İmanın şartları, Allah ile yakınlaşmayı, ona tam manasıyla kalpten iman etmeyi ve hayatı anlamlandırmayı sağlar. Müslümanlar arasında birliği, beraberliği ve dayanışmayı güçlendiren bu değerlere, her iman sahibi insanın inanması şarttır. Bunlar, manevi huzur bulmanın ve güven için yaşam sürmenin anahtarıdır. Kader ve kazaya örnekler neler, nedir ve arasındaki fark ne araştırmak ise Allah'ın emir ve buyruklarına uymaya yardımcı olur.
İslam anlayışında kader ve kaza, Allah'ın her şeyi önceden belirlediği ve her olayın O'nun iradesiyle gerçekleştiği inancını ifade eder. Yüce yaratıcı Allah'ın, evrendeki her şeyin planını ve düzenini önceden belirlemesine, "kader" denir. "Kaza" ise bu planın hayata geçmesi ve belirlenen olayların vuku bulmasıdır. Kader, tasarlanmış olan olayların genel çerçevesi ve zamanını belirtirken, kaza ise bu olayların gerçekleşme biçimini ve anını ifade eder.
Müslümanlar, hayatlarındaki her olayın, Allah'ın bilgisi ve iradesi kapsamında meydana geldiğine inanırlar. Bu inanç ise sabrın, tevekkülün ve metanetin anahtarıdır. Vuku bulan her olayın, O'nun iradesi dahilinde gerçekleştiğine inanmak ve her birinin bir sebebi olduğunu anlamak imanlı bir Müslüman olmanın esasıdır. Bu değerleri kavramak ve içselleştirmek ise kişiyi Allah'a isyan etmeye ve inancın zayıflamasına karşı korur. Kader ve kaza inancı, insanın özgür iradesi ile Allah'ın mutlak iradesi arasında denge kurar.
Allah'ın sonsuz irade sahibi olduğu, her şeyi önceden belirlediği ve her olayın onun iradesi sayesinde gerçekleştiğini somutlaştıran bazı örnekler mevcuttur. Bir insanın, doğum yeri, doğum zamanı ve ailesi kader olarak tanımlanır. Bunların hepsi, Allah'ın planına göre belirlenmiştir ve bir insanın müdahalesi ile değiştirmek mümkün değildir.
Kazaya baktığımızda ise kaderin gerçekleşme şekli olduğunu söylemek mümkündür. Örnek vermek gerekirse, bir kişinin Allah tarafından belirlenen zamanda öleceği kesindir. Trafik kazası geçirmek, depremde göçük altında kalmak, denizde boğulmak veyahut yangında yanmak suretiyle can vermek ise kazadır.
Bir başka örnek ise üniversite sınavına hazırlanan bir öğrencinin sınavdan çok yüksek puan almasıdır. Bu başarının arkasında, öğrencinin çalışması, gayreti ve disiplini bulunur. Ancak bu, Allah'ın takdiri ve yardımı sayesinde gerçekleşir. Yıllardır sınava hazırlanan bir öğrenci, sınav günü rahatsızlanabilir, heyecanlanarak bildiklerini unutabilir veya trafik nedeniyle sınava yetişemeyebilir.
Buradan anlaşılacağı üzere herhangi bir şeyi istemek veya onun için çok çalışmak yeterli değildir. O şeyi elde etmek, yalnızca mutlak kudret ve irade sahibi olan Allah'ın takdirine bağlıdır. Bu inanç, Müslümanların hayatlarında başlarından geçen her olayı anlamlandırmalarına ve Allah'a olan güvenlerinin güçlenmesine yardımcı olur.