Araştırmacılar için önemli olan bilgilendirici metin türleri, kendi içinde çeşitlere ayrılır. Üniversite öğrencilerinden, yazarlara kadar birçok kişiye fikir veren bilgilendirici metin örnekleri nasıldır? Bilgilendirici metin nedir diye soranların, tür bakımından farklılıkları olsa bile asıl amaçlarının bilgilendirme olduğunu bilmeleri gerekir. Bilgilendirici metinler nasıl yazılır sorusu, tez veya proje hazırlayanlar için mühimdir. İşte bilgilendirici metinler hakkında merak edilenler…
Bilgilendirici Metin Örnekleri Nelerdir?
Ortaöğretim ve üniversite öğrencilerinin yeni tanışmaya başladığı bilgilendirici metinler, okuyan kişinin aradığı soruya cevap bulmasına yardımcı olur. Bu yazıların asıl maksadı, öğretmek, haber vermek, yönlendirmek, yardımcı olmak, yeni bir bakış açısı kazandırmak ve konuyla ilgili düşünmeye sevk etmektir. Bahsi geçen metinler çoğunlukla, nesnel ifadelerin yer aldığı resmi bir dille kaleme alınır. Bu açıdan bakıldığında, aslında bilimseldirler. Aşağıda bilgilendirici metin türleri verilmiştir.
Bilimsel Yazılar
Bilgi verme, doğruya ulaşma ve bir olgunun doğruluğunu kanıtlamak için tamamen bilimsel veriler ışığında yazılan yazılardır. Bu tip yazılar, alanında uzman kişiler tarafından yazılır. Sırasıyla, başlık, özet, giriş, asıl metin, sonuç ve tartışma gibi bölümlerden meydana gelir. Dil, göndergesel işlevi ile kullanılır. Tek anlamlıdır, sade ve yalın bir dili vardır.
Örnek:
"Havada serbest bırakılan her cisim yere düşer. Bu düşmeye sebep olan da yer çekimi kuvvetinden başka bir şey değildir. Cisimlerin ağırlığı ya da hafifliği, aslında yerin onları daha büyük veya daha az bir kuvvetle çekmesiyle ilgilidir. Her cismin diğer cisimler üzerinde belirli bir çekim kuvveti vardır. Bu çekim kuvveti, söz konusu cisimlerin kitlesine ve birbirine olan mesafesine bağlıdır. Cisimler ağırlaştıkça ve aralarındaki mesafe azaldıkça birbirleri üzerindeki çekim kuvveti büyür."
Makaleler
Alanında yetkin bir kişinin, görüşünü savunmak ve doğruluğunu ispatlamak amacıyla kanıtlara dayanarak yazdığı yazıdır. Ortaya bir tez koyar ve söz konusu hipotezi doğru çıkarmayı amaçlar. Bunu yaparken de bilimsel kaynaklardan faydalanır. Yalın ve ciddi bir dille kaleme alınır.
Örnek: Tanzimat Dönemi yazarlarından Şinasi'nin, Tercüman-ı Ahval gazetesi için kaleme aldığı "Mukaddime" isimli eseri.
Denemeler
Yazarın, kendi duygu ve düşüncelerini kanıtlama çabası olmadan yazdığı öğretici metin türüdür. Deneme yazarının, okurun kendi düşüncelerini benimsememesi, onlara inanmaması ve doğru bulmaması gibi kaygıları yoktur. Bilgilendirici bir metin türü olsa da diğerlerinin aksine nesnel değil, öznel yargılar içerir.
Örnek: Ünlü Fransız Deneme Yazarı Montaigne'nin, "Denemeler" isimli eseri, bu türün en önemli örneklerindendir.
Haberler
Geniş kitleleri ilgilendiren öğretici bir metin türüdür. Anlaşılması kolay, sade, akıcı ve canlı bir dille yazılır. Nesnel bir yazı türü olan haber bülteni, doğru bilgiye ulaşmak için bizzat kaynağa ulaşmak zorundadır. Bilgilendirici, önemli, güncel, dürüst, objektif ve anlaşılır olmak zorundadır. 6N1K sorularının (ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden, nereden ve kim) yanıtlarını içermesi gerekir. Dijital habercilikte, başlık, spot, kaynak, giriş ve haber metni şeklinde yazılır. Geleneksel habercilikte ise üst başlık, manşet, spot, haber metni ve kaynak olarak kaleme alınır. Haberlerde genellikle, ters piramit kuralı kullanılır. En önemli bilgi başta verilir ve sonlara doğru ilgi giderek azalır.
Örnek:
Röportaj
Temelde bir haber türü olan röportaj, önceden belirlenen bir plana göre yazılır. Genellikle gazete ve dergilerde yayınlanan bu yazılarda okuru, belirli bir konuya inandırmak için yapılan incelemelere şahsi görüşler eklenir.
