Hz. Hasan nasıl öldü, biri tarafından zehir içirtilerek öldürülmüştür. Yaşanılan bu durum sonunda Hz. Hasan nerede öldü akla gelmektedir ve Medine'de öldüğü bazı kaynaklarda belirtilmiştir. Zehir içirtilerek öldürüldüğünden Hz. Hasan kim öldürdü ya da Hz. Hasan'ı kim zehirledi gibi yanıt bekleyen konular ortaya çıkmıştır. Peygamberimizin torunu olan Hz. Hasan'ı kim şehit ettiği ise tam bilinmemektedir. Ama Hz. Hasan kaç yaşında vefat etti, 45 yaşında olduğu bilinmektedir.
Hz. Hasan'ın nasıl öldüğü konusunda net bilgi bulunmamaktadır. Bilgiler rivayet şeklindedir. Şii kaynaklarına bakıldığında Muaviye yani eski halife onuncu yılına geldiğinde Hz. Hasan'dan rahatsız olmuştur. Hz. Hasan'dan rahatsız olduğu için onu öldürmek istemiştir. Ayrıca hilafeti oğluna bırakmak istemektedir ve bu konuda harekete geçmektedir. Muaviye Hz. Hasan'ın eşine yani Eş'as bin Kays kızı Cude'ye Hz. Hasan'ı zehirlemesini istemiştir. Zehirlemesi ile birlikte halife olacak olan oğlu Yezit ile evlendireceğini söylemiş ve yüz bin dirhem vermiştir. Böylece Hz. Hasan'ın eşi onu zehirlemiştir. Şii kaynakları dışında Sünni kaynaklar ise Hz. Hasan'ı zehirleyenin Ca'de bint Eş' as b. Kays olduğu belirtilmektedir.
Hz. Hasan'ı öldüren kişi tam olarak bilinmiyor. Bilinen tek şey 45 yaşında Medine'de ve zehirlenerek öldürüldüğüdür. Yukarıda bahsedilen rivayetler dışında Hz. Hasan'ın eşi olan Cade binti Eş Hz. Hasan'dan boşanmaktan korkuyordu. Daha sonra Muaviye'nin oğlu Yezit Cade'ye seni ben alacağım ve süs eşyalarına boğacağım diyerek Cade'nin ona kanmasını sağlamıştır. Cade Hz. Hasan'ı zehirlemeye kalkmıştır. Fakat başarılı olamamıştır.
Hz. Hasan kardeşi Ummu Gülsüm'e Medine' ye gitmiştir. Fakat Cade Hz. Hasan'ın yattığı yatağın yanındaki suya zehir koymuştur. Hz. Hasan uyandığında sudan içmiştir. Suyu içtikten sonra ise ciğerinde şiddetli bir yanma hissetmiştir. Aşırı acı çektiğinden kardeşi Hz. Hüseyini yanına çağırmıştır ve aralarında şöyle bir konuşma geçmiştir:
"İki gözüm kardeşim, artık bize sefer görünüyor. Çocuklarımın emaneti sanadır. Resullallah'ın türbesi civarında gömülmemi vasiyet ediyorum. Bunun için Hz Aişe'den izin istersin…"
Hz Hüseyin, "Hele seni bu hale getirenleri önce bir haber ver bakalım kimlerdir?" diye sorduğunda ise Hz. Hasan yanıt vermez ve şunu söyler:
"Bize düşen, sabır ve teslimiyettir."
Hz. Hüseyin telaşlanır ve:
"Ölümü sakin ve telaşsız karşılamak gerekir." diyerek şu yanıtı verir. Verdiği yanıt ise Hz. Hasan'ın son sözleridir.
"Nasıl telaşlanmam? Şu anda Allah'ın benzerini dünyada göstermediği heybetli emrine giriyorum. Bugüne dek mislini görmediğim birtakım mahlukları da görüyorum, nasıl telaşlanmam?"