Bilim insanları; Dünya üzerinden bakıldığında, çıplak gözle en kolay görülebilen gezegenlerden biri olan Mars'a yönelik, özel üretilen insansız araçlar eşliğinde, sürekli keşif gezileri ve araştırmalar yapmaktadır. Bu araştırmalar Mars'ın özellikleri açısından oldukça mühimdir. Dilerseniz, Mars Gezegeninin kaç uydusu var, neden kızıl gezegen deniyor, özellikleri neler sorularının cevaplarını birlikte inceleyelim...
Yapısı nedeniyle Dünya'ya oldukça benzeyen Mars'ın birçok özelliği bilinmektedir. Kızıl gezegen olarak da adlandırılan Mars'ın ince bir atmosferi bulunmaktadır ve tıpkı Dünya'da olduğu gibi çöl, vadi ve kutup alanları mevcuttur. Yine Dünya ile birlikte aynı periyod içerisinde dönüyor olması da Mars ve Dünya'nın benzerliğini göstermektedir. Konum olarak Dünya'ya en yakın olan ve iki adet uydusu bulunan Mars'ın bazı özellikleri şunlardır;
Mars gezegeni sıcaklığı -87 dereceye kadar inmekte olduğu için oldukça ölümcül bir gezegen olarak bilinmektedir. Mars atmosferi, Dünya atmosferi kadar kalın değildir ve bu atmosferin %95 kadarı karbondioksitten oluşmaktadır. Mars'ta yerçekimi, Dünya'ya kıyasla %37 oranında olduğu için, hareket etmek oldukça güçtür. Örneğin Dünya'da zıplandığında 1 metre yüksekliğe ulaşıldığında, Mars'ta bu yükseklik 3 metre olmaktadır. Dünya hariç, Mars gezegeni, Güneş Sistemi içerisinde bulunan gezegenler arasında yaşam ve su içermesi en olası gezegen olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mars Express, Mars Odyssey ve Mars Reconnaissance Orbiter gibi, yüzeyinde üç uzay gemisi bulunan Mars gezegeninin çeşitli özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerden bazıları şu şekilde örneklendirilebilir;
Mars gezegeninin iki adet biçimsiz uydusu bulunmaktadır. Bu uydular; ''Deimos (dehşet)'' ve ''Phobos (korku)'' olarak adlandırılmıştır. İki uydu arasındaki en büyük uydu, Phobos uydusudur. Phobos uydusu 20 kilometre genişliğinde ve 28 kilometre uzunluğundadır. Phobos uydusuna kıyasla daha küçük bir uydu olan Deimos uydusu ise, sadece 10 kilometre genişliğinde ve 16 kilometre uzunluğundadır. Bu iki uydu; ''yakalanmış astroidler'' olarak bilinmektedir. Bu uyduların tam küresel şekle girememesinin sebebi, kütle yerçekimine sahip olmamalarıdır. İki uydu da ismini, Yunan savaş tanrısı olan Ares'in arabasını çeken iki attan almıştır.