Örnek:
"Röportor: Selam
Kişi: Selam
Röportor: Gazete okuyor musunuz?
Kişi: Evet
Röportör: Günde ortalama olarak kaç gazete okuyorsunuz?
Kişi: 5 farklı gazete okuyorum
Röportör: Genel olarak ne tür gazeteler okuyorsunuz ?
Kişi: Spor, Medya ve siyasi gazeteler
Röportör: Evde sizin gibi böyle gazete okuma alışkanlığı olan var mı?
Kişi: Onlarda okurlar fakat benim kadar değildir.
Röportör: Sizce bu kadar gazete biraz fazla değil mi?
Kişi: Neden fazla olsun ki bence herkesin ortalama olarak benim kadar gazete okuması gerekir, insan daha fazla bilgili ve kültürlü olsun.
Röportör: Evdekiler bu kadar gazete okumanıza bir şey diyor mu?
Kişi: Bazen fazlaya kaçtığımı söylüyorlar ama bence sakıncası yoktur.
Röportör: Sorularımıza cevap verdiğiniz için teşekkür ederiz.
Kişi: Rica ederim."
Tarihi Yazılar
Historiyografi olarak da bilinen bu yazı türü, doğruluğu kanıtlanmış belgelere dayanarak tarihi olayların nesnel ifadelerle kaleme alınmasıdır. Tarihte yaşanmış olayları doğru bir biçimde aktarmayı amaçlayan bu yazılarda, dil göndergesel işlevdedir. Tarihi romanlar kurgu oldukları için bu türe girmezler.
Örnek: Alman Tarihçi Johann Wilhelm Zinkeisen'ın eseri olan "Osmanlı İmparatorluğu Tarihi"
Eleştiri Yazıları
Bu tip yazılar, okura doğru yolu göstermek için kaleme alınır. Nesnel ve öznel olarak yazılabilirler. Yazar, okuyucu ile karşılıklı konuşuyormuş izlenimi yaratır.
Örnek:
"Yazınsal Yaratmada Bireyin İşlevini Nasıl Anlamalı?
Bir yapıtın açıklanmasında yazarın yaşam öyküsü, yapıtın anlaşılmasında temel bir öğe değildir; yazarın düşünce ve niyetlerinin bilinmesi de bu yapıtın anlaşılmasında temel bir öğe olamaz. Yapıt, önemli bir yapıt olduğu ölçüde, kendi gücüyle yaşar ve anlaşılır ve çeşitli toplumsal sınıfların düşüncelerinin çözümlenmesiyle de doğrudan doğruya açıklanabilir. Bir yazın ya da felsefe yapıtında bireyin işlevini yadsımak, yadsımak mı demektir? Kuşkusuz hayır. Ne var ki, bütün gerçekler gibi bu işlev de eytişimseldir (diyalektiktir), dolayısıyla onu neyse öyle anlayıp kavramaya çalışmak gerekir."
Biyografi ve Otobiyografi
Bir kişinin hayatı ile ilgili doğru veriler kullanılarak yazılan eserlere biyografi adı verilir. Otobiyografi ise kişinin bizzat kendi hayatını anlatmasıdır.
Örnek:
Biyografi
"Turgut UYAR
Günümüz şairlerinden, 1927-22 Ağustos 1985, do. Ankara, ölm. İstanbul. Askerî Liseyi (1946), Askerî Memurlar Okulu'nu (1947) bitirdi. Posof, Terme ve Ankara'da subay olarak, ordudan ayrılınca da (1958) sivil görevlerde çalıştı, emekliye ayrılıp (1969) istanbul'a yerleşti. İlk şiiri Yedigün dergisinde (sayı 46, Haziran 1947) çıkmıştı. Kaynak dergisinin bir şiir yarışmasında (1948) "Arz-ı Hal"şiiri ikincilik kazanınca Nurullah Ataç'ın güvendiği şairler arasında girdi. İlk dönem şiirlerinde kişisel yaşantılarının ve çevresinin izdüşümleri üzerinde durmuştu. Sonraları (1952) toplum ve törelerle çatışan bireyin yenilgisine yakılmış ağıtlar diyebileceğimiz şiirler yazdı. 1950 sonrası şiirimizi biçim ve öz bakımlarından yenileştirmesiyle İkinci Yeni'nin ilk akla gelen şairlerinden; deneme ve yorumlarıyla da günümüz Türk şiirini anlayışla, yetkiyle değerlendiren yazarlarımızdan biri oldu."
Otobiyografi
"Adım Mustafa Coşkun. 16 Mayıs 2003 yılında, İstanbul'da dünyaya geldim. Annemin ve babamın üçüncü çocuğu olarak doğmama rağmen 3 yaşında iken büyük ablamı trafik kazasında kaybettik. Kardeşimin vefatını kaldıramayan annem ondan 3 yıl sonra vefat etti.
