Azer Bülbül, Türk müziğinde önemli bir yer edinmiş bir sanatçıdır. Sahne adı olan "Azer Bülbül", hem kültürel bir mirası hem de müzikal bir estetiği yansıtmaktadır. Azer Bülbül'ün müziği ve sahne adı, onun kişisel ve sanatsal kimliğinin bir yansıması olarak, Türk müziğinde kalıcı bir etki yaratmıştır. Bülbül'ün eserleri, kendine has bir dinleyici kitlesi oluşturmuştur. Azer Bülbül adı nereden gelmiştir, gerçek adı nedir, gerçek ismi ne demeden önce bu değerimizin hayatı hakkında bilgi edinmek daha faydalı olacaktır.
Asıl adı Subutay Kesgin olan sanatçı, 1 Şubat 1967'de Kars'ın Akyaka ilçesinde dünyaya geldi. Müziğe olan yeteneğiyle dikkat çeken Kesgin, daha sonra sahne adıyla büyük başarılara imza attı.
Sanatçı, neden bu sahne adını seçtiğiyle ilgili yaptığı açıklamalarda, sahne adının değiştirilmesinin, Kesgin için müzik kariyerinde yeni bir sayfa açtığını ve ona farklı bir kimlik kazandırdığını söylüyor. Daha sonrasında sevenleri tarafından da "Titrek Kral" ismi takılmıştır.
Peki, "Azer Bülbül" ismi nereden geldi? Bu sorunun cevabı, sanatçının hayatındaki önemli bir dönüm noktasına dayanıyor. Genç yaşta Almanya'ya göç eden Kesgin, orada düğün salonlarında şarkı söylerken ünlü sanatçı Yıldız Tezcan tarafından keşfedildi. Tezcan, Kesgin'in sesinin Azerbaycan'ın ünlü sanatçısı Bülbül'e benzediğini fark etti ve ona bu sahne adını taktı.
Neden Azer Bülbül diye soracak olursak:
Ses Benzerliği: Kesgin'in güçlü ve duygusal sesi, Azerbaycan'ın ünlü sanatçısı Bülbül'ün sesine büyük benzerlik gösteriyordu.
Güçlü Bir İsim: "Azer Bülbül" ismi, hem coğrafi bir gönderme yaparak hem de müzikal bir çağrışım uyandırarak güçlü bir imaj yaratıyordu.
Azer Bülbül, "Azer Bülbül" ismiyle müzik dünyasına adım attıktan sonra kısa sürede büyük bir hayran kitlesi edindi. Özellikle duygusal ve içten şarkılarıyla dinleyicilerin kalbini fethetti. "Arabeskin Titrek Kralı" olarak anılan sanatçı, Türk müziği repertuvarına birçok unutulmaz eser kazandırdı.