Dünyayı kasıp kavuran, Avrupa'ya kepenk indiren Koronavirüs salgınına rağmen Türkiye'nin uzaktan eğitimde büyük bir başarı yakaladığını kaydeden Yücel, birçok Avrupa ülkesinin ise sınıfta kaldığını belirtti. Bahçeşehir Üniversitesi'ne 12 bin yabancı uyruklu öğrencinin başvurduğunu dile getiren Yücel, yabancı öğrencilerden yıllık 240 milyon dolarlık ülke ekonomisine gelir elde edildiğini ifade etti.
"İSTANBUL SOKAKLARINDA TEK TEK DOLAŞIP AFİŞLER ASTIM"
Lise mezunu olarak dershanede işe başladığını anlatan Yücel; "Sonra dershanem oldu. Sonra da o dershaneyi büyüttüm. İstanbul sokaklarını tek tek dolaşıp afişler astım. Artık sadece teorik bilgilerle donatılmış bir eğitim-öğretim anlayışına yer yok. Şu anda Bahçeşehir Üniversitesi dünyada en iyi ilk 600 üniversite arasına girdi." dedi.
"TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ÖĞRENCİLER YURTDIŞINDA İTİBARIMIZI ARTTIRIYOR"
Yücel; "Mesela Amerika'nın kalkınmasındaki en önemli şey beşeri sermayedir. Biz buradaki çocukları alıp iyi yetiştirebilirsek iyi eğitebilirsek Türkiye'nin önü çok açıktır. Harvard'ın öğrencilerinin yüzde altmışı Amerika'nın dışından gelenler. Kim bu öğrenciler? Geldikleri ülkelerin en başarılı, en yetenekli öğrencileri. Bu yıl 12 bin uluslararası öğrenci Bahçeşehir Üniversitesi'ne müracaat etti. İçinden 2 bin öğrenci kabul aldı. Türkiye'de en fazla uluslararası öğrenciye sahip üniversite biziz. Gelen uluslararası öğrenciler Türkiye'nin itibarını arttırıyor. Yabancı öğrencilerle bir ihracat yapıyoruz. Bu yıl Bahçeşehir Üniversitesi'nde 134 ülkeden 6 bin yabancı öğrenci olacak. Bir öğrenci 40 bin dolar bırakıyor bu ülkeye. Her yıl milyonlarca dolarlık ihracat yapıyoruz uluslararası öğrencilerle." şeklinde konuştu.
"MİLLETİNİ SEVEN ÇOCUK DÜNYANIN ÖBÜR UCUNA DA GİTSE ÜLKESİNİ UNUTMAZ"
Okullarda çocuklara; memleketini, milletini, kültürünü seven, ülkesine coğrafyasına bağlı bir temel eğitim verilmesi gerektiğine vurgu yapan Yücel; "Bunu verdikten sonra çocuğun kalbinde vatan sevgisi de varsa dünyanın öbür ucuna da gitse orada ülkesini unutmaz, döner ve ülkesine hizmet eder. Ülkedeki ortamın öğrencileri çekmesi lazım. Türkiye gelecekte çok büyük potansiyelleri olan bir ülke. Türkiye şu an kalkınmakta olan gelişmekte olan bir ülke. Türkiye'de yapılacak daha çok iş var. Bizim dış güçlerin Türkiye ile ilgili söylemlerine bakmamalıyız, onlara aldırmamalıyız. Gençlerimizi iyi eğitip, onlara iyi bakmalıyız çünkü biz genç bir nüfusa sahibiz." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE UZAKTAN EĞİTİMDE SINIFI GEÇTİ"
Pandemide en fazla etkilenen sektörün eğitim sektörü olduğuna dikkat çene Yücel; "Bu süreç zarfında tabi üniversiteler, eğitim kurumları ve ülkelerde büyük sınavlar verdi. Türkiye ne yaptı diye bakacak olursak; Türkiye'de dijitalleşme kültürü vardı, oluşmuştu. Türkiye, uzaktan eğitimde sınıfı geçmiştir. Almanya ise çok geride kalmıştır. Oxford Üniversitesi, Harvard Üniversitesi, John Hopkins Üniversitesi; bu dünyanın en büyük üniversiteleri dâhil bir yıl, altı ay gibi sürelerde dijital eğitime geçemediler. Türkiye üniversiteleri öyle veya böyle kısmen de olsa çok hızlı bir şekilde adapte oldu ve eksikliklerini hemen gidermeye çalıştı." açıklamasında bulundu.
"HARVARD'IN, OXFORD'UN, STANFORD'UN YAPAMADIĞI UZAKTAN EĞİTİMİ BİZ YAPTIK"
Yücel; "Yüksek Öğretim Kurulu, (YÖK) uzaktan eğitim kararını açıkladıktan 3 gün sonra uzaktan eğitime başladık. Harvard'ın, Oxford'un, Stanford'un yapamadığı uzaktan eğitimi biz yaptık. Öğrenci yüz yüze ne görüyorsa sanal dünyada da bu uygulamaları görüyor. Artık uzaktan ameliyat bile yapılıyor. Onun için uzaktan eğitim denilince mektupla öğretim, Zoom üzerinden ders anlatma değildir. 'Uzaktan eğitim yapıldı' denilince Zoom üzerinden yapılan dersler uzaktan eğitim değildir. Uzaktan eğitim bambaşka pedagojiye sahip bir iştir. Proje olmadan üniversite eğitimi olmamalıdır. Öğrenciler aldıkları eğitimlerle ilgili mutlaka uygulama sahasında olmalılar. Bu eğitim öğretim anlayışı içinde eğitim şekillenmelidir. Bundan sonra pandemi olsa da olmasa da uzaktan eğitim anlayışı devam edecek." dedi.
"TÜRK MÜZİĞİNİ VE TÜRK YEMEKLERİNİ DÜNYAYA ANLATACAĞIZ"
Emekliliğe hazırlanırken Gastronomi ve Konservatuar alanında yatırım yapmak istediğini dile getiren Yücel; "Türkiye'nin yapması gereken, ağırlık vermesi gereken iki konu bunlar. Bizim Gastrodiplomasiyi çalıştırmamız lazım. Gastrodiploması nedir? Yemeğinle dünyanın her tarafına gidersin, tattırırsın ve ülkeni, kültürünü bununla tanıtabilirsin. Dünyada bizim gibi yemekleri olan bir yer daha yok. Ama biz bunu dünya kamuoyuna anlatamadık. Bununla ilgili de Türkiye mutfağını dünyaya anlatacağız. Konservatuvar, müziğimiz; biz müziğimiz, bu medeniyetlerin müziği inanılmaz şeyler. Bunları dünyaya anlatmamız lazım. Bizim bunları dünyaya satmamız lazım. Bu medeniyetin topraklarından doğanı daha iyi kavratıp anlatmamız lazım. Unutmamalıyız, unutturmamalıyız, vazgeçmemeliyiz." diyerek sözlerini tamamladı.