Kapadokya Bölgesi, peri bacaları ve kayalara oyulmuş kiliseleri ile tanınan bir bölgedir. Fakat bu bölgenin gizemli yeraltı dünyası da en az yerüstü kadar ilgi çekicidir. Derinkuyu Yeraltı Şehri, bu gizemli yeraltı dünyasının en etkileyici örneklerinden biridir. Bu şehir, yüzyıllar boyunca binlerce insanın barınma ve yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Bu sebepten hem turistler hem de arkeoloji ve jeoloji meraklıları tarafından Derinkuyu Yeraltı Şehri tarihçesi ve özellikleri, Derinkuyu Yeraltı Şehri'nde kimler yaşamıştır konuları ilgiyle araştırılmaktadır.
Kapadokya'nın gizemli yeraltı şehirleri arasında öne çıkan Derinkuyu Yeraltı Şehri, 85 metre derinliğe ulaşan ve 18 kattan oluşan, kayalara oyulmuş bir mucizedir. 1963 yılında tesadüfen keşfedilen bu şehir, günümüzde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biridir. Derinkuyu Yeraltı Şehri, sadece tarihi ve turistik açıdan değil, aynı zamanda arkeolojik ve jeolojik açıdan da önemli bir yerdir. Şehir, geçmişte insanların nasıl yaşadığına dair önemli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumu hakkında da bilgiler vermektedir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir'de bulunan ve Kapadokya'nın en etkileyici yeraltı şehirlerinden biridir. 85 metreye kadar uzanan katmanları ve karmaşık yapısıyla gizemli bir atmosfere sahip olan bu antik şehir, yüzyıllar boyunca insanların sığınak ve yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte, Derinkuyu'nun Protohitit, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzanan bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bölgede yapılan arkeolojik kazılar, M.Ö. 8. yüzyılda Friglerin de burayı kullandığına dair kanıtlar ortaya koymuştur.
Şehrin inşası muhtemelen uzun bir zaman diliminde gerçekleşti. İlk katmanların Frigler tarafından kazıldığı düşünülürken, alt katmanların Hıristiyanların Roma zulmünden kaçmak için inşa ettiği sığınaklar olduğu tahmin edilmektedir. Bizans döneminde ise şehir kilise, manastır ve okul gibi çeşitli yapılarla genişletilmiştir. Derinkuyu Yeraltı Şehri'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, katmanlar arası bağlantıyı sağlayan dikey ve yatay tünellerdir. Bu tüneller, havalandırma ve su kaynaklarına erişim gibi önemli işlevleri yerine getirirken, aynı zamanda şehrin savunmasını da kolaylaştırıyordu.
Derinkuyu Yeraltı Şehri, 1963 yılında bir evin tadilatı sırasında tesadüfen keşfedilmiştir. 1965 yılında ziyarete açılan şehir, o zamandan beri dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri büyülemeye devam etmektedir. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte, Derinkuyu'nun Protohitit, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanıldığı düşünülmektedir.
Derinlik: Yaklaşık 85 metre
Kat Sayısı: 18 kat
Oda Sayısı: Yüzlerce
Tüneller: Labirent gibi birbirine bağlı
Havalandırma: Havalandırma bacaları ve şaftlar
Su Kaynakları: Yeraltı suları ve kuyular
Tesisler: Mutfaklar, yemekhaneler, ahırlar, kiliseler, şaraphaneler
Savunma Sistemleri: Gizli girişler, taş yuvarlama mekanizmaları
M.Ö. 8. yüzyıldan beri kullanılan bir yeraltı şehri olması
Farklı uygarlıklar tarafından kullanılmış olması
Kapadokya'nın kayalık yapısını kullanarak inşa edilmiş olması
Yeraltı yaşamının nasıl olduğunu göstermesi
Türkiye'nin tarihi ve kültürel açıdan önemli bir yer olması
Derinkuyu Yeraltı Şehri'nin kimler tarafından inşa edildiği ve kimler tarafından kullanıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, şehrin M.Ö. 8. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar uzanan bir tarihte kullanıldığı tahmin edilmektedir. Şehirde yapılan arkeolojik kazılarda, Protohitit, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler bulunmuştur. Bu bulgular, şehrin farklı uygarlıklar tarafından kullanıldığını göstermektedir. Bazı araştırmacılar, şehrin ilk inşaatçılarının Frigler olduğunu savunurken, kimilerine göre şehir Hititler tarafından inşa edilmiştir. Roma ve Bizans dönemlerinde ise şehrin sığınak ve depolama alanı olarak kullanıldığı düşünülmektedir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir'e 30 km uzaklıktadır.
Şehir, Müze Kart ile ücretsiz olarak gezilebilir.
Şehirde rehberli turlar mevcuttur.
Yeraltı şehri oldukça serin bir ortamda olduğundan yanınıza kazak veya hırka almanız önerilir.
Şehirde çok sayıda merdiven bulunduğundan rahat ayakkabılar giymeniz tavsiye edilir.
Klostrofobik olan kişilerin dikkatli olması önerilir.