Halk şiirini inceleyenlerin bildiği bir şey varsa, o da halk şiirinde düzenin her zaman olmadığıdır. Yani ne demek istiyoruz? Halk şiirini üreten, bu alanda şiirler yazan, ya da okuma yazma oranı çok düşük olduğu için genelde şiirlerini yazan değil de söyleyen kişiler, halkın arasından insanlardı ve eğitimsiz kişilerdi. Bu nedenle dizeler arasındaki uyak uyumsuzlukları ve dizelerin sayı olarak birbirine denk olmaması durumları, sık karşılaşılan ve yadırganmaması gereken bir durumdur.
Halk Şiiri Özellikleri
- İçerik olarak da, tema olarak da, İslamiyet'in kabul edilmesinden önceki döneme ait Türk Şiir geleneği ile benzerlikler taşır.
- Genelde halktan kişiler temsil eder. Belli bir eğitim düzeyinden geçmiş bir şair kitlesi yoktur.
- Yüce, ileri, görkemli olana değil de, hayatın gerçekliklerine odaklanır. Somut öğeler kullanılır, gündelik dil kullanılır.
- Anonim halk şiiri ile aşık tarzı halk şiiri, okuması yazması ve iyi bir maddi durumu olmayan, zor hayatlar yaşayan kişilerce yapılmaktadır.
- Halk şiiri sözlü gelenek içinde doğup büyümüş, sonraki nesillere aktarılmıştır.
- Şairler şiirleri yazıya geçiremeyince, şiirler unutulmuş ya da biçim değiştirmiştir. O nedenle şiirler Anadolu'nun farklı farklı yörelerinde farklı şekillerde karşımıza çıkabilir.
- Divan şairleri, genelde hür iradeyle divanlarda toplanarak oluşturulan seçme şiirlerden oluşurken, Halk şiiri, yazılan değil söylenendir. Bu şairler hayattayken şiirlerini kaydedememişlerdir belki ama "mecmua" veya "cönk" adı verilen defterlerde başka kişilerce bu kayıtlar toplanırdı.
- Halk şiirinde Arapça ve Farsça sözcüklerin yoğun olarak kullanıldığı durumlar çok sıktır. Fakat bu o dönemin halkının konuşma diliydi.
- Söz sanatları ve kalıplaşmış öğeler vardır fakat Divan edebiyatındaki kadar yoğun değildir.
- Anlatım samimi ve içtendir, gerçekçidir.
- Mani, koşma, türkü, semai gibi nazım biçimleri kullanılarak şiirler koçaklama, nefes, güzelleme ve taşlama gibi temalarda yazılmışlardır.
- Aşk, ayrılı, yârine özlem, doğa, din, tasavvuf, yiğitlik ve toplumsal olaylar işlenmiştir.
- Birim değeri, şiirlerde genellikle dörtlük biçimindedir.
- Şiirler hece ölçüsüyle söylenmiştir. En fazla kullanan kalıplar 7,8, ve 11'li kalıplardır. Bazı halk şairleri Divan şiirlerinden etkilenerek aruz ölçüsünü kullanmışlardır ama bu yaygın bir durum değildir.
- Genelde, yarım ve cinaslı uyak'ın kullanıldığı söylenebilir. Halk şiirinde uyak ve ölçü, Divan şiirinde gözlemleyebileceğimiz mükemmellikte bir biçime sahip değildir. Biçim birbirine uymayabilir, çünkü halk şiirini yazan şairler, okumuş, aydın insanlar değillerdir. Onlar köylerinde ya da kasabalarında yaşayan, kendi halinde, farkındalığı yüksek, içten ve samimi insanlardır. Örnek olarak, 8'li hece ölçüsünde söylenmiş bir halk şiirinin bazı dizeleri 7 veya 9 heceli olabilir. Veya iki dizesinde tam uyak kullanılan bir şiirin üçüncü dizesinde yarım uyak kullanılabilir. Bunlar bilmeden yapılan, insani hatalardır.
- Şiirler, yalın bir şekilde söylenmez. Genelde bir saz ya da farklı bir enstrüman eşliğinde belli bir ezgi eşliğinde söylenir. Bu kültür Anadolu'da hala az da olsa yaşamaktadır.
Halk Şiiri Nedir?
Türkler, İslamiyet'i kabul ettikten sonra doğal olarak yaşam tarzında ve kültür – sanat – edebiyat tarzında belli başlı dönüşümler meydana gelmiştir. Bu, Türk milletinin töresini ve geleneğini kaybettiği anlamına gelmez fakat İslamiyet'in kabulü bu milletin kaderinde önemli bir değişikliktir ve elbette ki bu gibi alanlarda belli yansımaları olacaktır. Bu çok doğal bir durumdur.
İslamiyet kabul edildikten sonra gelişen Halk edebiyatı, günümüze dek varlığını devam ettirebilmiş bir edebiyat biçimidir. Temelleri de İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı'na dayanmaktadır. İslamiyet kabul edildikten sonra sığır, şölen ve yuğ törenlerinde bir kopuz eşliğinde okuması yapılan koşuk ve sagular, halk şiirinin ilk biçimleri olarak kabul edilir. İslamiyet'in kabulünden sonra bu şiir farklı bir kültürel değişikliğin ortasında kalmış ve kendi içinde evrim geçirmiştir.
Farklı kültürel ortamlardan geçtikten sonra bin yıl kadar bir süre varlığını devam ettirebilmiştir. Bu kendini yenileyen ve bin yıl kadar bu topraklarda var olmuş olan geleneğe "Halk Edebiyatı" adı verilmiştir. Halk edebiyatının bugüne dek sürmesini sağlayanlar, halktan ozanlar olmuşlardır.
Halk Şiiri Nazım Biçimleri
Üç ayrı kola ayrılan Halk şiirinin nazım biçimleri aşağıda gruplar halinde verilmiştir.
- Anonim Halk Şiiri: Mani, Ninni, Türkü, Ağıt
- Aşık Tarzı Halk Şiiri: Koşma, Semai, Varsağı, Destan
- Dini – Tasavvufi Halk Şiiri: İlahi, Nefes, Deme, Nutuk, Devriye, Şathiye