14 Ocak 1944'te İstanbul'da vefat etmiştir. Kabri ise Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.

Mehmet Emin Yurdakul Eserleri Neler?

Mehmet Emin Yurdakul, en ateşli Milli Mücadele destekçilerinden biridir. O dönemlerde Anadolu'yu karış karış gezerek halka milli duyguları aşılamak için konuşmalar yapmıştır. O, şiir ve düzyazılarında her zaman milliyetçi duygulara yer vermiş, Türklüğün ve Türkçe'nin önemine vurgu yapmıştır. Onun eserleri arasında aşağıdakiler bulunur.

Türkçe şiirler

Türk Sazı

Ey Türk Uyan

Tan Sesleri

Zafer Yolunda

Aydın Kızları

Dante'ye

Mustafa Kemal

Ankara

Cenge Giderken

Fazilet ve Asalet

Ordunun Destanı

Dicle Önünde

İsyan ve Dua

Turan'a Doğru

Türk'ün Hukuku

Kral Corc'a

CENGE GİDERKEN

Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur

Sinem, özüm ateş ile doludur

İnsan olan vatanının kuludur

Türk evlâdı evde durmaz, giderim.

Bu topraklar ecdâdımın ocağı

Evim köyüm hep bu yurdun bucağı

İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!

Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.

Yaradanın kitabını kaldırtmam

Osmancığın bayrağını aldırtmam

Düşmanımı vatanıma saldırtmam

Tanrı evi viran olmaz giderim.

Tanrım şâhid duracağım sözümde

Milletimin sevgileri özümde

Vatanımdan başka şey yok gözümde

Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

Ak gömlekle gözyaşımı silerim

Kara taşla bıçağımı bilerim

Vatanımçün yücelikler dilerim

Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

BENİM ÖMRÜM

Genç çağdaydım, kendimi bir dikenli yolda buldum;

Hınçkırıklar işittim, gül ve bülbül bağlarından.

Felâketler topladım, Anadolu dağlarından;

Uzun sazlı şıklar diyarında şair oldum.

Ezgi koydum, âhlarla, figanlarla Türk şi'rine,

Öz dilimle haykırdım, "Ey milletim, uyan!" diye;

Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine;

Saç ve sakal ağarttım ben de, "Vatan, vatan!" diye.