Baklava yapımında kullanılan incecik yufkalar, kuruyemişler ve şerbet, tatlıya eşsiz bir aroma ve doku kazandırır. Yufkaların çıtır çıtır olması, şerbetin tatlılığı ve kuruyemişlerin lezzeti birleşerek damakta unutulmaz bir tat bırakır. Tüm bu unsurların birleşimi ise baklavayı göze ve damağa hitap eden bir tatlı yapar. Baklava hangi ilimize aittir veya hangi şehre ait ise bazıları için merak uyandırıcı bir noktadır.
Baklava, Güneydoğu'nun incisi Gaziantep'e ait olan ve burayla özdeşleşmiş bir tatlıdır. Gaziantep, baklavanın anavatanı olarak kabul edilir ve bu şehirde yapılan baklava, coğrafi işaret tescili almayı başarmıştır. Gaziantep baklavası, incecik yufkalarının arasında yer alan, bol fıstık, ceviz veya fındık içeriği ve özel şerbeti ile tüm Türkiye'ye ve hatta dünyaya nam salmıştır. Bu tatlı, Gaziantep'in zengin mutfak kültürünün bir parçasıdır ve büyük bir beğeniyle tüketilmektedir.
Baklavanın patenti, Türkiye'nin Gaziantep şehrine aittir. Gaziantep, baklavanın anavatanı olarak kabul edilmektedir. Bu tatlı, şehrin en önemli kültürel miraslarından biri olarak dikkat çekmektedir. Avrupa Komisyonu, 2013 yılında Gaziantep baklavasının coğrafi işaret tescilini onaylamıştır. Bu tescil, baklavanın Gaziantep'e özgü bir tatlı olduğunu ve bu bölgedeki geleneksel yöntemlerle üretildiğini resmen tanımaktadır. Bu sayede, Gaziantep baklavası uluslararası alanda tanınmış ve korunmuş bir ürün haline gelmiştir.
Baklavanın kesin olarak kim tarafından bulunduğu net değildir. Tatlının kökenleri incelendiğinde, antik dönemlere kadar uzandığı görülür. Baklava benzeri ilk tatlıların, M.Ö. 8. yüzyılda Asur İmparatorluğu'nda yapıldığı düşünülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde bugünkü halini almış olan baklava, özellikle 15. yüzyılda ün kazanmıştır. Baklava, bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun en sevilen tatlılarından biri olmuştur.