İlk ve orta öğrenimimi İstanbul'da tamamladım. Bu süreçte babam ikinci evliliğini yaptığı için lise eğitimimi, Ankara'da tamamlamaya karar verdim. Şu an 12. sınıftayım. Derslerim oldukça iyi. Hedefim üniversite sınavından iyi bir puan alarak, tıp fakültesini kazanmak. Bu hedef doğrultusunda çalışmaya devam ediyorum ve hekim olacağım yılları sabırsızlıkla bekliyorum."
Gezi Yazısı
Yazarın, gördüğü farklı şehirlerin ve ülkelerin özelliklerinden bahsettiği yazılardır. Gezi yazılarında, gelenekler, kültürler, yaşam tarzları, yemekler ve coğrafi özelliklerden bahsedilir. Duygu ve düşüncelere yer verildiği için öznel yargılar barındırır. Betimleyici bir dil kullanılır ve hayal ürünü olan ifadeler yoktur.
Örnek:
Marmaris'in tarih kokan pek fazla kişinin bilmediği Marmaris Kalesi'ni gezme fırsatı buldum. Bu kaleyi daha önce bir film sahnesinde görmüştüm. Kalede toplam 18 adet oda, bir ark ve çeşme bulunmaktadır. Kalenin 7 tane kapalı alanı vardır. Bunlardan 2 tanesi arkeoloji salonu ve 1 tanesi de etnografya salonu olarak düzenlenmiştir. Bu arada kalan bölümler ise sanat galerisi ve depo olarak kullanılmaktadır.
Söylev ve Söyleşi
Diğer adı nutuk olan söylev, hitabet ve retorik sanatı ile ilgilidir. Toplum açısından önemli kabul edilen konular hakkında yapılan konuşmalardır. Askeri, siyasi ve dini olmak üzere üçe ayrılır. Coşkulu ve akıcı bir dili vardır. Söyleşi ise yazarın, duygu ve düşüncelerini sohbet edercesine aktardığı eserlerdir. Okuyucuya, bu düşünceleri inandırmak gibi bir çabası yoktur.
Örnek:
Söylev
"ORDUMUZUN ZABİTLERİNE
Akhisar cephesi, düşmanın ilk temasıyla çürük bir tülbent gibi yırtılmıştı. Bizans orduları, beş asırlık bir ayrılıktan sonra uzun bir yoldan, tekrar avdet ediyorlardı. Evleri yanmış, halkı hicret etmiş bir kasabamızda, Aydın'ın ıssız bir gecesinde, kaldırımları döven Yunan süvarilerinin ayak seslerini yatağımda doğrularak dinledim. İstanbul surları önünden, gemilere atlayarak şişkin yelkenlerle bir daha dönmeyecekmiş gibi uzaklaşanlar, yeni bir hükümet, yeni bir ordu halinde geri geliyorlardı."
Söyleşi
"SERBEST ŞİİR Mİ OLURMUŞ!
Serbest şiir, serbest şiir deyip duruyorsunuz. Allah aşkına söyler misiniz, nedir bu serbest şiir? Şahsen ben çocukluğumdan beri şiirin tanımını şöyle bilirim: Şiir, herhangi bir duygu veya düşüncenin, belirli kalıplar dahilinde, coşkulu bir dille anlatıldığı yazı türüdür. E, o zaman nerede kaldı o belli kalıplar?
Bakın üstatlar, şiiri şiir yapan, bahsettiğimiz bu belirli kalıplardır. Yani kafiyedir, rediftir, hece ölçüsüdür, aruzdur… Siz tüm bu unsurları kullanmadan şiir oluşturduğunuzu mu düşünüyorsunuz. Hayır, hayır. Sizin yazdıklarınız şiir değil, düzyazı örnekleridir. Şiir dediğiniz, okuyunca veya dinleyince insanı mest etmeli, kafada bir musiki ezgisi bırakmalı, sözcükler şöyle akıp gitmeli."
Bilgilendirici Metinler Nasıl Yazılır?
Yazılırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar arasında, konu hakkında tam bir yetkinliğe sahip olmak ve doğru veriler için enine boyuna araştırma yapmak yer alır. Ek olarak, yazı içinde doğruluğu kanıtlanmamış bilgilerin, güvenilir olmayan kaynaklardaki verilerin ve yazarın kendine ait öznel yargıların kesinlikle olmamasına özen gösterilmelidir. Metnin, okuyucudaki bütün soru işaretlerini gidermesi için ikna edici olması gerekir. Yalın, anlaşılır, dil bilgisi kurallarına uygun bir dille yazılmalı ve kesinlikle yararlanılan kaynaklar gösterilmelidir. Bu, inandırıcılığı artırır ve okuyan kişinin kuşku duymasını engeller.